-Bekle geliyorum, dedi. Sonrasında birlikte pastahaneden çıkıp Semih'in arabasına bindiler. Zümra yanındaki genç adama adresi verdi. Araba Zümra'nın evinin önünde durduğunda genç kız teşekkür ederek indi. Hemen arkasından inen Semih;

-Bir saniye bekle, diye seslendi. Zümra duyduğu sesle genç adama döndü. Genç kızın yanına yaklaştı gülümseyerek elindeki telefonu Zümra'ya uzattı. Genç kız öylece bir telefona bir genç adamın gülümseyen yüzüne baktı. Semih Zümra'dan bir tepki göremeyince kızın boşta olan elini tutup avucunun içine bıraktı telefonu.

-Bana numaranı verirsin dimi? Hem arkadaşız sonuçta, dedi gülerek. Genç kız yapılan emrivakiden hoşlanmasa da belli etmemek için tebessüm edip,

-Tabi, diyerek numarayı yazdı. Sonrasında veda ederek apartmana girdi. Yukarıdan kendisi ve Semih'i gören gözlerden habersiz...

Yiğit annesinin ve kardeşinin hazırladığı kahvaltıdan sonra koltukta oturup televizyon izliyordu. İlaç saatleri yüzünden erkenden uyanıp kahvaltı ve egzersiz yapıyordu. Camdan bakan annesi ve kardeşine baktı.

-Sevgilisi mi acaba, dedi Bahar annesine.

Dicle Hanım oğluna dönüp,

-Az gel bakayım yanıma, dedi yanına çağırırken. Yiğit uyuşukça yerinden kalkıp cama yaklaştı. Aşağı baktığında Zümra ve Semih'i gördü. Öfkenin damarlarında cirit attığını hissetti. Sinirle geri çekilip yerine otururken,

-Size ne insanların özel hayatından, diye çıkışmayı da ihmal etmedi. Dicle Hanım ve Bahar birbirlerine imalı gülümsemeler ile baktılar.

Genç adam kendisini umursamadan mutfağa giden annesi ve kardeşinin peşinden bir süre baktıktan sonra deri ceketini alıp kendini evden dışarı attı. Asansöre ilerleyeceği sırada merdivenden yukarı çıkan genç kızı fark etti. Ona baktığında genç kızda kendisine bakıyordu. Zümra gülümseyerek karşısındaki genç adama baktı,

-Günaydın Yiğit, dedi. Ancak karşısındaki adamın gözlerindeki karanlığı fark etmesiyle bir an tedirgin oldu. Yiğit hiçbir şey söylemeden hızlı adımlarla asansöre ilerledi. O sırada asansörün kapısı açılmış içinden Rabia ve Mücahit çıkmıştı. Yiğit hemen boş asansöre binip oradan ayrıldı. Mücahit ve Rabia'nın soran bakışlarını üzerinde hissedince omuz silkip evine girdi. Hep beraber edilen kahvaltı sonrası birlikte okula gittiler.

Genç adam bahçede otururken karşıdan gelen gelen kızı görünce bıkkınca bir nefes verdi. Yeşim sevgilisine yaklaşıp yanına oturdu. Kollarını boynuna dolayıp yanağından öpmek istediğinde Yiğit tarafından engellendi.

-Yiğit ne oluyor? dedi soran bakışlarını karşısındaki adama dikip.

-Ne, ne oluyor Yeşim, dedi. Kız sinirle ayağa kalkıp,

-Ne, ne demek Yiğit sen benimle dalgamı geçiyorsun? Biz sevgiliyiz bilmem farkında mısın? Bide senin yaptıklarına bak, dedi yüksek sesle. Genç adam sinirle kızın karşısına dikildi,

-Kızım bak benim sinirimi zıplatma. Zaten bin türlü derdim var. Birde seninle mi uğraşacağım. İstiyorsan ayrılalım bende kafamı dinlerim, dedi tehdit eder tondaki sesiyle. Genç kız panikleyip Yiğit'in elini tuttu,

-Sevgilim, saçmalama ne ayrılması. Tamam birkaç gündür seni sıktım ama ayrılmak falan olmasın öyle bir şey. Bana böyle şeyler söyleme, dedi. Genç adam elini kızdan kurtarıp tekrar banka oturdu. Yeşim'de yanına oturacağı sırada çalan telefona cevap verip bir süre konuştuktan sonra,

-Aşkım ben kızların yanına uğrayayım dersten önce, deyip genç adamın yanından ayrıldı.

Mücahit bahçede oturan Yiğit'in yanına doğru çekti kızları. Yiğit kendisine doğru gelenleri görünce gerildiğini hissetti. Mücahit arkadaşının yanına oturup kolunu omzuna koydu,

HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)Where stories live. Discover now