| AÇIKLAMA | |TAMAMLANDI|
"Başından beri bana bilerek mi yaklaştın?"
"...... evet."
"Düşmanın kızını seviyormuş gibi yapmak zor olmalı."
Annette, kraliyet soyundan geliyordu ve askeri bir generalin tek kızıydı.
İki yıl süren tutkulu bir aşkın ardınd...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Heiner'in sırtı aya dönüktü, bu yüzden gölgedeki ifadesini görmek zordu.
Nedense Annette'in bacakları onun sesini duyar duymaz güçsüzleşti.
Annette sendelerken Heiner onun kollarını sıkıca kavradı. Annette dengesini sağladıktan sonra onu kıyıya çıkardı.
Annette kumların üzerinde durdu ve dikkatle Heiner'a baktı.
Ay ışığında yüzü, burnunun yüksek köprüsü tarafından gölgelenmişti. Vücudu mükemmel bir heykel gibi solgun ve güzeldi.
Annette'in bakışlarıyla karşılaştığında çenesi gerildi. Gri gözleri sanki batıyormuş gibi bir kat aşağı indi.
Annette mırıldandı.
"Geç kaldın. Beni almaya daha erken gelirsin sanmıştım."
"Ayakkabılarını giy ve eşyalarını topla. Şimdi."
Heiner son derece kararlı bir ifadeyle emretti. Annette küçük bir baş hareketiyle ayaklarını taşımaya çalıştı ama durdu. Ayağında bir acı hissetti.
Yanlışlıkla bir şeye basmıştı ve kan sızıyordu. Annette ondan ayakkabılarını getirmesini isteyip istemeyeceğini merak etti. Büyük bir istek olmasa da ağzını rahatça açmak zordu.
Onu izleyen Heiner biraz tedirgin bir şekilde içini çekti.
"Sadece orada dur."
Bavullarının olduğu yere doğru yürüdü ve ayakkabılarıyla bir kese kâğıdı aldı. Annette önüne uzatılan kese kâğıdını istemeden de olsa kabul etti.
Bir de baktı ki vücudu aniden havaya kalkmış.
Annette kısa bir çığlık attı ve Heiner'in paltosunu yakaladı. Heiner'ın bir eli sırtını destekliyordu, bir eli de dizlerinin altındaydı ve ayakkabıları parmaklarının arasından sarkıyordu.
"Yürüyeceğim...!"
Annette panik içinde haykırdı ama Heiner cevap vermedi. Deniz suyuyla ıslanmış olan elbisesinin etekleri Heiner'in giysilerini ıslattı.
"Yürüyemeyecek değilim ya. Beni yere bırak, Heiner."
Annette tekrar tekrar söyledi ama Heiner onu duyuyormuş gibi bile yapmadı. Sonunda pes etti ve vücudunu gevşetti.
Heiner, Annette'i ve ayakkabılarını tutarak aceleyle sahilden uzaklaştı. Soğuk deniz meltemi suyu yavaşça kuruttu.
