"Gece'm..."

"Yine ben geldim. Duyuyor musun beni? Eğer duyuyorsan kulak ver artık. Yalvarırım uyan."

1 hafta sonra

"Işık." Melek teyzenin acılı sesi ile gözlerimi Gece'nin üzerinden ayırdım.

"Efendim Melek teyze."

"Doktor..." sustu.

"Eğer Gece iki gün içinde uyanmazsa fişini çekeceklerini söyledi." Ve o an damarlarımdaki bütün kan çekildi. Başım döndü ve etraf karardı.

"O-olmaz. Olamaz. İzin vermem. O-o ölemez." Gözyaşlarım gözlerimden dökülmeye başladı.

"Işık." Melek teyze de ağlıyordu.

"Olamaz! İzin vermem ölemez o!" Odanın içinde çığlık çığlığa bağırıyordum.

"Ölemez o! Ölemez!" Sesim sonlara doğru kısılsa da çığlıklarım hâlâ yerindeydi.

"Melek teyze, o ölürse yaşayamam. Ölmesin!" Kendimi yavaşça yere bıraktım. Duvara yaslandım, hıçkırmaya başladım.

"Ölme! Gece ölemezsin! Lütfen ölme!" Bağırmaktan sesim kısılıyordu. Melek teyze ise benim hallerime dayanamayıp odadan çıkmıştı. O ölürse ben yapamazdım. Ona bu kadar bağışlanmışken onu kaybedersem biterdim.

"Işık."

Halüsinasyon mu görüyordum. Bu cılız ve güçsüz ses Gecenin miydi? Yığıldığım yerden güçlükle kalktım. Yatağa yaklaştığımda Gecenin gözlerinin yarı açık olduğunu gördüm ve ağzımdan bir çığlık koptu.

"Gece, aman Allahım. Gece!" Mutluluktan gözümden yeniden yaşlar gelmeye başladı.

"Işık." Sesi çok bitkin çıkıyordu.

"Konuşma. Yorma kendini," deyip yüzüne öpücükler kondurmaya başladım.

"Sana şükürler olsun. Allahım sana şükürler olsun."

"C-canım a-acıyor," deyince göğsüne yaslandığımı fark ettim ve kalktım.

"Özür dilerim. Çok özür dilerim. Ben canını yakmak iste-"

"Şşş tamam iyi...yim ben." Sesini duymak mucize gibi geliyordu.

"Seni seviyorum. Seni çok seviyorum. Biliyorum seni çok üzdüm ama sen de beni üzmüştün. Lütfen affet beni. Ben... ben sensiz olamıyorum."

Söylediklerim karşısında yüzünde muhteşem bir gülüş peydah oldu.

"G-gel...sene şöy...le," deyip yana doğru kaykıldı.

"Hayır hayır olmaz. Canını yakarım," deyip şiddetle karşı çıktım. Tek kaşını kaldırıp yanını işaret edince itiraz edemeden yanına uzandım. Koluyla beni sağ göğsüne yatırdı ve başıma bir öpücük bıraktı.

"Güzelim be...nim."

Şu an bir rüya görüyorsam sonsuza kadar uyanmamayı temenni ediyorum.

"Seni çok özledim. Çok zordu," derken gözümden akan yaşlara engel olamadım.

"Şşş, ben bur...da...yım. Seni bırak...madım."

"İyi misin istediğin bir şey var mı?" diye sordum başımı kaldırıp gözlerinin içine bakarak.

"Ha...yır. Sadece seni isti...yorum," deyip beni iyice göğsüne yasladı. Dünyanın en mutlu insanı olduğumu söylememe gerek yok sanırım.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now