seninle

2.1K 119 39
                                    

       Hayatını iki bölüme ayırsa: Hakan'dan önce, Hakan'dan sonra olurdu. Dediğini yapmıştı Hakan, Cem'in elini tuttuğu günün akşamı babasıyla konuşmuştu.

      Beklediğinden daha iyi karşılamıştı adam. Zaten oğlunun kimliğini kabul edince er yada geç yanında birini göreceğini biliyordu. Cem yanlarında çalışmaya başladığından beri de Hakan'ın hallerinin farkındaydı.  Oğlunun yanında görmekten korktuğu tipler vardı. Cem olunca rahatlamıştı içten içe. Dışarıda arkadaş gibi davranacakları sözünü aldı ikisinden de.

     Hakan Burak'ın yardımıyla Cem'in eşyalarını almış, yeni ev bulana kadar odasında misafir etmişti, tabi kendi salonda uyumuştu bu süreçte.

    Logo yarışmasında birinci olup ödül alması ilaç gibi gelmişti Cem'e. Hakan'ın babasının da desteğiyle yakınlarda ev buldular. Cem ne kadar kendi başının çaresine bakmakta diretse de Hakan'ı kırmak zordu, her detaya dahil olmuştu.
1+1 küçücük eve Cem'in tercihiyle vizon tonları hakim olmuştu. Cem koltuk gelir gelmez kendi evine geçmek istese de ne Hakan ne anne-babası bırakmıştı. Sıra yatak alışverişine gelince, Hakan çift kişilik yatak fiyatlarını sorarken, Cem renkten renge girmişti. Hakan onun bu hallerine gülüp ev hediyesi olarak 2 tane nevresim takımı alıp yine yapmıştı yapacağını. "Asıl hediyem bitanem" notuyla TV gelmişti sonra. Bu ev hazırlığı süreci iyice yakınlaşmalarını sağlamıştı.

     Her şey hazır olduğunda evindeki ilk gününün heyecanıyla ve yine Hakan'la evine gitti. Biraz borca da girmişti ama evim diyecekti sonunda. Duvar boyasından çerçevesine  kadar emek vermişlerdi beraber.
   
       Hakan beraber yaşamayı çok istese de anlayışlı olmaya çalışıyordu. Çok yeniydi ilişkileri, hem Cem her an olmuyor diyebilirdi. Zaten Cem'in yaşadıklarından haberdardı. Onu mutlu etmeye niyet etmişti. Bir anahtar da Hakan'daydı ya ondan mutlusu yoktu.

     İşten sonra dışarıda yemek yiyip, marketten çerez alıp öyle gelmişlerdi. Salondaki koltukta beraber çift pijamalarıyla oturuyorlardı şimdi. Önlerindeki sehpada çerezleri-içecekleri. Cem filmi, Hakan Cem'i izliyordu. Cem başını çevirince göz göze geldiler. Bakışlarını çekmedi ikisi de. Hakan yavaşça yaklaştı. Cem utansa da geri çekilmemişti. Hakan bundan cesaret alıp dudağının üstüne bastırdı dudaklarını. İkisinin de gözleri kapanmıştı. Cem dudaklarını aralayınca Hakan üst dudağını emdi yavaşça. Cem de onun alt dudağını aldı dudakları arasına. Hakan yavaşça, hasretle öpüyordu, Cem de ona ayak uydurmaya çalışıyordu. 

   Hakan biraz uzaklaşsa da gözlerini açamadı Cem. Utançla sessizleşti. Güzel hissettirmişti. Tekrar öp dese güler miydi Hakan? Yanağında Hakan'ın elini hissedince açtı gözlerini. Başını yanağındaki ele bastırdı. Hakan "güzelim, öpebilir miyim bi daha?" Cem başıyla onaylayınca Hakan tekrar tekrar öptü, öptükçe daha çok sevdi. Sevdikçe daha çok öptü. Cem dudakları ayrılınca boynuna sarıldı Hakan'ın. Hakan da beline sardı kollarını.

   Filmi kapatıp elinden tuttuğu Cem'le yatak odasına geçti Hakan. Yatağa oturup kucağına çekmek istedi Cem'i. Cem yanına oturup yine sarıldı boynuna. Kulağına fısıltıyla
"sadece uyusak"
Hakan da fısıltıyla
" Bi şartla güzelim"
Başını geri çekip yüzüne baktı Cem, devam etmesini bekledi.

"Her istediğimde öpeceğim seni" diye devam etti Hakan . Cem Hakan'ın yanağını öpüp sarıldı sımsıkı. Beraber uzandılar yatağa. Hakan Cem'in göğsüne başını koymuş, Cem saçlarını okşuyordu bu kez. Cem;

"Hakannnn başını çevirme bişey sormak istiyorum."

"Sor güzelim"

"Sen hiç" sustu biraz "anla işte oldun mu biriyle?"

Hakan gülümsedi "oldum, çoğu gece rüyamda seninle" deyince saçını çekti Cem. Hakan yalandan "aaahh acıdııı" deyince öptü çektiği yeri. Başını kaldırıp aşık olduğu gözlere baktı Hakan. "Sen? sen oldun mu hiç?" diye sordu.

Cem Hakan dışında her yere bakarken  başını salladı olumsuz anlamda. Hakan uzanıp öptü çenesini "senin olduğum gibi benimsin yani?" Bişey diyemedi Cem, dudaklarına uzanan dudakların öpüşüne karşılık verdi.
     

    
    

O DEĞİL   [ bxb ]Where stories live. Discover now