| AÇIKLAMA | |TAMAMLANDI|
"Başından beri bana bilerek mi yaklaştın?"
"...... evet."
"Düşmanın kızını seviyormuş gibi yapmak zor olmalı."
Annette, kraliyet soyundan geliyordu ve askeri bir generalin tek kızıydı.
İki yıl süren tutkulu bir aşkın ardınd...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Heiner kolayca cevap vermedi, ama dudaklarını açıp kapadı. Dışarıdan belli etmese de Annette onun biraz şaşkın olduğunu fark etti.
Birkaç saniye sonra Heiner nihayet cevap verdi.
"...... tabii ki."
Sonra, sanki geç de olsa aklı başına gelmiş gibi, elindeki puroya baktı. Heiner puroyu yere bıraktı ve ayağıyla hafifçe üzerine bastı.
Annette dikkatle onun yanına oturdu ve mırıldandı,
"Puro içtiğini bilmiyordum."
"Sadece bıraktım......"
"Yine sigara mı içeceksin?"
"-- Tekrar sigara içeceğimden değil, sadece son zamanlarda kafamda çok çeşitli düşünceler var."
"Bu yüzden mi tekrar sigara içiyorsun?"
"Bu.... "
Heiner hafifçe kaşlarını çattı ve sonunda içini çekti.
"Evet."
Sanki uykudan yeni uyanmış gibi geveledi. Annette ezilmiş purosuna baktı ve ağzını tekrar açtı.
"Yarın sabah erkenden Huntingham'a taşınıyorum. Eminim biliyorsundur."
"...Ve gittiğinde benimle bir daha temas kurmayacak mısın?"
"Neden böyle bir soru soruyorsun?"
Annette sanki tatsız bir şaka duymuş gibi güldü. Heiner onun cevap vermeyeceğini anladı ve başka soru sormadı.
Avucunun içiyle dudaklarını bir kez süpürdü. Aralarına sessizlik çöktü. Ateş ve yanan odunlardan ara sıra çıtırtı sesleri geliyordu.
Annette başını hafifçe çevirerek sordu.
"Zor değil mi?"
"Ne zor?"
"Sadece her şey."
Bakışları birbirine yakınlaştı. Adam ne demek istediğini tahmin etmeye çalışır gibi ona baktı.
Gri gözleri dipsiz bir uçurum gibiydi.
"Zor olmadığını söylersem yalan söylemiş olurum."
Heiner'ın ağzından kısa bir itiraf döküldü.
"Omuzlarımda çok fazla hayat var ........"
Sözleri beyaz bir duman gibi dağıldı.
Tek bir şifre metnini bile çözmek için büyük bir baskı ve sabırsızlık duyuyordu. Annette bir ülkenin başkomutanının taşıdığı ağırlığı tahmin etmeye cesaret edemiyordu.
