| AÇIKLAMA | |TAMAMLANDI|
"Başından beri bana bilerek mi yaklaştın?"
"...... evet."
"Düşmanın kızını seviyormuş gibi yapmak zor olmalı."
Annette, kraliyet soyundan geliyordu ve askeri bir generalin tek kızıydı.
İki yıl süren tutkulu bir aşkın ardınd...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sessizliğin içinde tek ses, basit masanın üzerindeki kaşıkların takırtısıydı. Annette kabuklu ekmeği küçük parçalara böldü ve çorbaya ekledi.
Başkomutan'ın kışlasındaki yemekler düşündüğü kadar güzel değildi. İkmal yollarının sorunsuz olduğu şu anki gibi bir durumda askerler tarafından servis edilen yemeklerden biraz daha iyi bir standarttaydı.
"Biz çıkarken bile her şeyi çok güzel yerdi.
Oldukça seçici olan kendisinin aksine, Heiner'in hiçbir yemekten hoşlandığı ya da hoşlanmadığı yoktu. Karnını doyurabildiği sürece mutlu olan bir adam gibi görünüyordu.
Annette melankolik gözlerle yemeğe baktı. Orduda görev yaptıktan sonra düşük kaliteli yiyeceklere alışmıştı ama daha ne kadar bu tür yiyeceklerle besleneceğini de bilmiyordu.
Ama bu yemeklerden şikâyet edebileceği anlamına gelmiyordu. Çorbayı bir kaşıkla karıştırdı ve ekmeği ıslattı.
Heiner bunu görünce kaşlarını çattı ve şöyle dedi.
"Şu sinsi alışkanlığını hâlâ bırakmadın, değil mi?"
"...Öyle bir alışkanlığım yoktu."
"Vardı."
"Ne zaman?"
"Kendini kötü hissettiğinde ya da yemek iyi olmadığında."
"Bütün normal insanlar böyledir."
"Ben öyle değilim."
"Aslında, Ekselansları lezzetli olmayan şeyleri hiçbir şey söylemeden yemekte iyidir."
"Damak tadınız çok hassas.
"Ekselansları çok duyarsız."
Heiner tek kaşını kaldırdı. Annette onun bakışlarından kaçındı ve sadece tabağına baktı. İçini çekti.
"Diyelim ki öyle."
"Ama bu Ekselanslarının gerçekten de o kadar kalın kafalı olduğu anlamına gelmez."
"Hassas bir tip değilim ama duyarsız da değilim."
"... Bunu belirtmek zorundayım, yemeğin tadı kötü olmasına rağmen nasıl iyi yemek yediğinizi hatırlamıyor musunuz?"
Heiner anılarına geri döndü. Annette bir keresinde yemek sırasında, "Bu yemeğin malzemelerinin kötü olduğunu düşünmüyor musun?" diye sormuştu.
