Yeryüzü Gizemleri 2

206 6 0
                                    


Gözle görülmemekle birlikte, tıpkı çeşitli değneklerle toprak altındaki su kaynaklarının bulunmasında olduğu gibi, varlıklarının çeşitli belirtilerle sezilebileceğine inanılmıştır

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gözle görülmemekle birlikte, tıpkı çeşitli değneklerle toprak altındaki su kaynaklarının bulunmasında olduğu gibi, varlıklarının çeşitli belirtilerle sezilebileceğine inanılmıştır.

Araştırmacılar ley teorisinin, Çinlilerin 'feng şui' (ejderha yolları) kavramıyla önemli ölçüde benzeştiğini ortaya koymuşlardır. Bu ikisi ayrıca akupunktur literatüründe adı geçen 'şakra' kavramıyla da büyük benzerlikler göstermekteydi.

Vücudun bazı kilit noktalarına uyarıcılar yerleştirip beden enerjisini harekete geçirmek suretiyle rahatsızlıkların giderilip sağlığın geliştirilmesi esasına dayanan akupunktur yönteminde adından söz edilen 'vücut enerji yolları'nın, ley çizgilerinin küçültülmüş halini andırması oldukça dikkat çekiciydi. 

Benzetme yoluyla eski insanların, yaşadıkları toprağın enerji alanına pozitif bir etki yapabilmek için ley çizgilerinin belirli noktalarına megalitler yerleştirmiş oldukları düşünülebilir.

Günümüzde yerküre araştırmacılarının pek çoğu, ley teorisinin eksik ve hatalı yönleri olduğunu düşünmekte ve yeni araştırmalara girişmektedirler. 

Bu bağlamda incelenen konulardan biri şamanlardır. Bilindiği gibi şamanlar pek çok eski kültürde maddi alemle ruhsal boyut arasında iletişim kuran insanlardır. 

Çeşitli kaynaklarda şamanların, ölen herhangi bir kabile üyesine, ölümün ardındaki 'ruh yolu'nda bir süre eşlik ve rehberlik ettikleri söylenmektedir.

Ne ilginçtir ki, günümüz bazı araştırmalarında da ortaya çıktığı gibi, çeşitli nedenlerle ölümle burun buruna gelen yada öldüğü sanıldığı bir anda tekrar yaşama dönen insanların pek çoğu, ölüm anında insanın bedeninden çıkarak yükseldiğini ve huzurlu bir şekilde tünele benzer bir yoldan geçtiğini dile getirmektedirler. 

Bu alanda hala devam eden çalışmalar, yerküre gizemleri araştırmalarında, geleneksel arkeolojik ve mitolojik araştırmaların spirituel fikirlerle nasıl harmanlandığını gayet iyi göstermektedir.

Yerışıkları

Dünyanın pek çok yerinde ve İngiltere'de özellikle Stonehenge gibi taş yapıtların bulunduğu bölgelerde, bazı zamanlar topraktan dışarı ışık yayılımlarının olduğuna dair vakalar kayıtlara geçmektedir. 

Paul Devereux 1982 'de bu ışık yayılımları için yerışığı (earthlight) tanımını kullanmış ve bu tanım benimsenmiştir.

Yerışıklarının, toprak altındaki manyetik ve elektriksel enerjilerin yüzeye yakın bölgelerden dışarı sızdırdıkları parıltılar olduğu düşünülmektedir. 

Aslında geçmişte de özellikle bazı deprem dönemlerinde topraktan ışık yayılımına sık sık tanıklık edilmiş ancak haklarında bir fikir yürütülememiştir.

Gizemli ilimler ve Sırlı olaylarWhere stories live. Discover now