Bölüm 64: dolu gözler ve titreyen eller

En başından başla
                                    

"Çocuğun aklı gitti." Dedi Poyraz put kesilmiş Yalın'ı inceleyerek.

Pelin de ikizini destekleyerek başını salladı. "Şaştı kaldı."

Yalın bu konuşmalardan sonra kendine geldiğinde dolu gözleriyle bana içten bir şekilde baktı. Burnunu çekti ve ona sarılmam için kollarını açtı.

Bir kere bile düşünmeden ellerimi sırtına koydum ve ona sıkı sıkı sarıldım. Yalın bunu yapmamla alnını omuzuma yaslamış ve derin bir nefes almıştı.

Titrek bir nefes aldıktan sonra boğuk bir sesle konuştu. "İyi ki varsın Yağmur."

"Sende iyi ki varsın Yalın." Dedim elimi saçlarına daldırarak.

Kollarını sıkılaştırdı ve yanağımdan öptü. "İyi ki benim kardeşimsin."

"Yeter kardeşim! Bizde insanız yani!" Serkay'ın sesiyle birbirimizden ayrıldığımızda onun da bir göz yaşını sildiğini gördüm.

"Bence de." Dedi Pelin yüzünü yelleyerek. Herkesi bir anda duygulandırmıştık.

Yalın'ın alnına düşen saçlarını geriye iterek düzelttim ve ona küçük bir sırıtışla baktım. "Ama bunu her gün söylememi bekleme."

Hemencecik başını salladı ve hafifçe gülümsedi. "Beklemem. Bir kere söyledin ya, yeter bana."

Serkay yüz ifadesini düzelterek eski kişiliğine büründü ve ayağa kalkıp sıramın önünde durdu. "Bana da desene Yağmur. Pelin'den hayır yok. Bana da abi diyin. Lütfen!"

"Hayatta sana abi demem." Dedi Pelin burnunu kırıştırarak.

Bak gördün mü dercesine Pelin'e baktıktan sonra tabiri caizse sıranın üzerine atladı. "O demiyor. Bari sen de. Lütfen! Lütfen!"

Yalın onu kazağını çekiştirerek uzaklaştırdı ve kaşlarını çatarak baktı. "Sana ne oluyor yine?"

Serkay kazağını düzeltti ve kollarını göğsünde birleştirdi. "Bende abi olmak istiyorum. Olamaz mı?"

"Onu git anan ve babana söyle." Dedi Poyraz gülmesini tutamayarak.

Serkay'ın gözleri bir nevi büyüdükten sonra gözlerini devirdi. "Aman Allah korusun."

"O zaman ağlama." Dedi Pelin bıkkınlık dolu sesiyle.

Yalın gözlerini kuzenlerimizden çektikten sonra bana çevirdi ve saçlarımı yüzümden çekerek kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Hadi tostunu ye."

Serkay büyük bir efkarla başını salladı ve dizlerini dövdü. "Bir biz böyle sevilmedik be."

"İstersen ben saçlarını kulağının arkasına sıkıştırayım. Ne dersin Serkay?" Dedi Poyraz göz kırparak.

Serkay her an kusabilirmiş gibi midesini tutarak başını hızla iki yana salladı. "Kalsın."

Poyraz ona doğru bir adım atarak eliyle gel işareti yaptı. "Çekinme ya, gel."

"Hoşt ulan!" Dedi Serkay birkaç adım gerileyerek.

Poyraz kuzenin bu haline burnundan nefeslenerek güldü. "Salak."

"Sensin o." Dedi Serkay kaşlarını hafifçe çatarak.

Poyraz dudağını büküp omuz silkti. "Yo sensin."

Pelin daha fazla dayanamayarak sıraya vurdu. "Yeter be! İkiniz de salaksınız. Oldu mu?"

Poyraz ikizinin yanına giderek yanaklarını sıktı. "Çok güzel oldu."

Yalnızlığımı alamaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin