I lost my heart and my mind

92 12 31
                                    

İçimdeki o yarıktan sızan gizli bir öfke ve merak duygusu beni ele geçirirken şampanya kadehinin üzerindeki bakışlarım mor kıyafeti içinde sanki orada zorla tutuluyormuş gibi kıpırdanan kadına kaydı.

Onu birinin izlediğini fark etmiş olacak ki gözleri temkinli bir şekilde etrafı tarıyordu.

Dudaklarımı kadehten çektim ve beni fark etmesini bekledim.

Nasıl olabileceğini düşünmeyi bırakmıştım...

Hyuuga'nın da yeraltında sözü en az Sasuke ve benim ailem kadar geçtiği için zaten birilerinin bu meseleyi öğrenmesi an meselesiydi.

Ama benim asıl düşüncem ne kadarını bildikleriydi.

O yüzden bu küçük casusu yakalamak zorundaydım.

Gözlerinin beni bulmasını beklerken kafamda onunla nasıl yalnız kalabileceğimin hesaplarını yaptım.

En sonunda beni fark ettiğinde artık yüzümde düşüncelerim yüzünden nasıl bir ifade varsa gözlerinin korkuyla büyümesini sağlamıştı.

Bundan zevk alarak sırıttım ve onu tanıdığımı belli ettim.

Gözlerini hemen benden kaçırdı ve önüne eğdi.

Neyse ki yanındaki aile üyelerinden biri bile bu durumu fark etmemişti.

Ama er ya da geç bir şekilde Hinata'ya ulaşma isteğimi anlayacaklar ve belki de beni uzak tutmayı deneyeceklerdi.

Bu olmadan önce ve Sasuke ile arkadaşı gelmeden önce harekete geçmem lazımdı.

Sindiğim köşeden çıkmak için hamle yaptığım zaman mermer zeminde bana doğru yaklaşmakta olan topukluların sesiyle durdum.

Arkamı döndüğümde başka bir zamanda canına okumak için hevesleneceğim tek kişinin berbat bir zamanlamayla karşımda dikildiğini görünce göz devirmemek için zor durdum.

Şampanya kadehini önümüzdeki bar masasına koydu ve omzundaki saçlarını geriye doğru havalı olduğunu düşündüğü bir edayla salladı.

"Seni bulmak ne kadar da zor, Sakura..."

Yavan bir şekilde gülümsedim.

"Ben bulunmak istemezsem bulunmam, İno...Senin aksine, çünkü herkes senin nerede olduğunu bilir."

Masanın üzerinden ona doğru eğildim ve fısıldadım.

"Ya da kimin yatağında..."

Geriye doğru çekildiğimde söylediklerim karşısında tepki veremeyecek kadar duraksadığını gördüm.

Benim ailesinin etrafındaki her şeyi bilen ama susan insanlardan biri olduğumu düşünüyorsa yanılıyordu.

Yine de kendinden beklenmeyecek kadar çabucak bana cevap vermeyi başardı.

"En azından ben Sasuke'yi senden çok daha önce elde ettim..."

Beni aşağılarcasına süzdü.

"Sen ona benim verdiklerimin yanında ne verebilirsin ki? babasının fahişeden doğma reddedilmiş kızısın..."

Öfkemin damarlarıma enjekte edilmiş bir uyuşturucu gibi bedenime yayıldığını hissettim.

Benim yaptığım gibi öne eğildi.

"Ama ben senin sahip olamadığın her şeye sahibim. Bir aileye, zevk yaşadığım bir adama..."

Geri çekildi.

Pekala...

Eskiden olsa ona silahımı çekmiş alnının ortasına tek kurşunu dizmiştim.

Fakat şimdi içimde büyüyen kontrolsüz öfkenin zincirleri bir noktada zihnimde birleşiyordu.

She And Her Sacrifice♟️/SASUSAKU FANFICTION [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now