Bölüm 25: mesajlar ve endişeler

9.9K 584 72
                                    

Yeni bölümle geldim!

Bu arada; Profilimde henüz final yapmadığım ve hala yazdığım bir kitabım var. "Düzensiz uykularda | yarı texting". Ona da bir göz atarsanız çok mutlu olurum.

Keyifli okumalar!

⚡️

Odadaki seslerden dolayı uyandığımda gözlerimi zorla açtım ve bana doğru eğilmiş olan Kayhan abiyle karşılaştım. Başım onun kucağındaydı.

Uyandığımı görünce gülümsedi. "Günaydın."

Ellerimi yumruk yaparak gözlerimi ovdum. "Ne zaman geldin sen Kayhan abi? Engin amca seni dün yollamamış mıydı?"

Ayakta duran Cem abi kendini tutamayarak güldü. "Kız gözlerini açar açmaz kovdu seni Kayhan."

Başımı kucağından kaldırarak doğruldum ve sırtımı koltuğun başına yasladım. "Öyle demek istemedim."

"Tatlılığa bak." Kayhan abi yanağımı işaret ve orta parmağı arasına alıp sıktı.

Elini yanağımdan çektiğinde ona utanarak gülümsedim ve ayağa kalkıp odadaki banyoya ilerledim.

"Dün endişeden ölüyordu. Bugün de yüzümüze bakmıyor." Dediğini duydum Yalın'ın.

Banyoya girdiğimde yüzümde bir gülümseme vardı. Yüzümü yıkadıktan sonra parmağımın ucuna bulduğum diş macununu sıktım ve dişlerimi fırçaladım. Saçlarımı parmaklarımla taradıktan sonra biraz çeki düzene girmiştim.

Banyodan çıktıktan sonra direkt Yalın'ın yanına adımladım ve yatağa oturup göğsüne dikkat ederek ona sarıldım. "Günaydın."

Artık birilerine sarılmaktan çekinmiyordum. Sarılmak insanı iyileştiriyordu. Sarılmak gerçekten iyi hissettiriyordu.

Yalın başını omuzuma koydu ve kollarını etrafıma sardı. Hafif bir kıkırtı duyduğumda saçlarından öpmüştüm.

"Ne bu sevgi pıtırcığı halleriniz?"

Tanıdık sesi duyduğumda Yalın'dan ayrıldım ve duvara yaslanmış olan kuzenime baktım. "Sende mi buradaydın Serkay."

"Yaa." Kollarını açtı. "Bende buradayım."

Yalın'dan ayrıldım ve seke seke Serkay'ın yanına gidip ona sarıldım. Ayaklarımı yerden kesip beni sağa sola salladığında gülmeden edememiştim.

Beni yere indirdiğinde saçlarımı kulaklarımın arkasına sıkıştırdım ve odayı taradım. Yalın yatağında, Serkay karşımdaydı. Pelin ve Poyraz da yan yana oturuyorlardı.

"Amcalar ya da babam yok mu? Abiler?" Diye sordum merakla.

Bu soruma Poyraz cevap verdi. "Amcalar işe alınacak olan adamlarla ilgileniyor. Baban çıkış işlemlerini hallediyor. Abiler de yiyecek bir şeyler almaya gittiler."

Yaşanan olaylardan ötürü işe birileri alınacaktı. Böylelikle az da olsa korumaya sahip olacaktık ve babamın içi rahat edecekti.

"Halime teyze zaten bir şeyler hazırlardı. Neden yemek almaya gittiler ki?" Diye sordum merakla.

Serkay burukça gülümsedi. "Halime teyze bu olanları duymuş. Yasemin yengenin ölümünden sonra da tereddütte kalmıştı ama gitmemeyi seçmişti. Şimdiyse korkuyor. O yüzden işten ayrılmayı seçti."

"Anladım." Diye mırıldandım kısık bir sesle.

Serkay surat ifademi görünce omuzlarımdan tuttu ve beni hafifçe sarstı. "Olsun canım. Yemekleri artık baban yapar. Benden söylemesi, parmaklarını yiyeceksin."

Yalnızlığımı alamaz Where stories live. Discover now