"Of uzatma Gece aşağı iniyorum," deyip yataktan kalktım.

"Kaşınma bak fena kaşırım seni. Artiste bak. İki üç yüz verdik diye-"

"Sakın... sakın o cümleyi devam ettiriyim deme," deyip ikaz anlamında parmağımı salladım. Salladığım parmağı dişlerinin arasına aldı. Manyak herif.

"Sen. Bana. Emir. Veremezsin," dedi tane tane. Başımı ya he der gibi salladım ve ondan kurtulup odadan çıktım. Aşağı kata indiğimde Güneşin salondaki masada test çözdüğünü gördüm. Sanırım Pamuk teyze gitmişti. Mutfağa girip kendime bir tabak yemek doldurup Güneş'in yanına oturdum.

"Ne yapıyorsun bakalım," dedim tabaktan bir kaşık alırken.

"Sayılarla aram düzelsin diye geçmiş yıllardaki konulardan problem çözüyorum." Anladım anlamında başımı salladım ve yemeğimi seri bir şekilde yemeye başladım. Açlıktan ölüyordum. Dünden beri ağzıma ancak şimdi bir lokma giriyordu. Yemeğim bitince mutfağa girdim ve çikolatamı alıp Güneş'in yanına oturdum.

"Abla şunu da sen çözer misin anlamadım?" Güneş'in önüme ittiği soruya baktım.

Bir çiftlikte 22 tane tavuk ve kuzu vardır, bu hayvanların ayak sayısı 68 ise bu çiftlikte kaç tavuk vardır?

"Bu ne ya? Ben bunuçözemem ki," diye çemkirdim. Soruyu anlamadım bir kere. Tekrar okuyacaktım ki Gecenin alaylı sesini duydum.

"Soruya kulp bulma, çözemiyorum desene sen şuna." Gecenin sesi ile sinirle başımı kaldırdım. Beni küçümsüyordu. Tamam çözemiyorum. Suç mu?

"Çözemiyorum." Madem bunu duymak istiyor ben de söylerim. Çözemiyorum işte. Utanacak değilim. Okul hayatım boyunca da matematiğim iyi değildi zaten.

"Ben çözerim," deyip masaya oturdu ve kalemi alıp kağıda bir şeyler karalamaya başladı. Solaktı.

"Kuzu sayısına X dersek tavuk sayısı 22-X olur. Kuzunun ayak sayısı 4'tür, kuzu sayısı ile ayak sayısını çarparsak 4X olur. Tavuk sayısı 22-X'tir ayak sayısı da 2 olduğu için 22-X ile çarparız. 44-2X olur. Ayak sayılarının toplamı 68 olduğu için 44-2X+4X=68 olur. X de buradan 12 olur. Kuzu sayısı 12 ise tavuk sayısı 22-12'den 10 olur. Bu kadar."

Gece anlatırken Güneş ile birlikte ben de dikkatle onu dinlemiştim. Bir şeyden de anlama be Gece.

"Sağ ol Gece." Güneş Geceye öpücük attı. Gece ise göz kırparak karşılık verdi.

"Işık bir şey konuşmamız lazım." Geceye döndüm.

"Nedir?"

"Odaya çıkalım," dedi.

"Hayır söyle burada," diye direttim. Güneş burada olduğu için cesaret mi alıyordum? Galiba...

"Yarın bir arkadaşımın otel açılışı var. Oraya gideceğim. Bana eşlik etmeni istiyorum."

Geceye eşlik etmek mi?

"Eee."

"Eeesi yarın senin ile açılışa gideceğiz."

GECENİN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin