«H.K.D.~15

9.4K 557 69
                                    


Yazar: Meh-Pare

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

MEDİA:Zümra'nın Yiğit uyurken ona olan bakışı olarak düşünün.. :) 

bu bölümü tatlı yorumlar bırakarak beni gülümseten sevgili okuyucum

HayrunnisaKaragz  canım sana ithaf ediyorum.. sözümde durmuş olayım :) <3

Normalden daha uzun bir bölüm oldu. Şimdiye kadar hiçbir sınır koymadım hikayeme. Ancak birkaç değerli okuyucum dışında çok fazla hayalet okuyucum var bu yüzden sınır getirmeye karar verdim.

25 vote ve 5 yorum olduğunda yeni bölüm sizlerle olacak.. ne kadar erken olursa bölümde o kadar çabuk gelir.. yanımda olup desteğinizi esirgemediğiniz için teşekkür ederim keyifli okumalar

Bir şey daha son kısımda 'Ali, hurt' koreli bir sanatçının şarkısı.. bunu açarak okursanız üzerinizde daha iyi etki bırakacağına inanıyorum.. 

Şey çok uzattım galiba.. :)


Bölüm:15 (Masumluk...)

Bir alarm klasiğiyle açtı gözlerini genç kız. Elini uzatıp komidinden aldığı telefonun hala çalmaya devam eden alarmını kapattı. Ekranda görünen mesaj bildirimiyle, mesajı açtı. Mesajı okuyup yattığı yerden doğruldu ve oturur pozisyona geçti. Arama tuşuna basıp telefonu kulağına götürdü.

Çalan telefonunun sesiyle gözlerini araladı genç adam. 'kim bu şimdi sabah sabah' diye düşünerek ekrana bakmadan kulağına götürdü telefonu,

-Sabah sabah daha kargalar uyanmadan ne..- karşıdan gelen sesle söyleyeceklerini yutmak zorunda kaldı.

-Susar mısın bir saniye, ayrıca sana da günaydın. Şimdi kalkıp mavi ren olan kutudaki ilacını içiyorsun. Aç karnına çünkü. Ayrıca dışarıda kahvaltı falan edemeyiz, daha iyileşemedin ve hava soğuk hasta olunca hiç çekilmezsin, dedi Zümra. Farkında olmadan yüzünde oluşan gülümsemeyle,

-Emredersiniz komutanım. Bu ne kızım askeriyede içtima mı yapıyoruz, dedi. Karşıdan gelen kıkırtıyla devam etti,

-Bizim kahvaltı ne olacak o zaman hanımefendi, diye sordu.

-İstersen bizde ya da sizde yapabiliriz kahvaltıyı ama birkaç gün daha dışarı çıkman yasak, dedi. Genç adam aldığı cevaptan memnun şekilde sırıttı,

-Buraya gel, dedi.

-Tamam o zaman, kaçta geleyim, diye sordu.

-Yarım saat sonra bekliyorum, dedi. Telefonu kapatıp kendini banyoya attı genç kız. Elini yüzünü yıkayıp hazırlanmaya başladı. Dolabının karşısına geçip siyah bir bady ve siyah bir kot çıkarıp üzerine geçirdi. Üşümemek içinde dizlerine kadar uzanan uzun kollu çizgili bir hırka giydi. Saçlarını tarayıp sıkı bir atkuyruğu yaptığında odasını gelişi güzel toplayıp telefonunu alıp çıktı. Kapıya doğru yürürken mutfaktan gelen seslerle adımlarını oraya çevirdi. İçeri girdiğinde Hülya'yla birlikte Selin, Hale ve Rana'yla karşılaştı,

-Günaydın hanımlar, dedi gülümseyerek. Kızlarda Zümra'ya gülümseyerek günaydın dediler. Onu hazırlanmış gören Selin,

-Hayırdır kuzum sabah sabah bir yere mi gidiyorsun, diye sordu. Kıkırdayarak,

-Karşı daireye doğru bir tur atıp gelecektir en fazla, başka nereye gidecek canım, dedi Rana. Sahte bir sinirle arkadaşının saçını çekti genç kız. Hale araya girip Rana'nın saçını Zümra'nın elinden kurtardı. Diğer kızlar ise sadece gülerek arkadaşlarını izliyordu.

HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu