«H.K.D.~4

12K 684 56
                                    

Yazar: Meh-Pare


Bölüm:4( Hayal Kırıklıkları, Yeni kararlar, Yeni kişilikler...)



Yattığı yerde biraz kıpırdadıktan sonra aniden gözlerini açtı genç adam. Nerede olduğunu hatırlamaya çalıştı bir süre. Yanındaki kanepede uyuyan Mücahid'i fark etmesiyle şaşırdı. O anda aklına doluşan görüntülerle olduğu yerde kalakaldı. Partide olanlar ve sonrasında burada Zümra'yla arasında geçenler... Resmen yine saçmalığın dibine vurmuştu. 'Birde hala burada rahat rahat uyuyorum' diye geçirdi içinden. Koltukta oturur pozisyona geçti. Etraf hafif karanlıktı. Saat kaçtı ki ben bu saatte uyandım, diye düşünerek telefonunu bulmak için etrafı taradı gözleriyle. Ceplerini yoklayıp buldu, saate baktığında daha sabahın beşi olduğunu görmesiyle içinden, 'b*k mu var bu saatte uyandım sanki şimdi uyu uyuyabilirsen' diye geçirdi. Bir süre öylece oturup düşündü. Her şey bir kenara da o bugün yine Zümra'ya umudun azda olsa tohumunu vermişti.


-Aptal kafam, aptal... diye fısıldayarak saçlarını karıştırdı.


-Sonra tekrar mal gibi üzersin kızı,aferin aptal Yiğit,aptal.. diye söylendi. Birden sustu sonra burada oturup kendine sövdüğü için güldü. Neredeyse kahkaha atacaktı ama Mücahid uyanır diye içinde tuttu. Ne yapacağını bilemiyordu Yiğit. Şimdi tekrar yatsa hayatta uyuyamazdı. Birde Zümra var sabaha burada gözlerini açarsa o kız yine ümidin en küçük kırıntısına tutunurdu. Zaten kalbine küçücük de olsa bir tohum ekmişti. Şimdi onu sökmesi gerekti, yenisini ekmesi değil.. çünkü biliyordu ki kendisinin duvarlarındaki çiviler ona yaklaşan bu temiz kızın can evine batıyordu her defasında. Tekrar canını yakmazdı, hayır bunu o hak etmiyordu.. bu düşünceler içinde ne kadar orada oturduğunu bilmiyordu ama zaman geçtikçe birilerinin uyanma riski artıyordu, gitmesi gerekti biliyordu. Bu yüzden daha fazla beklemeden ayağa kalktı. Önce yatarken üzerine örtülen, nereden geldiğini bilmediği örtüyü katlayıp yine nereden geldiğini bilmediği yastığın üzerine bıraktı. Sessiz adımlarla koridora çıktı. Buranın ışığı yanıyordu. Tam kapıya yönelecekken aklına gelenlerle durdu. Acaba Zümra uyuyor muydu? Kollarının arasında bir yaprak gibi titrediği anların görüntüleri doluştu kafasına. Onu merak etti. 'Bir bakıp öyle gitsem ne olur ki' diye geçirdi içinden. Yavaşça geri döndü, hızla ama sessiz adımlarla onun odasına doğru ilerledi. Sessiz olmaya çalışarak kapının kolunu indirdi. Ellerinin terlediğini hissetti. Ne oluyordu ona böyle.. yavaş adımlarla odaya girdi. Odayı aydınlatan gece lambasının dışında birde dışarıdan gelen ayın ışığı vardı. Odanın perdesi ardına kadar açılmış, sanki ışığın odaya girmesine izin verilmiş gibiydi. Odayı incelemeyi bırakıp başını yatağa çevirdi. Gözlerine dolan görüntüyle farkında olmadan nefesini tuttu genç adam. Zümra'nın saçları yastığa dağılmış, ellerinin üzerine çektiği kazağından sadece parmakları görünüyordu. Ellerini başının altına almış, dizlerini de kendine çekmişti. Mışıl mışıl uyuyordu. Bu tablo karşısında gülümsedi Yiğit. Adımları ondan habersiz Zümra'ya iyice yaklaşmış yatağın dibinde durmuştu. Onu baştan aşağı süzen genç adam, bakışlarını yüzüne çevirdi. Kendine engel olamayarak, onun yüzüne gelmiş olan birkaç tutam saçını yüzünden çekti. O sırada kaşlarının hafif çatık olduğunu gördü. Sonra da dudaklarını büzdüğüne şahit oldu. Kısık seste bir kahkaha attı. Karşısında uyuyan kız o kadar masumdu ki insan bakmaya kıyamıyordu. Derin bir nefes aldı. Arkasını dönüp tam odadan çıkacakken aklına gelen şeyle tekrar Zümra'ya çevirdi bedenini. Bu kız neden üzerini örtmemişti. Üşümüyor muydu ki. Yatağın ayak ucunda duran, muhtemelen Zümra'nın attığı, örtü dikkatini çekti. Onu tutup kaldırdı ve yavaşça genç kızın üzerine örttü. Üzerine biraz eğilmiş vaziyette, yüzüyle aynı hizaya gelince kala kaldı. Karşısında ki melek yutkunmasına sebep oldu. Neden böyle saçma tepkiler verdiğini anlamlandıramadı, kendine kızarak doğruldu, hızla odadan çıktı. Kapıyı kapatıp evin çıkış kapısına ilerledi tam çıkacakken salondan gelen telefon sesiyle biraz panikledi. Mücahid uyanırsa yakalanırdı. Hemen kapıya ulaşıp sessiz ama hızlı olmaya çalışarak kapıyı açtı çıktıktan sonra yine aynı sessizlikte kapattı. Asansörü beklemedi, hızlı adımlarla merdivenlerden indi. Ama genç adamın bilmediği bir şey vardı ki o da Mücahid'in en başından beri uyanık olup onun yaptığı her şeye birbir şahit olduğuydu. Apartmandan çıktığında yüzüne vuran sabah soğuğuyla üşüdü. Derin bir nefes aldı. Sokaktaki büyük ıhlamur ağaçlarının kokusu doldu burnuna. Daha fazla beklemeden arabasına binip çalıştırdı. Başını kaldırıp onun camına göz attıktan sonra gaza basıp oradan hızla uzaklaştı.

HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin