HKD/ 56

6.8K 378 54
                                    

Yazar: Meh-Pare
Bölüm:56(Dostlarla yeniden bir arada...)

ÖNEMLİ KISA BİR AÇIKLAMA....

Çok değerli HKD severler. Uzun bir ara oldu. Kusuruma bakmayın. Ama mutluluk dolu bir bölüm ile geldim sizlere... Bir şey daha hikayemiz için instagram hesabı açtım.
wattpad.mehpareninkalemi hesabından takip ederseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim. Sizi bölümle başbaşa bırakıyorum....

₪ ₪ ₪ ₪

Zümra gözlerini araladığında midesindeki çalkantı ile yataktan fırladı. Boğazından yukarıya yükselen acı sıvıyla gözlerinden aşağıya birkaç damla gözyaşı süzüldü. Birkaç haftadan beridir devam ediyordu bu durum.

Hemen banyoya koştu. Son anda klozete eğilip ağzına dolan acı sıvıyı çıkardı. Önünden çekilen saç tutamları ile başını çevirdiğinde Yiğit'in şevkat dolu bakışları ile karşılaştı. Kendisine bakan kıza tebessüm edip sırtını sıvazlarken,
-İyi misin? Diye sordu genç adam.
-İyiyim. Ama yine geldin. Gelme demiştim.
Yiğit kafasını sağa sola sallayıp onaylamaz bir mırıltı çıkardı. Elini tutup ayağa kaldırdı. Lavabonun kenarına götürüp yüzünü yıkaması için suyu açtı. Zümra yüzünü yıkarken saçlarını tuttu. Genç kız suyu kapatıp doğrulduğunda, kenardan bir havlu alıp yüzünü kuruladı itina ile genç adam.

Yüzüne gelen saçlarını geriye itip yanağını öptü.
-Sen bu kadar zorlanırken, ben hiçbir şey yapmadan duramam Meleğim. Tabiki de yanında olacağım.
-Ama yine de bunu görmeni istemiyorum.
-Bunları boş ver şimdi. Hadi gel midene bir şeyler girsin. Böyle giderse daha da zayıflayacaksın.
-Midem bulanıyor her şeyden.
-Biliyorum. Ama yine de yemen gerekiyor, dedi ve böyle ufak sözlü tartışmalar eşliğinde banyodan çıkıp mutfağa indiler.

Zümra'yı masaya oturtup dolaba yöneldi. Birkaç dakika sonunda önüne koca bir bardak portakal suyu koydu ve kendisi de karşısına geçip oturdu. Gözleriyle bardağı işaret ederken,
-İç hadi. Senin için sıktım sabah.
-Teşekkür ederim, dedi içten bir gülümseme gönderdi sevdiği adama.
-Bulantıdan sonra sıvı şeyler tüketmek daha iyi geliyormuş.
-Sen nereden biliyorsun? Diye sordu şaşkınlık ile genç adama bakarken.
-Biraz araştırma yaptım. Senin için zorlukları en aza indirmeye çalışıyorum.

Zümra başını salladı yüzündeki minnet dolu gülümseme büyürken.
-Sen kahvaltı etmeyecek misin?
-Biraz atıştırdım bir şeyler.
-Peki. Ama benimle ilgilenirken kendini göz ardı etme lütfen.
-Merak etme sen, dedikten sonra elini uzatıp yanağını okşadı genç kızın.

Mutfaktan çıktıktan sonra üzerini değiştirip tekrar aşığıya indi Zümra. Yiğit'in salonda, koltuğa uzanmış, televizyon izlediğini görünce yanına gidip başında dikildi.
-Şirkete gitmeyecek misin?
Yiğit başını kaldırıp genç kıza gülümsedi. Kolundan tutup çekerek yanına uzanmasını sağladı. Kollarını etrafına sardı.
-Olduğum yerden memnunum, dedi. Nefesi genç kızın ensesini gıdıkladığında küçük bir kıkırtı kaçtı dudaklarından.
-Bunu duymak için her şeyi yapabilirim, diye fısıldadı kulağına. Burnunu aşağı yukarı hareket ettirerek yanağına sürttü sevdiğinin...

¤ ¤ ¤ ¤ ¤

-Sen gelemseydin keşke. Evde dinlenseydin, diye söylendi genç adam, arabadan inerken. Zümra da indiğinde Yiğit'in yanına gelmesini bekledi.
Genç adam boynundaki atkıyı çıkarıp karısının boynuna sardı.
-Güneş var, ama rüzgar soğuk esiyor. Hasta olabilirsin, diye açıkladı. Kızın başındaki kırmızı bereyi de düzelttikten sonra elini tuttu. Şirkete girdiklerinde karşılaştıkları birkaç kişiye selam vererek asansöre ulaştılar. Kısa süre sonra yönetim katına çıktılar.
Asansörden indiklerinde yan yana ilerlediler uzun koridorda.

HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin