Bölüm 30: bilinmeyenler ve uzaklaşmalar

En başından başla
                                    

Gelen mesajları şimdilik aklımdan çıkarmaya çalışarak bavulumla birlikte odamdan çıktım ve aşağıya indim.

Rutkay abi geldiğimi gördüğünde bavulumu eline aldı ve dış kapıya doğru adımladı. "Seslenseydin, bavulunu ben indirirdim aşağıya."

Yalın arkasından bakarak gözlerini devirdi. "Güç gösterisi yapma abi."

"Konuşacağına kendi bavulunu getir!" Diye seslendi göz hizamızdan çıkan Rutkay abi.

"Getiririm." Yalın omuz silkti ve kenara koyduğu bavulunu aldı. Yürümeye başladığında bende onun peşinden gittim. Dışarı çıktığımızda arabanın yanında durduk ve Rutkay abinin bavulları yerleştirmesini izledik.

Evden çıkan babam diğer arabaya bavulunu yerleştirdikten sonra yanımıza geldi. "Herkes tamam mı?"

Yamaç abim Onur'la birlikte evden çıktı ve babamın yanında durdu. "Tamamız."

Babam başını salladı ve gözlerini üzerimizde gezdirdi. "Yola çıkalım o zaman."

Hepimiz onu onayladığımızda arabalara bindik. Babam, Yamaç abim ve Yalın bir arabadayken ben, Rutkay abim ve Onur da diğer arabadaydık.

Yolcu koltuğunda oturan Onur omuzunun üzerinden bana baktıktan sonra boğazını temizledi ve tekrar önüne döndü. Bilerek benimle aynı arabaya bindiğine emindim

Rutkay abi dikiz aynasından bana baktıktan sonra gözlerini tekrar yola çevirdi. "Radyoyu açmamı ister misin?"

Başımı iki yana sallayarak kulaklıklarımı getirdiğim bez çantadan çıkardım. "Bu sefer böyle müzik dinleyeceğim."

Gülümsedi ve göz kırptı. "Sen bilirsin."

Kulaklıklarımı taktım ve başımı cama yaslayarak gözlerimi akıp giden yola çevirdim. İç çektim ve bayatımda yaşanan her şeyi düşünmeye başladım.

Günün birinde yabancı bir eve temizliğe gitmiştim. Evin içinde yaşayan aile aslında benim ailemmiş. Evlerine yerleşmiş ve onlarla anlaşmaya çalışmıştım.

Anneme ne olduğunu öğrenmiş ve bende anonim bir numaradan mesajlar almaya başlamıştım. Ondan öncesinde bana çarpan adam bilerek yere bir not kağıdı düşürmüştü.

Şimdiyse tanımadığım nenem ve dedemin yanına köye gidiyordum.

"Yağmur?"

Onur'un sesini duyduğumda duymamış gibi yaptım ve gözlerimi dışarıdan ayırmadım. Kırgınlığım ne zaman geçecekti bilmiyorum ama öyle hemen geçecek bir şey değildi. Gücünü üzerimde uygulamasını hala unutmamıştım.

Onu affeder miydim bilmiyordum ama şimdilik onunla konuşmak istemiyordum. Akışına bırakmak en iyisiydi bence.

Onur ona cevap vermeyeceğimi anladığında sıkıntıyla derin bir nefes verdi. Hangi ara yaptıklarından pişman olmuştu onu bile anlamıyordum. İlla başıma kötü bir şey mi gelmeliydi?

"Yanındaki poşette yiyecek bir şeyler var. Acıkırsan alırsın. Birkaç saatlik yolumuz var."

Rutkay abinin sesiyle gözlerimi yanımdaki poşete çevirdim ve başımı salladım. "Alırım. Siz de acıkırsanız söyleyin, uzatırım."

"Ona cevap veriyorsun ama." Dedi Onur kırgın çıkan bir sesle.

"Zamanla düzelir aranız." Dedi Rutkay onu rahatlatmak için.

Gözlerimi ikisinden de çektim ve tekrar akıp giden yola baktım. Gözlerim yorulmaya başladığında gözlerimi yumdum ve uyumaya çalıştım.

⚡️⚡️⚡️

Yalnızlığımı alamaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin