| AÇIKLAMA | |TAMAMLANDI|
"Başından beri bana bilerek mi yaklaştın?"
"...... evet."
"Düşmanın kızını seviyormuş gibi yapmak zor olmalı."
Annette, kraliyet soyundan geliyordu ve askeri bir generalin tek kızıydı.
İki yıl süren tutkulu bir aşkın ardınd...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Heiner yine hücresine kapatıldı. Göğsündeki yanık yarası tekrar tekrar iltihaplanmış ve yırtılmıştı.
Bütün gece çok hastaydı. Tüm vücudu sıcaktan yanıyor ve acı çekiyordu. Nefes almakta bile zorlanıyordu ve bir ara o kadar üşüdü ki kendini tutup titredi.
Sanki çok uzun bir zaman geçmiş gibi hissediyordu. Bir gün gardiyanlar onu sorgu odasına geri getirdiler. Masanın diğer tarafında biri oturuyordu. O kişi Anne'ydi.
"...."
Heiner onun kemikli vücuduna bakarken nutku tutulmuştu. Kelimenin tam anlamıyla korkunç görünüyordu. Ayna olmadan bunu anlayamayabilirdi ama muhtemelen ondan çok da farklı olmazdı.
Anne bir süre masaya baktıktan sonra nihayet ağzını açtı. Boğazını tırmalayan kuru bir ses çıktı.
"Hadi konuşalım..."
"Ne?"
Heiner sanki duyduklarından şüphe ediyormuş gibi sordu. Anne tekrar söyledi.
"Olduğu gibi bırakalım, bu şekilde direnmenin ne faydası var? Bu ...... Bütün bunlar da neyin nesi?"
"Sen neden bahsediyorsun? Gardiyanlar seni tehdit mi etti?"
"Hepsi aynı."
"Bunu yaptığımız için bizi serbest bırakacaklarını mı sanıyorsun? Her şeyi mahvedersek yaşamamıza izin vereceklerini mi sanıyorsun?"
Heiner'in sesinde öfke vardı. Ama Anne gözünü bile kırpmadan devam etti.
"Hayır, yaşamamıza izin vermeyecekler."
"..."
"Ben de bunu istiyorum. Çabucak ölmek."
Anne'in kırmızı, şiş gözleri odaklanmamış ve boştu. Heiner nutku tutulmuş bir halde ona bakıyordu. Anne artık tamamen farklı bir insandı.
"Sen-neden aniden..........."
Her stajyerin söyleyeceği gibi Anne ülkesine son derece sadıktı. Heiner onun neden birdenbire böyle bir şey söylediğini anlayamadı. Ne kadar kötü işkence görmüş olursa olsun...
"Heiner, sence bizi kim ispiyonladı?"
"Bilmiyorum. ......"
"Ben Jackson."
"..."
"Sorgucu bana söyledi. İşte o zaman bulmaca mükemmel bir şekilde yerine oturdu. O piç başından beri casustu... Komik değil mi? Bir önceki operasyonda hayatımı kurtaran oydu ama Fransa'nın casusuydu."
