71

997 27 0
                                    

Annette onun yüzünü zayıf, şeffaf ve kırılgan buldu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Annette onun yüzünü zayıf, şeffaf ve kırılgan buldu.

Tüm bu ifadelerin onun karakterine tamamen aykırı olmasına rağmen Heiner ağzını kararlılıkla açtı.

"Hep böyle söylüyorsun. Beni suçlamaya çalışmıyorsun. Bunu bana karşı kullanmadığını söyledin."

"Bu doğru."

"Beni suçlamanı ve kin tutmanı istedim."

Ağzının bir tarafını zorlukla kaldırarak güldü.

"Böylece sana bunu neden yaptığıma dair bir bahanen olabilirdi."

"-- Bahaneler yanlış insanlar içindir."

"Sana hiç yanlış yapmadığımı mı düşünüyorsun?"

"Bazen yaptığımı düşünüyorum, bazen de yapmadığımı.

"Peki ya şimdi?"

Annette'in eli küçük bir sarsıntı geçirdi. Parmaklarını zayıfça kıvırdı, sonra hafifçe iç çekti.

"Bu konu hakkında konuşmamayı tercih ederim."

"..."

"...Gidelim mi?"

Annette onun cevabını duymadan önce notaları sehpadan alıp bir zarfa koydu.

Piyanonun kapağını kapatmak üzereyken gökyüzü sanki yanıyormuş gibi kızıla dönmüştü. Hareket etmeyi bıraktı ve yukarı baktı.

Bulutlar geri çekilmiş ve gün batımı pencerenin önünden içeri girmişti. Şapelin içindeki aydınlık giderek arttı.

Çok renkli camın içine nüfuz eden kırmızı ve mavi ışık havada parıldıyordu.

Sanki denizin üzerinde yüzen en güzel günbatımlarından bir avuç dolusu ayrılmış ve buraya getirilmişti. Boş boş etrafı izleyen Annette, sanki ele geçirilmiş gibi ağzını açtı.

"Güneş batıyor."

"..."

"İlk defa bu saatte kiliseye geliyorum. Her zaman sabah ayinlerimiz olur."

Gün batımında vitrayların ne kadar güzel göründüğünü fark etmemişti. Annette kendini bu muazzam ışığın altında görünmez olmuş gibi hissetti.

Piyano koltuğunda otururken giysileri renkten renge girmişti. Aşağı baktı ve tuşlardan gökkuşağı renginde bir ışığın aktığını gördü.

Annette avucunu ışığın üzerine uzattı. Elinde bir gökkuşağı birikti. Gülümsedi ve usulca mırıldandı.

"Bu çok güzel."

Annette yavaşça Heiner'a baktı. Onun yüzü de renkli bir ışıkla yıkanıyordu. İfadesini göremeyecek kadar göz kamaştırıcıydı.

"Anlıyorum... evet."

My Beloved Oppressor | Sevgili ZalimimWhere stories live. Discover now