Berk (1) (Varoluş 2 Tanıtım Bölümü)

1.3K 47 3
                                    

Başlangıç Notu: Varoluş 2'de ilk kitapta karakter olarak yer alıp kendilerine ait bölümleri olmayan karakterlerin bakış açılarıyla hikaye daha da derinleşiyor, bunlardan biri de ilginç bir kişiliğe sahip olan genç karakter Berk. 

Hikayenin devamına Varoluş 2'den ulaşabilirsiniz. Burada Berk'in Varoluş dünyasında yer alan ilk bölümüne örnek olması açısından yer verilmiştir. 

BERK

"Yapabileceğim bir şey yok, Berk. Ailen kararlı bu konuda anlaşılan, çünkü seni başka bir yere götüreceklerini söylediler."

Bu sözleri zihninden çıkartamıyordu Berk. Oysa o doktoru çok sevmişti. Adı aklında değildi gerçi artık. Hande mi Handan mı, H harfi ile başlıyordu ama neydi çıkaramıyordu. En son bu cümleyi duymuştu ondan. Sonrasında Berk o odayı öfkeli bir şekilde terk etmişti. O dergiyi saklamayı becerseydi bir sorun olmayacaktı, sonuçta ailesi internetten anlamazlardı. Devamında kuzenini eve getirmişlerdi o okuldayken ve geçmişte girmiş olduğu sitelere bakmışlardı. Gerçeği saklamanın gereği yoktu, her şey ortadaydı. İnterneti bile virüs ya da reklam siteleri diye açıklayabilirdi, ama o dergiyi niye sakladığının bir bahanesi olamazdı.

Gitmekte oldukları yer Yiğit'e göre Reis'ten bile daha korkunç bir yerdi. Aşırı disiplinli ve dini kuralları çok fazla önemseyen bir topluma dönüşmüştü, başlarında ise bir din adamı vardı ve o kişi Yiğit'in atılması hükmünü vermişti. Poyraz, Yiğit'in bu konuda abarttığını düşünüyordu. Sonuçta felaketin öncesinde de insanların büyük bir kısmı dini kurallarına bağlıydı ve sesi çok fazla çıkan insanları sevmezlerdi. Din adamının da bu yüzden böyle acımasız bir karar almış olabileceğini düşünüyordu. Ama askerlerin dönmesinin ardından artık onu ikna edebileceğine yönelik bir inancı vardı, zaten Reis'in bölgesinden kaçarken de başka bir plan akıllarında yoktu. Çadır kent onların tek umudu olmuştu.

Poyraz ona ailesinin bile göstermediği bir saygıyla yaklaşırdı. Yeliz zaten kardeşi yerine koyduğu biriydi ve onunla sohbet etmek bile başlı başına bir mutluluk kaynağıydı. Askerlerin yanında onun küçük sırrını ortaya dökmesini bile dert etmiyordu artık. Poyraz ona gerekli cesareti vermişti. Yiğit'in de bu konuda ona saygı gösterdiğinin farkındaydı. Kerem'e ise pek fazla güvenemiyordu. Sırf başkalarının gözünde değer kazanmak için bu sırrını gidecekleri yerde ortaya döküp onu alaya bile alabilirdi eğer hayatta kalması için yapması gerekirse.

Roketatarın koca bir binayı nasıl yerle bir ettiğini görmüşlerdi saklandıkları yerden. Poyraz da katanasına sıkıca tutunarak arkasında Kerem ile bulundukları yere doğru koşturuyordu. Anlaşılan Reis'i ikna etmeyi becerememişti ve görevleri başarısız olmuştu. Reis'in adamları ile askerlerin çatışmasının ortasında kalmadan Poyraz onları bölgeden çıkartmayı amaç edinmişti. Askerlerin bulunduğu üs çok uzakta kalmıştı ve komutanın uyarısını hatırlıyorlardı. Askerler kim düşman kim masum diye ayırt etmeden herkese ateş edeceklerdi riske girmemek için. Bu yüzden yeni rota olarak çadır kent seçilmişti.

Her zaman dualarını ailesinin onun değerini fark etmesini dilemesiyle bitirirdi. O gece de uyumadan evvel aynı şekilde dua ediyordu, ama o korkunç ses istediği dileğin gerçekleşmeyeceğini anlamasına neden olmuştu. Niye o kurtulmuştu buna yanıt veremiyordu. Ama bir şekilde o hayatta kalmıştı ve trajikomik bir şekilde kurtarabildiği tek şey evinden o dergi olmuştu. Onu yakarak ısınma aracı olarak kullanmak zorunda kalmıştı ertesi gün.

Taşların ıslak yerlerini yalayarak su ihtiyacını geçirdiği günlerde kendisi gibi kimsenin güvenip de yanlarına almadığı iki yoldaş daha bulmuştu. Ömer en büyükleriydi, ama daha yarım akıllıydı diğerine göre. Belirgin sakalı ve yapılı vücuduyla yıkıntılar arasında ağır cisimleri kaldırıyor, Berk ile diğer yoldaşları olan Tarık yağmayabilecekleri ne varsa topluyorlardı. Tarık standart bir görünüşe sahipti, kahverengi gözleri bile bu standart havayı yansıtsın diye konmuştu sanki suratına. Berk bir keresinde içinden "hiç tipim değiller" diye bile düşünmüştü. O dergiyi kafasında hayal ederdi bazen uyku tutmayınca ama işe yaramadığını fark etmesi uzun sürmeyecekti.

VaroluşWhere stories live. Discover now