vazgeç

1.1K 88 36
                                    


Akşam nevresimleri yıkamıştı. Kurutma makinası olmadığından onlar kuruyana kadar pikesini alıp koltukta uyuyacaktı mecbur. Belki böylesi daha iyiydi. Daha çok parası olsa yatağı bile atabilirdi evden ama şimdi sırası değildi.

Hafif atıştırdığı kahvaltıdan sonra ilaçlarını içti. İlk iş bir kaç iş başvurusu daha yaptı. Sonra 13 gün önce olumlu dönüş aldığı reklam ajansını aradı. Yarın görüşmeye bekleniyordu.
Sonucu olumsuz olabilirdi ama güzel bi haber almak gibisi yoktu.

Günün kalanında daha önce topladığı çerçevelerden Hakan'ın
Fotoğraflarını çıkardı. Fotoğrafları bi kutuya koyup, dolabın üzerine koydu. Belki almak isterdi. Aklına hastane odasında yaptığı geldi. Af dilemek için bulduğu çözüm. Askere gitmeden önce yüzükle gelse belki de çok mutlu olurdu. Güvendiği zamanlarda.... Hakan gittikçe daha çocuk, daha anlayışsız geliyordu gözüne.

Gece telefonuna gelen bildirimlerle uyandı. Hakan ne kadar özlediğinden bahsediyordu.

Hakan
Hastanede söylediklerim için üzgünüm. Biliyorum beni sevdiğini.

Hakan
Seni çok özledim.

Hakan
Seni çok seviyorum.

Hakan
Neden affedemiyorsun?

Hakan
Beni sevsen olanlardan Turan'dan önce benim haberim olurdu. Neden bana söylemedin? Neden o yanındaydı?

Hakan
Askerden gelir gelmez sana geldim. Evine koştum. O zaman beni sevdiğine inandım. Şimdiki halin ne? Ben yokken bile beni sevmedin mi?

İlk Aşkım
Hakan uyu

Hakan
Ne penceresi anlatsana. Eskiden her şeyi konuşurduk. Hep anlamadık mı birbirimizi? Nolur bitanem.

İlk Aşkım
Hakan lütfen anla, eski duygular yok bende. Evet eskiden konuşurduk. Anlardık birbirimizi. Ne sen eski Hakan'sın ne de ben eskisi gibiyim. Yine konuşalım ama arkadaşça. Pencere meselesi de mesajla anlatabileceğim bişey değil. Biraz zaman geçsin yüz yüze konuşuruz.

Hakan
Olamam arkadaş falan. Kötü şeyler yaşadın, yaşattım sana. Bırak ben unutturayım hepsini. Çok özledim öpmeyi, sarılmayı. Her şeyini.

İlk Aşkım
Lütfen kötü ayrılmayalım. Kabullen artık. Beraber geçirdiğimiz günlerin hatrına... O kadar zaman bensiz nasılsan öyle ol. Tepkisiz.

Hakan
Olmaz. Hep yüzüme vursan da haklısın. Ama güzel günlerimizin asıl sende hatrı yokmuş bu kadar kolay nasıl vazgeçersin benden? Barışalım. Bak babamla kavga ettim. Halamda kalıyorum.

Cem uyuyakalırken Hakan benzeri mesajlara devam etmişti. Sabah uyandığında bazılarında suçlandığı bazılarında övüldüğü mesajları okuyunca Hakan'ın değişken ruh haline inanamadı. Sanki Turan'a Cem haber vermiş gibi kızıyordu bir de. Beraberken hayran olduğun, ayrılırken acı çektiğin birinin ayrıldıktan sonra gözüne farklı gelmesi, 'bu insanı mı sevdim?' diye insanın kendini sorguladığı dönemdeydi şimdi Cem. İş görüşmesine gideceği için Hakan'ı engelledi. Bi de onunla uğraşamayacaktı. Sabah tekrar yazmaya başlamıştı.

Duşunu alıp, kahvaltısını etti, ilaçlarını içip dişlerini fırçaladı Cem. Yeni nevresimler kurumuştu, yatağını hazırladı.

Uzayan saçlarının önüne gelenlerini arkasında topladı. Bi gün kullanırım diye alıp hiç cesaret edemediği mıknatıslı küpesini sol kulağına taktı. Yarısı gümüş yarısı siyah, birbirine yapışık küçük bi halka küpeydi. Beyaz gömleği ve siyah pantolonuyla yeni tarzını sevdi. Başka biri gibiydi. Cem başka biri olmak istiyordu artık.

Görüşmeye giderken en azından tecrübe olur diye kendine cesaret veriyordu. Bi yandan açıktan grafik tasarımı ile ilgili araştırma yaptı yol boyu. Kendini geliştirmeliydi. Diploma iş demek değildi, tanıdığın aracılığıyla girdiğin işte sanki usulüne göre iş verilmiş gibi görünsün diye gerekliydi. Cem'e ise askere biraz daha geç gitmek istediğinden ve iş görüşmelerinde kendini geliştirme çabasının kanıtı olarak lazımdı. Derken görüşme yapacağı binaya geldi. Danışma insan kaynaklarına yönlendirdi onlar da toplantı odasına aldılar Cem'i.

Çoktan işe alınmış gibi davranıyordu karşısındaki kadın. CV'sinin ek dosyasında gönderdiği, davetiye çalışmalarını beğendiklerini, logo yarışmasındaki birinciliğinin etkileyici olduğunu söylüyordu. İşle ilgili bilgi verdi ve diplomadan çok yaratıcılığa ihtiyaç olduğunu, askerlik konusunu çözmesini söyledi, gerekli evrak listesini uzatıp "hayırlı olsun" dedi kadın.

Bu şansı iyi değerlendirmeliydi. Hemen gerekli evrakların bir kaçını hazırlamaya koyuldu. Eve döndüğünde çoktan öğleni atladığından güzel bi akşam yemeği hazırlamalıydı. Yemeğini hazırlarken Burak aradı, kız arkadaşı ve Turan'la geçmiş olsuna geleceklerinin haberini verdi. Cem de yemeğini yedi, mutfağını temizleyip, çay koydu.

Üstünü değiştirmesiyle kapı çaldı. Buraklar geldi. Beraber salona geçtiler. Burak her zamanki güler yüzüyleydi. Burak'ın kız arkadaşı Burcu da güler yüzlü aynı zamanda mesafeliydi. Turan da sürekli Cem'e yardımcı olma çabasındaydı. Uzun süre oturup sohbet ettiler. Cem'in iş haberine hepsi sevindi. Yavaş yavaş güzel şeyler oluyordu.

Burak evdeki değişimleri fark etse de Hakan konusunu Turan'ın yanında açmamak için bişey demedi. Eksilen çerçeveler fark edilmeyecek gibi değildi.

Misafirlerini uğurladı. Evi toparlayıp dişlerini fırçaladı ve yatağına gitti Cem. İşi için çok heyecanlıydı. Her şeyin yolunda gittiğini hayal etti. Yoğun günün sonunda hemen uykuya dalmıştı.

Hakan ise vazgeçmiyordu. Cem uyurken sessizce girdi eve.

O DEĞİL   [ bxb ]Where stories live. Discover now