başka beden

1.1K 65 52
                                    

"Olur. Böyle aynı anda birbirimize geliyor olmamız romantik..." deyip gülümsedi.

"Bence de. İyi ki geldin Cem. Konuşmak istediklerim vardı seninle. Bugün yanlış kelime kullandım. Kırdım seni özür dilerim. Bana kırgın uyuma diye geliyordum sana."

"Masum ne sence? Bi sözüme bile öyle tepki verdiğine göre farklı şeyler istesem...Yani... Şey... Seni ilk ben öpersem yada...daha fazlasını istersem. Hepten günahkar mı ilan edersin beni?"

"Her halin masum senin, günahkar olan biri varsa o da benim, korkuyorum seni tekrar incitmekten, üzmekten. Hep temkinliyim. Bu yüzden rahat değilim konuşurken. Şakaydı tıpkı senin ki gibi. Ne zaman birbirimizle yanlış anlaşılmaktan korkmadan konuşabileceğiz bilmiyorum" gözlerini Cem'den çekip kapalı TV'ye çevirdi. Birasından bi yudum daha aldı. Devam etti.

"Ne kadar yansıtabiliyorum bilmiyorum ama çok pişmanım ben. Seni evime davet ederken utanıyorum. Seni yanağından öperken bile hakkım olmayan bi şey yapıyormuşum gibi hissediyorum. Bugün elini çektiğinde...öyle suçlu hissettim ki. En ufak şaka da benden gidecek gibisin. İnerken yanağından öpmeme bile fırsat vermedin. Öyle korktum ki."

Bi yudum daha aldı birasından önündeki sehpaya bırakıp hala karşıya bakarken "biliyorum tam sen bana evet demişken vakit bulup seni güzel yerlere götüremiyorum. Biraz zaman verirsen bana, şu düğün bi geçsin. Burak balayından dönsün. Biz de bi tatile çıkalım ister misin?"

Cem emin değildi. Güzel sözler söylüyordu Turan. Ama söylerken yüzüne bakmıyordu bile. Yoksa Cem farklı hissettiğinden Turan'ın her hareketine kusur mu buluyordu?

Madem evet demişti o zaman çabalamalıydı. Madem sevilmek istiyordu. "Neden istemeyeyim? Ama beni güzel yerlere götürmenden daha değerli şimdi işittiklerim. Beni bu kadar hep düşün yeterli. İyi ki konuştuk, daha çok konuşalım. Kafamda kurmaktan uyku tutmadı beni de."

"Cem....güzelim...hoşlanıyor musun benden?"

Dili "hoşlanıyorum" demeye varmasa da başıyla onayladı Cem. Bu kez kendini tutmak istemedi Turan. Bir elini Cem'in ensesine diğerini beline sardı. Dudaklarını öpmeye başladı. Cem de karşılık verdi. Elleri Turan'ın gömleğini sıkıyordu. Daha öpüşmenin başında pişmanlık sarmıştı içini. Başka dudakların tadındaydı aklı. Kımıldamayı bıraktı dudakları. Turan Cem'in dudaklarından ayrılıp yanaklarını boynunu öptü.

Turan'ın kalbi deli gibi atıyordu. Biraz geri çekilip gözlerine baktı sevdiğinin. "Aşkım, duralım yoksa duramayacağım."

Cem hemen geri çekildi. Turan'ın dizlerine koydu başını, sırt üstü uzandı üçlü koltukta. Garip havayı dağıtmak için konuşmak istedi. "Hala garip geliyor senin sevgilin olmak. Hiç hayal edemediğim bir durumdu bu."

"Hep beni izlerdin, ben de bakışlarını çekme diye görmemiş gibi yapardım."

"Farkında mıydın?"

"Fark etmemek imkansızdı."

Elleriyle yüzünü kapadı Cem. Hatırladığı hallerinden utandı. Turan tutup çekti güzel yüzü örten elleri. Eğilip yaklaştı Cem'in dudaklarına, gözlerine baktı önce. Cem gözlerini kapayınca aralık dudaklara kapandı. Alt dudağını emdi, ısırdı hafifçe. Cem'in başının altına elini koyup kalkmasına yardım etti. Cem yanına oturdu. Turan tekrar uzandı dudaklarına. Uzun uzun öpüştüler. Bütün çekinceleri, yanlış anlamaları geride bırakmak ister gibi öptü Turan dakikalarca. Bütün hislerini değiştirmek isteğiyle karşılık verdi Cem öpülüşüne. Turan'ın yüreğinden yük kalkmış gibiydi. 20-30 yıl sonra bile böyle hissedeceğine güven oluştu içinde. Cem'in yüreğiyse yangın yeriydi. Hakan'a tükenen umutlarının yerine yeni umutlar koymak isteğine pişmandı. Dur da diyemiyordu. Hakan gidecekti. Unutmak istiyordu.

Turan Cem'in tşörtünün eteklerine uzandı. Cem hemen dudaklarından ayrılıp, tuttuğu ellere izin vermedi. Turan anlamadı. "Özür dilerim bitanem, acele ettim değil mi?"

"Yok. Ondan değil." dedi Cem. Yanakları pembenin en güzel tonuydu. Öpüşmekten kızarmış dudaklarıyla Turan'ı zorluyordu. "izler...çirkinim görme böyle. Dövme yaptıracağım o zaman...kızma tamam mı?"

Turan alnını Cem'in alnına yasladı. "Bitanem o izler nasıl çirkinleştirebilir seni? Mümkün mü? Hem hastanede gördüm ya. Dövme yaptırma bence, ama illa istiyorsan ben de geleyim seninle hmm?"

Hala tuttuğu Turan'ın ellerinden ellerini çekti Cem. Tişörtü çıkarmasına yardım etti kollarını kaldırarak. Turan eğilip yaralarından öptü tek tek. Cem her temasta kendini tekrar tekrar ikna ediyordu devam etmeye. Başını biraz kaldırıp tam kalbinden öptü Turan.

O gece o koltukta seni seviyorum diyen Turan'la, henüz söyleyemese de sevmek isteyen Cem bir oldular.

O DEĞİL   [ bxb ]Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ