Bölüm 47: pozlar ve kareler

4.1K 347 14
                                    

Elimi kalbimin üzerine koydum ve öpücüğümüzü düşündüm. Düşüncesi bile yanaklarımı kızartmaya yettiğinde yaptığım şeyden ötürü kendime hayret ettim.

Biz resmen herkes aşağıdayken öpüşmüştük!

Yanaklarım iyice kızardığında ellerimi yanaklarımın üzerine bastırdım ve kendime gelmeye çalıştım. Üzerimde bir elbise olmasına rağmen her yerim yanıyordu.

Dinmeyen şaşkınlığımla odamda volta atmaya başladım. Tekrar dudaklarıma dokunduğumda kalbimin atış hızı değişti. Dudaklarının baskısını hala hissedebiliyor gibiydim.

Doğu'dan çok kaçmıştım ama bugün buna bir son vermek istemiştim. Abimin arkadaşı diye onu reddetmiştim ama şimdi farklı düşünüyordum. Yamaç abimin vereceği tepkiden korkuyordum ama sevmek kötü bir şey değildi.

Alışana kadar ve her şeyi yerine oturtana kadar kimseye söylemek istemiyordum. Hele ki abilerime. Daha sevgili olalı bir dakika olmuşken bunu pat diye söyleyemezdim. Aradan biraz zaman geçmeliydi.

Yanaklarımdaki kızarıklık geçmediğinde kendimi banyoma attım. Musluğu açarak yanaklarım ile ensemde su gezdirerek serinlemeye çalıştım.

"Yoksa?"

Pelin'in sesiyle yerimde sıçradığımda elimi kalbime bastırdım ve ona kocaman açılmış gözlerle baktım. O kadar düşüncelere dalmıştım ki geldiğini bile duymamıştım.

Ellerini göğsünde birleştirdi ve bir açıklama yaptı. "Ben yukarı çıkarken Doğu aşağıya iniyordu. Merak etme, benden başka kimse görmedi."

Sadece onun görmesiyle içim rahatlayacaktı ki kendimi durdurdum. Pelin az çok neler döndüğünü biliyordu ve bunu diğer üçlüye de anlatıyordu.

Gözlerini kısarak yüzümü inceledikten sonra eliyle ağzını kapattı ve yerinde adeta zıpladı. "Düşündüğüm şey mi!" Yanıma gelerek ellerimden tuttu ve bana kocaman açılmış gözlerle baktı.

"Bağırma." Ürkek gözlerle banyo kapısına baktım. Odamda olduğu için duymaları mümkün değildi ama yine de stres yapmıştım.

"Söyle lütfen." Sesini alçalttı ve bana merakla baktı. "Öpüştünüz mü?"

Bunu saklayamayacağımı bildiğim için başımı utançla aşağı yukarı salladım. Güya kimseye söylemeyecektik. Dakka bir gol bir öğrenmişti Pelin.

"İnanamıyorum!" Sessiz olmasını istediğimi es geçerek yerinde zıpladı ve ellerini çırptı. "Sevgili oldunuz mu?"

Zaten her şeyi tahmin ettiği için bunu da onayladım. "Olduk."

"Buraya düşüp bayılacağım." Elini kalbine koydu ve sakinleşmeye çalıştı. Daha sonra tekrar ellerimi tuttu ve merakla sordu. "Nasıl hissettirdi?"

Öpücüğü kastettiği için yanaklarım bilmem kaçıncı kez kızardı. Ellerimi ondan ayırdım ve banyodan çıkarak yatağıma oturdum. Önce kendim her şeyi idrak etmeliydim.

"Tamam, seni zorlamayacağım." Banyodan çıkıp karşımda durdu ama sakin kalamadı. "Ama bu çok heyecanlı!"

Bir kapıya birde ona baktım ve gözlerimle bağırmamasını söylemeye çalıştım. "Lütfen Pelin."

"Tamam, tamam." Yanaklarına birkaç kez vurduktan sonra sarı saçlarını düzeltti ve omuzlarını kaldırdı. Yanıma gelip elimden tuttu. "Hadi aşağıya inelim."

Mecbur inmem gerektiğini bildiğim için çalışma masamın üzerinde duran telefonumu aldım. İnmek için hazır olduğumu gördüğünde koluma girdi ve beraber odamdan çıktık. Aşağıya indiğimizde herkesin kendi halinde olduğunu gördüm.

Yalnızlığımı alamaz Where stories live. Discover now