HKD/47

6.9K 441 136
                                    

Selamlar Herkesciklere en büyüğünden... Bölüm geldi. Umarım beğenirsiniz... İyi okumalar şimdiden... Ve ve çok önemli bir not: Medyadakiler Peri, Yiğit, Zümra olarak düşünün... Artık mutluluk okumaya hazır mısınız? 😇😇

Yazar: Meh-Pare
Bölüm: 47( Kıskançlık turları, sinir seansları...)

Genç kız sabahın ilk ışıkları odayı aydınlatırken gözlerini araladı. Yüzünde engel olamadığı gülüşüyle doğruldu. Yanını boş görünce yüzü asıldı. Banyodan gelen su sesiyle Yiğit'in orada olduğunu anladı. Kendi odasına geçip üzerine çeki düzen verdi. Elini yüzünü yıkayıp aşağıya indiğinde mutfağa girip güzel bir kahvaltı hazırlamak üzere kollarını sıvadı.

Masayı hazırladığında oturup Yiğit'in gelmesini bekledi bir süre. Ancak genç adam gelmeyince gidip çağırmaya karar verdi. Mutfak kapısından çıktığı sırada koridorda genç adamla karşı karşı geldi.
-Günaydın Yiğit. Kahvaltı hazırla...-
-Çıkmam lazım!
-Ama ben... Neyse tamam bekle hazırlanıp geleyim bikte gidelim.
-Acelem var, diyip suratına bakmadan giden adamın arkasından baka kaldı.

"Haklısın! Ben kırdım. Şimdi sıra sende! Şimdi sen kıracaksın. Hep böyle değil miyiz zaten!"

İştahı olmadığına karar verip masayı topladı. Kendisi de hazırlanıp evden çıktı.
Şirkete geldiğinde direk odasına yöneldi.
-Günaydın bebek, diyen Gizem'e kuru bir 'Günaydın' ile karşılık verdi.
-Zümra, sorun ne?
-Yok bir şey!
-Aranız bozuk mu hala?

-Bilmiyorum! Sabah suratıma bile bakmadan gitti. Kahvaltı hazırladım kalkıp ama etmedi. Dedim ya yüzüme bile bakmadı. Biliyorum dün akşam ki tartışmamızda çok kırdım onu. Ama bende kırıldım Gizem, sadece o değil bende! Ama ben bir şeyler düzelsin diye uğraşırken o arkasını döndü bu seferde.

Gizem arkadaşının dolan gözlerini görünce kalkıp yanına giderek sarıldı.
-Üzülme bir tanem. Her şey düzelir. Ama Yiğit çok perişan oldu. Onu da anla!
-Biliyorum! Bu yüzden bir yerden uğraşmaya başladım. Ama Yiğit'in davranışları beni yaralıyor. Onun onca yaptığı şeyden sonra ben onun için uğraşırken şimdi de o beni geri püskürtüyor.
-Canım benim. Vallahi size bir şey diyemiyorum ki! Birbirinizi kırmaktan haz alıyorsunuz! Sen bitiyorsun o başlıyor sanki!
_ _ _ _ _ _

Çalan kapı aralandığında içeriye Yiğit'in asistanı Sude girdi.
-Zümra Hanım, Yiğit Bey eve gidip hazırlanmanızı söyledi. Yarın sabah erkenden yola çıkacakmışsınız.
-Ne? Nereye gideceğiz ki?
-Bilmiyorum. Yiğit Bey sadece gidip hazırlanmanızı söylememi istedi, diyerek odadan çıktı. Çıkarken Gizem ile birbirlerine küçümseyici bakışlar atmayı da ihmal etmediler tabi.

-Saçmalığa bakar mısın? Bana danışma gereği bile duymamış. Giderken haber verecekmiş neredeyse!
-Zümra tamam sakin ol. Hemen celallenme!
-Ben gidip konuşacağım, diyen kız kalkıp odadan çıktı. Yiğit'in odasının önüne geldiğinde,
-Zümra Hanım ne istemiştiniz?
-Yiğit odasında değil mi?
-Evet ama...- Zümra masasından kalkmakta olan kızı umursamayıp kapıyı çalmadan genç adamın odasına girdi.

-Şu kapıyı çalmadan...- genç adam kafasını kaldırdığında karşısında gördüğü kız ile şaşırdı. Sözleri yarıda kalırken şaşkınlığından kurtulup önündeki dosyaya döndü.
-Biraz konuşabilir miyiz?
-Yoğunum! Sana haber gönderdim. Şimdi burada oyalanmak yerine evde hazırlık yapıyor olmalıydın?
-Bende bu yüzden...-
-Sana eve git dedim!
-Nereye gidiyoruz bunu söylesen?
-Van'a! Babam aradı. Geçen akşam senin ailenle yemek yemişler. Bizim gidip büyükleri görmemiz gerektiğini söylediler. Önce Van'a sonra da Trabzon'a gideceğiz. Şimdi aydınlatabildim mi seni?

HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin