| AÇIKLAMA | |TAMAMLANDI|
"Başından beri bana bilerek mi yaklaştın?"
"...... evet."
"Düşmanın kızını seviyormuş gibi yapmak zor olmalı."
Annette, kraliyet soyundan geliyordu ve askeri bir generalin tek kızıydı.
İki yıl süren tutkulu bir aşkın ardınd...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Annette'in gözleri büyüdü. Battaniyeyi yere attı ve sohbet eden insanlara yaklaştı.
"Affedersiniz, Cynthia'nın bombalandığı doğru mu?"
Konuşan hemşireler şaşkınlıkla Annette'e baktılar ve beceriksizce başlarını salladılar.
"Evet, bir makalede yazıyor. Başkentin bombalanması o kadar şok ediciydi ki Cynthia hakkında ayrıntılı bir haber yapılmadı..."
"Neden Cynthia'yı bombaladılar? Orayı bombalayarak ne kazanacaklar?"
Annette sorarken sesi titriyordu.
Başkent sembolik bir yerdi ve o zaman bile Cynthia sadece yoğun bir eski kasabaydı.
"Oh, ...... aslında Cynthia yakınlarındaki fabrika bölgesini bombalayacaktı. Bombardıman uçakları gece uçtu, ancak son zamanlardaki sisli ve karanlık koşullar nedeniyle yanlış ateşleme yapmışlar gibi görünüyor."
"Peki hasar - ne kadar hasar olduğunu söylediniz?"
"Binalardaki hasarın ciddi olduğunu duydum ama insan hayatına verilen zarardan emin değilim."
"Ah..."
İki hemşire Annette'in alışılmadık tepkisini fark etti. İçlerinden biri beceriksizce teselli etmeye çalıştı.
"Binalara verilen zarar ile insan hayatına verilen zarar arasında fark vardır. Eğer başkent gibi kalabalık bir yer değilse, belki de çok fazla insan ölmemiştir."
Ama bu teselli Annette'e dokunmadı. Hemşireler Cynthia'nın nasıl bir yer olduğunu bilmiyorlardı.
Cynthia yoğun nüfuslu bir yerleşim bölgesiydi. Üstelik hepsi eski binalardı, bu yüzden yeraltı tesisleri ve hava saldırısı sığınakları düzgün bir şekilde inşa edilmemişti.
Şu anda sadece bombardıman uçaklarının bir yerleşim bölgesini değil de yanlış bir yeri bombalamış olmasını umabilirdi.
"Evet, umarım öyledir. Söylediğiniz için teşekkür ederim."
Annette dalgın dalgın cevap verirken koltuğuna geri döndü. Üzerini örten hantal battaniyeyi geri çekmek için uğraştı. Vücudu titremeye devam ediyordu ama bunun soğuktan mı yoksa başka bir nedenden mi kaynaklandığı belli değildi.
'Catherine ve Bruner iyi mi? Ya Olivia? Evleri nispeten banliyöde, yani iyi olmalılar, değil mi? Hayır, ama... Başlangıçta bir yanlış ateşleme oldu. Aklıma gelmişken, Hans .... Bu gerçeği biliyor mu?'
