2- Friendship

1.5K 101 114
                                    

Bölüm için:
Anksiyetenin yan etkilerinden biri ani sıcak basmasıdır.
__________
Chan, Minho'ya döndü bir süre düşündükten sonra. "Ben onunla konuşmaya gidiyorum yani bulursam. Sen takıl öyle gelicem ben yanına." Minho onu onayladı birlikte dışarı çıktılar. Ayrıldıklarında Minho okulun içinde gezinmeye başladı.

Müzik sınıfının önünden geçerken piyanonun başındaki İm Jae'yi gördü. Sınıfa girmekle girmemek arasında kararsızdı. Ama ondan özür dilemesi gerektiğini düşündü. Ve sınıfa girdi, piyanonun yanına ilerledi. Kız onu fark edip arkasını döndü. Rahatlamış gibiydi. "Ben özür dilerim. Seni rahatsız edeceğini düşünmemiştim." dedi ellerini ceplerinden çıkartarak. Kız gülümsedi ve "Sorun değil aşırı tepki verdim. Ne diyeceğimi bilemedim. Sonra stres oldum. Asıl ben özür dilerim yani." dedi.

Chan gelip onunla konuşmuştu. Minho'nun kötü bir niyeti olmadığını iyice anlatmıştı. Ve kızın kafasına yatmıştı. İyi biri olabilirdi? Yargılamazdı belki de. O yüzden daha rahat konuşuyordu onunla. "Ben hatalıyım, kapatalım konuyu." dedi Minho piyanonun soluna geçerken. "Çalabiliyor musun?" diye sorusunu yöneltti.

Kız piyanoya çevirdi bakışlarını, parmaklarını tuşlar üzerinde gezdirdi yavaşça. Aynı anda "Birazcık. Stil With You'dan bir parça çalayım mı?" dedi. Minho'ya çevirdi kafasını. Onu onaylayınca tuşlara basmaya başladı. Sınıfa güzel bir melodi dolarken gülümsedi Jae. Bir notayı yanlış basınca panik oldu bir anda. Minho farkına bile varmamıştı.

Ya onun saçma sapan şarkılar dinlediğini düşünürse? Ya güzel çalmadığını düşünürse? Chan'ın konuşması pek işe yaramamış gibiydi. Bir anda sıcaklık bastı Jae'yi. Çalmayı bıraktı ve "Burası çok mu sıcak? Sınıfa gidelim mi?" dedi ellerini kendine yelpaze yaparken. Minho kibarca kabul etti. Normal gördü, her ne kadar aralık ayında olsalar da.

Jae'nin piyanoyu kapatışını izledi. Ardından birlikte sınıfa ilerlediler. Minho, kızın etrafa tedirgince baktığını farketmişti. Bunu belli etmeden yürümeye devam etti. Sınıflarına gelip sıralarına oturduklarında kız kulaklığını takıp müzik dinlemeye başladı. Minho ise düşüncelere daldı.

Kıza döndü, omzuna dokunup kulaklığı çıkarmasını işaret etti. Jae "Efendim?" dedi. Minho konuşmaya başladı: "Seninle yakın arkadaş olmak istiyorum her ne kadar yeni tanışmış olsak da..." Kız şaşırdı, "Daha bugün tanıştık? Önce birbirimizi tanımamız gerekmez mi?" dedi. "Bence birbirimizi yakın zamanda tanırız. Bana söz ver," dedi Minho ve serçe parmağını kıza doğru uzattı. "Benimle arkadaş olmaya çalış, tamam mı? Söz ver. Benden kaçmak yok ha!" diye cümlesini bitirdi.

Kızın eli istemsizce çocuğun eline uzandı ve serçe parmaklarını birbirine doladılar. "Söz." dedi. Sonra baş parmaklarını birbirine değdirdiler. Kız gülümsedi ta ki Minho'nun arkasında bekleyen kızı görünceye kadar. Kıza döndü "Ne var?" dedi, elini Minho'nun elinden ayırırken. O kızı hiç sevmezdi. Kız ona göz devirdi ve ona dönmüş olan Minho'ya bir soru yöneltti: "Ojelerim nasıl olmuş?"

Minho "Güzel." dedikten sonra Jae'ye döndü. Jae ise kızın tırnaklarına bir göz atıp "B** gibi."  dedi. Kız sinirle sırasına gidince Minho kısık sesle konuştu, "Başımızdan gitsin diye güzel dedim. Yok güzel değil." Jae kafasını salladı anladım dercesine. Minho'nun neden kendisine açıklama yaptığını anlamamıştı. Ama bu hoşuna gitmişti.

***

Okul bitiş zili çalınca çantasını topladı hızla. Minho çekilince gitmeye yeltendi ama Minho ona bir soru sordu, "Ne taraftan gidiyorsun? Sol mu sağ mı?" Kız bakışlarını Minho'nun üzerinde gezdirdi ve "Sağ." dedi. Minho gülümsedi, "Kendime bir yol arkadaşı buldum sanırım."

Voices |Lee Minho|Where stories live. Discover now