anlatsana

2.8K 181 16
                                    

      Yola çıktılar "Levent biraz anlattı, arkadaş oluruz birbirimize, iyi oldu geldiğin.  Mahalleyi seversin diye umuyorum."
      
     Dikkatle dinleyip başıyla onayladı Cem. Uyum sağlamaya çalışacaktı. "Yakınlarda matbaa varsa baya severim. Grafik tasarımla ilgileniyorum. İnternetten sipariş anlıyordum arada. Küçük de olsa belli bi yerde çalışıp, akşamları da siparişlerle ilgilenmeyi düşünüyorum, daha kolay birikim yapıp kısa zamanda kalacak bir yer bulurum abi." diye cevap verdi.
 
    Şaşkınlıkla dinledi Turan, sonlara doğru sinirlenmişti istemsiz. Aniden dönüp "ne acelen var?" diye tersleyen adamla ne diyeceğini bilemedi Cem. "Şey, ben yük olmak istemediğimden, bi düzenin vardır." Duyduklarıyla sakinleşti Turan, "kusura bakma sert çıkmak istemedim. Bi kafe işletiyorum, arkadaşımla ortak. Cafenin üst katında yalnız oturuyorum. Düzen falan bozmazsın. Evde çok vakit geçiremiyorum zaten." Başını Cem'e sonra tekrar yola çevirip devam etti:

   "Şaşırdım, zeki çocuksun belli. Tanıdığın copy center tarzı yeri var yakınlarda. İş buluruz o kolay ama hemen başka kalacak yer aramak yok."
 
    İtiraz istemeyen tavırla konuşan adama sadece  "Tamam abi" diyebildi Cem. Yolun kalanında dışarıyı inceledi.

               
                       *

      Bi kafenin önünde durduklarında beraber arabadan çıktılar. "İşte burası bizim mekan." Kafeyi inceledi Cem, ufak sevimli bi havası vardı, önündeki bölüme de masalar koyulabildiği belliydi. Sonra tabela çekti dikkatini. "ANLATSANA" adı okuyunca gülümsedi. "Bayağı iyiymiş, kim buldu bu ismi? Turan'a sorduğu soruyu arkalarından gelen ses cevaplamıştı. "O benim, Burak" deyip, önüne geçip elini uzattı. Cem elini sıktı,  Burak yaklaşıp alnını da tokuşturmuştu.

    Turan "bu da ortağım, çocukluk arkadaşım",  "bahsetmiştim Cem" diye kısaca tanıttığında  "memnun oldum Burak abi" dedi.

"Sadece Burak de oğlum, samimi adamım ben " deyip gülümsedi Burak. "Ben de memnun oldum". Turan'la da kafa tokuşturup "hadi içeri geçelim" deyip kafeye yönlendirdi Cem ve Turan'ı.   

      Burak kapıyı anahtarla açıp içeri geçerken "normalde bu saatte açmayız, siz istediğiniz yere oturun, börek teslimatı gelir birazdan, erken çağırdım bugün, çay koyayım ben, hep beraber bi kahvaltı edelim" diyerek arkaya ilerlemeye başladı.

     Cem kafenin içini inceleyerek "yardım edeyim"  demiş Burak'ın peşinden mutfağa ilerleyecekti ki Turan kolunu tutup "otur, yorgunsun " diye bi sandalyeye oturttu Cem'i. Turan'ın çatık kaşlarına bakarken kafası karışıktı Cem'in, anlaşılmaz biriydi bu adam, neye kızmıştı şimdi?

     Turan mutfağa yönelmişti ki dönüp "Burak benden iki yaş büyük bana da abi deme" deyip cevabı beklemeden gitti arkaya. 

    

O DEĞİL   [ bxb ]Where stories live. Discover now