final öncesi

1K 57 51
                                    

Hasan'ın Cem'i bıçaklarken, bırakıp kaçarken sızlamayan vicdanı huzur vermez olmuştu.  Yıllardır susmayan vicdanını artık susturmak istiyordu. Mersin'den İstanbul'a yola koyuldu. Yine yalnız düşmüştü yollara. Kaza yaptı. İstanbul'a ulaşamadan, özür dileyemeden, çok istediği çocuklarını büyütemeden can verdi. 6. yaşlarına kadar yanlarında olabildi ikizlerin...

Seher Hanım Avukatı ile Cem'e ulaşıp mirastan payına kalandan haberdar etti. Cem reddetti.

                 *

Ünlü oyuncu  Cem Sönmez'di Cem'in babası. Ara ara Hülya'yı hatırlar, bebekle ne yaptığını merak ederdi. Ama hemen geçerdi bu düşüncesi. Eczacılık okurken tanışmışlardı. Kısa aşk macerasından kolayca kurtulduğuna sevinmişti. Sonra oyuncu olunca daha hızlı yaşar olmuştu. Belki bi yerde bi çocuğu daha vardı. Kim bilir?

Hiç aramadı Cem'i. Cem de onu. Hülya ailesine başka isim söylemişti. İki sırrından biri gerçekten mezara gitti.

                    *

Turan ne çocuktan ne Cem'den vazgeçiyordu kendince. Kız arkadaşı hamile kalınca sözleşme imzatalıp öyle evlendi. Burak'ın düğününün aksine iletişimde olduğu az sayıdaki akrabasının ve arkadaşlarının geldiği bi nikah yaptı sadece. Turan'ın en başta bu amaçla yaklaştığından habersiz eşi, bebeğiyle kendisine sahip çıktığı için, bebeğin doğmasını çok istediği için minnettardı. Çocuğunu büyütürken boşanacaklar ama Turan maddi manevi hep destekleyecekti. Yakın evlerde oturacaklardı. Mutluydu eşi.

Günler geçip kadının karnı büyüdükçe Turan heyecanlanıyordu. Çok istemişti. Bebek için alışverişe hep karısının yanında gitmiş, hamilelik boyunca rahat etsin diye elinden geleni yapmıştı. Aş erdiğinde gocunmadan koşturmuştu. Cem'in daha önce kaldığı odayı hazırlamışlardı kızlarına.

Hele doğduğu gün, karısını kucağında kızıyla görünce dünyalar Turan'ın olmuştu. Aşılar, kontroller derken bebek büyüyordu. İlk baba deyişi, diş çıkarması, saçlarının dökülüp yeniden uzaması, emeklemesi, ayakta durması, ilk adımları....  Turan her anın tadını çıkarıyor. Her gün daha çok seviyordu bebeğini.

Kızının ilk yaşı yaklaşırken kendine başka ev aramaya bi yandan da Cem'i aramaya başladı. Ayrıyken yaşananların günahı olmazdı. Cem bi görse kızını çok severdi. Burak baba olunca tebrik etmeye gelmişti bi sürü oyuncakla. Cem zorlamayla kucağına aldığı bebeği kucağından bırakamamıştı Burak'ın anlattığına göre. Burak'ın yan mahalledeki evine ara ara geliyor oğlanı sevip gidiyordu.

Burak 'Cem yalnız değil' dese de umursamıyordu. Cem'i tekrar ikna edecek, tekrar sevgili olacaklar, kızını istediğinde görecek çok mutlu olacaktı.

Turan Burak'ı tembihlemiş Cem Burak'ın oğlunu görmeye geldiğinde haber versin istemişti. Beklediği haber gelince koşarak gitti. Tam apartman kapısına gelmiş zili çalacakken Cem çıktı kapıdan. Şaşırdı bi an ama yanından geçip gitmek istedi. Turan kolunu tutunca ona çevirdi bakışlarını. Cem kolunu çekti hemen. "Ne yaptığını sanıyorsun?"

"Cem beni unutamadığını biliyorum. Bende seni unutamadım."

"Biliyor musun? Bildiğin hiç bir şey yok. Hakan'la çok mutluyum ben.  Tebrik ederim sen de baba olmuşsun."

"Cem ayrılmıştın benden. Ayrıyken yaşananlar..."

"İyi ki ayrılmışız değil mi? Bi daha karşıma çıkma lütfen."

Turan Cem'i sıkıştırıp öpmek istedi. Kendisini özlediğini Cem'e kanıtlamak istiyordu. O sırada Hakan geldi. Turan'ı çekip uzaklaştırdı Cem'den. Yumruğu geçirdi suratına. Turan Hakan'a vuracakken Cem girdi araya son anda yumuşattı yumruğunu Turan. O Cem incindi mi diye bakmak isterken Cem itti uzanan ellerini.

Turan cevabını almıştı. Turan'ın kanayan kaşı umrunda bile olmazken Hakan yanlış anlamasın diye açıklama yapıyordu Cem. Hakan da uğraştırmadı zaten Cem'e güveni tamdı. Dudaklarına öpücük kondurdu. Elini tuttu "hadi aşkım evimize gidelim" dedi. El ele arabalarına geçtiler.

Turan Cem'i hiç unutamadı. Sarhoş geçirdiği günler, kızının hastalığı derken hep birşeyler oldu. Eşinden ayrılamadı. Bir kızı daha oldu sonra. Planlamadığı bi hayatı yaşadı.

                        *

Cem bir çok şeyi geride bırakmıştı. Artık kimsesizlik hissi yoktu. Yalnızlık hissi yoktu. Arkadaşlık kurmakta, kendini sevmekte zorlanmıyordu. Psikolojik destek de almıştı bi süre.

Hayatının en zor dönemlerini geride bırakmıştı. En güzel günleri yaşamak kalmıştı geriye.

Hakan'la çok mutlulardı. Aynı renk bereyle evden çıkmak bile bütün günlerini huzurlu geçirmelerine yetiyordu. Sevdiğinin seni sevdiğinden emin olmak gibisi yoktu.

Hakan'ın 25. Yaş gününü evde kutladılar. Pasta mum derken Cem hediyesini verdi sevgilisine. 20. Yaş gününde verdiği albümün benzeriydi. Son 3 yılda yaşadıkları neredeyse her güzel anın bi fotoğrafı vardı. Askerde çarşı izninde buluşup sahilde beraber oturdukları günden bile bi fotoğraf vardı.

Albümün son bölümündeyse birbirine beyaz bir kurdeleyle bağlı iki alyans vardı. O kurdele Hakan'ın Cem'e aldığı ilk papatya buketindendi.

Hakan mutlulukla çıkardı yüzükleri şeffaf bölümden. Mutlulukla taktılar birbirinin parmağına.

"Seni seviyorum Hakan"

"Seni seviyorum Cem"

O DEĞİL   [ bxb ]Where stories live. Discover now