"Aç mısın sevgilim?" Sesiyle gözlerimi onda buluşturdum.

"Biraz."

"Dolapta yemek olması lazım ben ısıtana kadar sen de duş al istersen." Tamam anlamında başımı sallayıp merdivenleri çıktım. Banyoyu güç bela bulup girdim ve üzerimi çıkarmaya başladım. Gerçekten de terlemiştim ve bu banyoya ihtiyacım vardı. Ilık suyla duş alıp üzerime siyah penye uzun elbisemi giydim. Rahat bir elbiseydi. Bacağında küçük bir yırtmaç vardı ve onun haricinde açık değildi. Saçlarımı tarayıp açık bıraktım ve aşağı indim. Mutfaktan güzel kokular geliyordu. Mutfağa geçtiğimde Gecenin üstünü değiştirdiğini görmüştüm. Beyaz bir tişört ve bordo kısa bir şort giymişti. Şortun açık bıraktığı bacakları uzun ve şekiliydi. Ayrıca arkadan çok seksi gözüküyordu. Arkasından yaklaşıp kollarımı boynuna dolayıp yanağına bir öpücük bıraktım.

"Hazır mı yemek?"

"Birazdan hazır olur hanımefendi siz oturun lütfen." Şu kibar halleri yok muydu bir de. Masaya geçip Gece'yi beklemeye başladım. Az sonra peynirli makarna tabaklarını masaya bıraktı ve mutfağa geri döndü. Salata tabağını da masaya koyunca kendi de oturdu ve yemeğe başladık.

"Işık?"  Başımı tabağımdan kaldırıp göz göze gelmemizi sağladım.

"Efendim?"

"Seni zorluyor muyum?"

"Ne konuda?" diye sordum.

"Birlikte olmamız konusunda," dedi gözlerimin içine bakarak.

"Senin zorlaman ile olacak bir şey değil ki bu. Ben istiyorum... gerçekten." Gözleri rahatlıkla ışıldadı.

"Eğer seni zorladığımı düşünseydin bu beni üzmüş olacaktı. Kendi isteğin ile benimle birlikte olmanı istiyorum."

"Öyle zaten."  Gözlerimi kaçırdım.

"Buna sevindim," deyip yemeğine geri döndü.  Salatamdan bir çatal alıp karnımı doyurmaya başladım.

On beş dakika kadar yemek yeyip yemeklerimiz bitince masadan kalkmıştık.

"Sen kurdun ben toplayayım," dedim.

"Çok mantıklı. Ben içerideyim," deyip içeri geçti. Masayı toplayıp bulaşıkları yıkadım. Mutfağı toplayıp içeri geçtim. Gece televizyonun karşısındaki koltuktaydı. Beni görünce yana doğru kaydı ve yanına geçmemi işaret etti. Yanına geçip oturdum. Vücudunu bana doğru çevirip tamamıyla bana doğru döndü ve kolunu da koltuğun üst tarafına yerleştirdi. Hiçbir şey söylemeden bana uzun uzun baktı. Sanki gözlerimde bir şey arar gibiydi. Bu şekilde anlaşıyor gibiydik.

Az sonra veya bu gün yapacağımız şey aklıma gelince nefes alışverişlerim değişti ve kalbim atış hızını arttırdı. Gece bendeki bu hal değişimine sırıtmıştı. Daha sonra yüzü ciddileştirdi. Ve bana doğru yaklaşmaya başladı. Benden bir hareket beklediğini bildiğim için yavaşça ona yaklaşmaya başladım. Aramızda çok az bir mesafe kalana dek birbirimize yaklaştık. Ne ara burun buruna geldiğimizi burnumun ucuna çarpan ılık nefesi ile anlamıştım. Gece bana güven vereceğini bildiği bir şekilde gözlerime bakıp sol dudağının üst tarafını yukarı kıvırdı.

(+18 kısımlar başlamaktadır. Rahatsız olacaklar okumasın. Kesinlikle saçmasapan yorumlar görmek istemiyorum.)

Ve ben daha gözlerimi ondan ayırmamışken dudaklarını birden bire benimkiler ile birleştirdi. Elleri ise anında belimdeki yerini almıştı. Ben de karşılık olarak ellerimi omuzlarına koydum. Öpüşü git gide derinleşirken karşılık vermek zor oluyordu. Aniden beni kucağına çekip oturttu. Böyle bir hareket beklemediğim için ağzımdan boğuk bir inleme çıkıp onun ağzında esir oldu. Dilini de işin içine katınca hırsla ellerimi ensesinde birleştirdim ve saçlarını çekiştirdim. Bu hareketim onu daha da gaza getirdi. Beni belimden tutup üzerinde hareket ettirdi. Karşılaştığım sertlikle yutkundum. Daha sonra yutkunduğum tükürük boğazımda kaldı ve öksürmeye başladım. Gece birdenbire dudaklarını benden ayırıp şaşkınca gözlerime bakarken ben hâlâ öksürüyordum. Gözlerim yaşarmıştı.

GECENİN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin