42-Festival

564 52 125
                                    

-Uzun Bölüm-
040823
meddle about -Chase Atlantic

28 Eylül
Kalabalığın sesi kulisten duyuluyordu. Bu ikiliyi iyice germişti. Okulun konservatuvar bölümü öğrencileri kulaklıkları ve sistemi ayarlamış, son kontrolleri yapıyorlardı. Çıkan son kişiler onlar olacaktı. Minho kafasını çevirip enstrüman grubuna baktı. Çok büyük yardımları dokunmuştu.

Jae'nin kapıda ona baktığını görünce gülümseyip yanına ilerledi. "Ne zaman çıkıyorsunuz?" diye sordu Jae. Minho ona kollarını sardı, "Bir, iki dakikaya." dedi ve kafasını kızın omzuna yasladı. "Bu kıyafetle çok havalı gözüküyorsun, tam bir rock-star gibi." dedi Jae ondan kendini biraz ayırıp yüzüne bakarak. Hyunjin yaklaştı onlara, "Noona baksana ben de çok havalıyım, değil mi?" dedi ve saçlarını arkaya atıp bir kaç poz verdi.

Jae onu gülümseyerek cevapladı, "Evet, gerçekten çok havalı. Bir dakika üzerinde yazan-" kahkaha atmasıyla kesilmişti sözü. "Hotter than your ex, beter than your next." diye okudu Minho, Hyunjin'in tişörtünde yazanı. "Sen büyüdün de kız mı tavlıyorsun?" dedi Minho dalga geçerek.

Gunil boğazını temizledi, "Hyung, bir dakika kaldı." dedi. Gitmeleri gerekliydi. Minho, Jae'ye döndü. Yanağını öptü, "Beni iyi izle, tamam mı?" dedi. Mikrofonlarını alıp Gunil ve diğerlerini takip ettiler. Jae de hemen kulisten çıkıp görevli olmayanların giremeyeceği yere geçti, buradan daha güzel gözüküyordu sahne.

İlk önce Gunil ve ekibi geçti yerlerine. Selam verip başlangıç dansının müziğini çalmaya başladılar. Sonraysa Minho ve Hyunjin çıktı sahneye, kocaman bir alkış ve çığlık koptu etrafta. Dansları insanları büyülemişti resmen. Jae de hayran kalmıştı. Bir anda gitarlar ve bateri durdu, arkadan bir beat sesi gelmeye başladı. Bu Eminem'in The Real Slim Shady şarkısıydı. Hyunjin bir anda şarkıyı başlattı. Bir alkış tufanı daha kopmuştu, kimse onun kim olduğunu bilmiyordu ama çok yakışıklı olduğu için sevmişlerdi onu.

Hyunjin sustuğunda Minho devam etti, tezahüratlar yükseliyordu. Jae onu rapte bu kadar iyi olmasını beklemiyordu. Minho'nun rap partı bitince derin bir nefes aldı, ikisi beraber nakarat kısmını söylemeye başladı. Mimikleri gerçekten çok iyiydi, sanki her zaman sahneye çıkıyormuş gibiydi ikiside.

Minho gerçekten çok eğleniyordu, insanların tezahüratları gaza getirmişti onu. Diğer şarkıya geçecekleri yerin arasında birkaç dakikalık bir boşluk vardı. O boşluk gelmişti, Minho eliyle baterideki Gunil'i gösterdi. "Bateride, Goo Gunil!!" diye bağırdı. Gunil gülerek bir kaç ritim tuttu, kalabalık dan bir kaç tezahürat seçilmişti. Eliyle keyboardda duran Jungsu'yu gösterdi, "Kim Jungsu!!" diye bağırdı bu sefer. Jungsu da gülerek bir kaç noktaya bastı, ardından elini tüm klavyenin üzerinde gezdirdi sırayla.

Hepsini teker teker tanıttığında Hyunjin'in yanına ilerledi, kolunu omzuna attı. Hyunjin ona kendi mikrofonunu tuttu, "Hwang Hyunjin!!" diye bağırdı. Herkes de onunla beraber çığlık atmıştı.

Diğer şarkının başlamasıyla herkesten yine bir çığlık kopmuştu. Danstaki pozisyonlarını aldılar hemen. Minho söze girdi. Hyunjin de bacı vokali yapınca asıl şarkı başladı. Minho partının ritmini değiştirip "Everybody say!" diye bağırarak sözü Hyunjin'e bırakmış, dansına odaklanmıştı. Kalabalık hemen eşlik etmeye başlamıştı şarkıya.

Jae hayranlıkla izliyordu onları. Yoongi diğer elindeki kutu birayı ona uzattı. Jae gülümseyip aldı, "Damadım bu kadar yetenekliymiş meğer." dedi Yoongi. Jae güldü, "Öyle." diye mırıldandı.

Voices |Lee Minho|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin