-Ben bir üzerimi değiştireyim, diyerek yanımdan ayrıldı. Birkaç dakika sonra yanıma geldiğinde üzerine bordo renk bir kazak ve siyah bir pantolon giymişti. Saçlarını açık bırakmıştı'sonunda' diye düşündüm saçlarını gördüğümde. Kendine ne yakıştığını farkında değildi bu kız. Karşıma dikilip,

-Önce bir şeyler yiyelim öyle başlarız istersen, dedi. Başımı sallayarak onayladım. Mutfağa geçtiğinde bende masanın üzerindeki gazetelerle bir süre oyalandım. Mutfaktan gelen mırıltılarla ayağa kalkıp mutfağa doğru yürüdüm. Mutfağın kapısına geldiğimde onun neşeyle ve el çabukluğuyla mutfakta dolaşmasını izledim. Mırıldandığı şarkıyla kendini kaybettiği o kadar belliydi ki benim geldiğimi hala fark edebilmiş değildi. Yavaşça arkasından yaklaşıp iki elimi beline yerleştirdiğimde çığlık attı. Ben gülmeye başladığımda bana dönüp korkuyla yüzüme bakmaya başladı. Bir eliyle kalbini tutarken diğer eli benim göğsüm üzerinde duruyordu. Hızlı hızlı nefes alıp verirken bir anda öksürmeye başladı. Gözünden bir damla yaş süzüldü. Gülmeyi kesip onu mutfaktaki taburelerden birine oturttum. Bir bardak su doldurdum yavaşça ona içirdim. Elleri titriyordu. Raftaki tüpü işaret ettiğinde alıp eline verdim. Birkaç kez içinden hava çekti. Panikle,

-Zümra iyi misin? Ben özür dilerim, dedim. Biraz daha sakinleşerek,

-Merak etme ben iyiyim. Bir an korkunca panik atağım astımı tetikledi, dedi. Önünde diz çöküp titreyen ellerini tuttum.

-Zümra, güzelim istersen hastaneye gidelim, dedim. Hayır dercesine başını sağa sola salladı.


-Hastaneleri sevmiyorum, dedi. Başımı salladım. O sırada çalan kapıyla birbirimize baktık. Ben tam kalkacakken Zümra beni durdurdu. Kendisi ayağa kalkıp yavaş adımlarla kapıyı açmaya gitti.


-------------


Zümra kapıyı açtığında karşısında Yiğit'in kardeşini bulmayı beklemiyordu.

-Zümra abla? dedi Bahar kapıyı açan kızın yüzünün soluk rengine bakıp.

-Bahar, dedi Zümra tedirgin çıkan sesiyle. Gözü bir an için mutfak kapısına kaysa da tekrar karşısındaki kıza döndü.

-Biz annemle eve girerken senin sesini duyduk, ben iyi misin diye gelip bakmak istedim. Neden bağırdın az önce? diye sordu.

-Şey.. ben şey oldu..ııı elimi..elimi yaktım da, dedi.

-O yüzden mi bağırdın? dedi kuşkuyla kıza baktı.

-Evet, o yüzden, dedi Zümra. Bahar anlayışla başını sallayıp gülümsedi,

-Bize gelsene sohbet ederiz, dedi. Zümra alnını kaşıyarak,

-Şey aslında ben yemek yeyip ders çalışacaktım, dedi.

-Peki o zaman başka sefere, görüşürüz, dedi. Zümra'da başını sallayıp gülümsedikten sonra kapıyı kapattı. Arkasını döndüğü anda Yiğit'le burun buruna geldi. Refleksle bir adım geri gittiğinde kapıya çarptı. Yiğit gülümseyerek,

-İyi idare ettin aferin, dedi gülerek.

-Ödümü kopardın. Aniden bir yerlerden çıkmaktan vazgeçsen diyorum, dedi genç kız mutfağa doğru giderken. Yiğit'te arkasından gidip,

-Haklısın bugün sınıfta da aynı şeyi yapınca ortamdaki havayı bozdum. Şimdi de sürekli korkmana sebep oluyorum, dedi. Zümra bir anda Yiğit'e dönüp,

-Ne saçmalıyorsun, bugün o sınıfta..., diye söze başlayacakken Yiğit sözünü kesti,

-Sanırım su kaynadı, dedi. Zümra Yiğit'in geçiştirip durmasına sinirlenerek tekrar ocağın başına geçti. Kaynayan suya makarnaları döküp karıştırdıktan sonra hemen tencerenin yanındaki tavanın kapağını açıp yaptığı sosu karıştırdı. Yiğit'in kendisini pür dikkat izlediğini fark edip ona döndü,

HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin