-H.K.D.30-

8.2K 487 166
                                    

Selamun aleykum... Up uzun bir bölümle geldim... Bakalım beğenecek misiniz... :) :* ;) Sevgiyle kalın...

okuryazargizoli meleğime hediyem olsun...

*********************************************

Yazar:Meh-Pare

Bölüm:30(Hüzünlü Kalpler Durağı...)

Genç kız Zafer Amca ile olan sohbetinden sonra uzun bir yürüyüş yapmış ve böylece düşünmeye fırsatı olmuştu. Yiğit'in kendisine karşı olan tutumunu ve davranışlarını ta en başından beri düşündü... Lise zamanlarında yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Yiğit hep etrafındaydı. En ufak sorununda koşar gelirdi yanına... Yapacağı bir şey olduğunda mutlaka kendisine danışıp fikrini alır öyle karar verirdi. Daima el üstünde tutardı Zümra'yı. 'Hatta şans meleğim, uğurum derdi' diye düşündü genç kız yüzündeki acı gülümsemeyle. Ama her şeyi öğrendikten sonra , Zümra'yı ardında bırakmıştı.

'Suç benimdi. Ben, bana olan yakınlığını yanlış anladım.' Diye düşündü.

***

Lise üçüncü sınıftayken...

-Demek beni seviyorsun öyle mi? Diye sordu genç adam. Zümra titrek bir nefes alıp başını aşağı yukarı sallayarak onayladı. Çünkü konuşmak istese de sesi yolunu bulup çıkamıyordu iki dudağı arasından. Yiğit onun onayıyla bir volkan gibi patlayıp etrafa saçtığı lavlarla genç kızın yüreğini dağladı.

-Kızım ne diyorsun sen? Aklın alıyor mu? Arkadaşız biz arkadaş!

-Yi...Yiğit ben-

-Sus Zümra. Aramızdaki bu değerli bağa nasıl ihanet edersin? Kardeşim yerine koydum lan ben seni! Bana bak ya bu saçmalıktan vazgeç yada bir daha karşıma çıkma. Gözüme görün- genç adam cümlesini tamamlayamadan yüzüne inen tokatla başı yana savruldu. Gözlerini kapatıp sakinleşmeyi bekledi birkaç saniye. Ancak duyduğu sözler buna engelledi.

-Kardeşim değilim ben senin! Bağırmıştı genç kız. Adamın burnunun dibine kadar yaklaşıp tekrar nefes nefese konuştu,

-Saçmalık demek he, saçmalık! Af edersin. Gönül bu ota da konuyor sana da. Ama merak etme bundan sonra ne ben senin karşına çıkarım ne de sen benim karşıma çık, dedikten sonra arkasını dönüp okulun arka bahçesinden uzaklaştı.

***

Bu konuşmadan sonra Zümra okula bir hafta gitmemişti. Kendini toparlayıp okula döndüğünde ise Yiğit'i okulun aptal kızlarından biriyle görmüştü. İki sene gözleri önündeki bu adamın yaptığı saçmalıklara dayanmış sonra da üniversiteyi Bursa'da kazanmış ve gitmişti. Ama sonraki sene Yiğit'in de Bursa'ya gelmesiyle tabuları bir bir yıkılmıştı. Zaten Yiğit'in işkencesi Bursa'da da devam etmişti. Şu son zamanlarda aralarını düzeltmek istediğini söylese de yine kendisi çöpe çevirmişti her şeyi. Bir yıl gitmişti. Sadece bir yıl... Ama geri döndüğünde anlıyordu ki Yiğit için hiçbir anlamı yoktu varlığının... Çünkü Yiğit hayatına devam ediyordu kendisi gibi zamanın içinde bir araf yaşamıyordu. Nişanlanmıştı en önemlisi. Yuva yıkan olmayacaktı genç kız. Bu yüzden her şeyi geride bırakma kararı aldı. Gerekirse kalbini taşlaştıracaktı. Buna daha önce karar vermişti ama gelişen olaylar nedeniyle uygulayamamıştı. Şimdi ise kararından ne olursa olsun dönmeyecekti. İleriye bakacaktı. Kendisini bir nebze olsun umursamayan adamın hayatında yeri olmayacaktı artık.

-------------------------------------------

ZÜMRA...

Uzun yürüyüş sonrası verdiğim karar içimde kocaman bir bolunu patlatıp büyük bir boşluk açmıştı. Ama her şeye rağmen kafam artık daha rahattı. Eve girdiğimde salondan gelen ağlama sesiyle çantamı ve montumu bırakıp hızla salona geçtim. Hülya elinde bir sürü peçeteyle ağlıyordu. Elindekinin iki katı kullanılmış peçeteyi de etrafa saçmıştı. Yanına oturup omuzlarından tutarak kendime çevirdim.

HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin