This family will write my beginning and my end.

143 15 5
                                    

Bacak bacak üstüne atmış, çenemi elime dayamış bir şekilde suyun içinde yüzen buzlara bakıyordum.

Salonun sonundaki kapıda duran garson pür dikkat beni izliyordu, gördüklerini aklına kazıdığını, irdelediğini biliyordum.

Çünkü bunu rapor edecekti.

Göz devirdim.

12 yıl boyunca öğrendiğim en iyi şeylerden biri de duyguları saklamaktı.

Asansör hafif bir sesle durduğunda garson o tarafa doğru hareketlendi.

Gelmişlerdi.

Gözlerimi bardağımın içinde yüzen buzlardan ayırmadım.

Gergin olmayı bekledim ama içimde büyüyen sakinlik ve dinginlik beni şaşırtıyor, gelecek olan Uchihalara karşı net düşünmemi sağlıyordu.

Siyahlar içindeki dört kişi içeriye girdiklerinde onlarla uyumlu giyinme konusunda kendimi huzursuz ettim.

Tüm aile üyeleri buradaydı, ancak babam gelmemişti.

Ondan beklendiği gibi davranıyordu.

Tıpkı ayaklarını yaladığı üvey annemin yönlendirmesi doğrultusunda davranıyordu.

"Hoş geldin, Sakura. Seni bu kadar erken görmeyi beklemiyorduk."

Hoş kadife sesi odayı doldurduğunda ifadesizce onlara baktım.

Mikoto Uchiha tüm haşmetiyle karşımda bana bakıyordu.

'Uchiha Mikoto...Güzel, hırslı ama hırsını yönetmeyi bilen bir kadın, çalışkan ve azimli, Uchihaların bulunduğu konuma gelmesinde pastadan en büyük dilimi yiyen kişi, kendisi gibi bilgili, az konuşan ve çalışkan insanları seviyor...'

'Ona düşman olmak akıl karı değil...'

Zihnimde canlanan bilgiler beni yönlendirdi.

Başımla onu selamladım.

Şu anda bir hamle yapmak gereksizdi.

Gözlemlemekle yetinecektim.

Mikoto Uchiha'nın arkasından gelen 3 yapılı erkeğe gözlerimi diktim.

'Mikoto Uchiha, aslında eski bir Japon mafyasının kızı, ailesinin durumunu kurtarmak için Fugaku Uchihayla evlendi...Aşk evliliği değildi, mantık evliliğiydi.'

Fugaku Uchiha bana sert bir bakış attığında ona aynı şekilde karşılık verdim.

Korkmamı istediği belliydi.

'2 çocukları var. Uchiha İtachi ve Uchiha Sasuke...İtachi genelde işlerin perde arkasında durmayı tercih eder, Sasuke ise sahadadır...'

İtachi bana bakmadı ama Sasukeyle bakışlarımız buluştu.

İçimde alevlenen öfkenin beni ele geçirmesine izin vermedim.

Zira onun istediği şey zaten buydu.

Gözlerimi ondan kaçırdım.

'Uchiha, ABD'nin geniş bir bölgesine yayılmış olarak çalışan bir mafya ailesi...Başlıca yaptıkları; kaçakçılık, silah pazarlaması ve karaborsa satıcılığı...'

Mikoto Uchiha karşımdaki tekli koltuğa oturduğunda diğerleri de birer birer koltuklara oturdular.

Dikkatli bakışları üzerimdeydi.

Garson Fugaku Uchiha'ya yöneldi.

"Bir şey içmek ister misiniz, efendim?"

Fugaku elimdeki su bardağına keskin bir bakış attı.

"Su."

Gözlerimi kıstım.

"Belki bizim olduğumuzdan bile daha fazladır ABD'de yaşadın, Sakura. Nasıldı?"

Mikoto Uchiha'nın ağzımı aramak için sorduğu bu girişime karşı gülümsedim.

Annem gibi...

"İyi geçmiş olduğunu söyleyemeyeceğim. Oranın da kendine göre zorlukları vardı, tabii siz benden daha iyi bilirsiniz."

Mikoto'nun dudaklarının kıvrıldığını gördüm.

Böyle bir cevap vereceğimi büyük ihtimalle dünkü yaşananlardan sonra düşünmüyordu.

Çenemi kaldırdım ve bakışlarımı ondan kaçırmadım.

"Annenden ne kadar da farklısın."

'Ve unutma...Mikoto Uchiha, annenin çocukluk arkadaşı...'

Uysal bir şekilde başımı eğmekle yetindim.

Garson Fugaku ve Mikoto'nun sularını getirdiklerinde artık sohbet faslının bu kadar olduğunu söyleyebilirdim.

Yan tarafımda oturan Sasuke ve İtachi'ye yan gözle baktım.

"Baban tam olarak ne yapacağınızı anlattı mı?"

Fugaku'nun sorusuna karşı başımı olumsuzca salladım.

"Hayır, ama beni Amerika'dan çağırdığına göre ciddi bir şey olduğunu düşünüyorum ki sizin gibi büyük bir ailenin bile çözmediği bir iş ise hayatımızı riske atmamız gerekiyor gibi..."

Altındaki hafif kinayeyi alacak kadar bilinçli olduklarından Mikoto'nun bana bakan gözleri kısıldı.

Fugaku'nun bakışlarının değiştiğini hissedebiliyordum.

"Bizimle ortaklık kurup kendi pazarını ABD'ye açmak isteyen senin baban. Bu yüzden ısrarla bu işin başlangıcında 'ortaklığımızı pekiştirmek için' senin bulunmanı istedi. Biz isteseydik, kendi başımıza hallederdik."

İtachi'nin küçümseyerek söylediği sözlere karşı dudaklarımı büzmekle yetindim.

"İşin perde arkası senin aksine beni ilgilendirmiyor, ben işin bana dokunduğu kısımdayım. Babamla kan bağım olabilir ama beni onunla bir tutarsan hata yaparsın."

Gözlerimi diktiğim siyah gözleri karşı gelmemi beklemediğinden, cüretimden ötürü kısıldı.

"Bu kadar yeter. Birbirimizle yarışmak için toplanmadık."

Sasuke'nin söyledikleri karşısında iç çektim.

Fugaku ve Mikoto sadece izlemekle yetinmişlerdi sanki 2 yaşındaki çocukların oyun gösterisini izler gibi bizi izliyorlardı.

Fugaku boğazını temizledi.

"Son 5 ayda, istediğimiz para akışını işlerimizde sağlayamadık."

Dikkatimi vererek onları dinlemeye çalıştım.

"Ürettiğimiz silahlar yolda ya da depoda hasara uğruyor."

Kaşlarımı çattım.

"Süreci kameralarla takip ettiniz mi?"

Başını salladı.

"Ancak hiçbir şey çıkmadı."

Kaşlarımı çattım.

O zaman bunun tek bir anlamı vardı.

İçeriden biri haindi.

Ve yaptığı girişim de sabotajdı...

Sasuke'nin gözlerini bana diktiğini hissettiğimde ona baktım.

Sonuçta bu işte onunla beraber çalışacaktım.

Bakışlarındaki duygudan olayı çözdüğümü anladı.

Simsiyah gözleri kadifeden bir kılıf gibi parlak ve yansıtıcıydı.

Ne düşündüğünü gizliyor ve ustalıkla davranışlarını kontrol ediyordu.

Ondan bu iş hakkında ne düşündüğünü bilmek istediğim için tek bir hareket bekledim.

Ve sadece sırıtmakla yetindi.

Karanlık ve vaat doluydu...



Sasusaku ile kalın...

She And Her Sacrifice♟️/SASUSAKU FANFICTION [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now