gitmek

3.7K 193 37
                                    

  Akşam üzeri Cem eşyalarını topladı, kendi arkasından da bi ölü temizliği yapılacağını tahmin etse de, elinden geldiğince temiz bıraktı odayı. Ondan bi hatıra kalmasını bile isteyen olmazdı.
   

     Hala salonda oturan Hasan'nın eline uzandı, adam elini vermedi.  Yıllardır ne çok şey zoruna gitmişti, buna da eyvallahtı. Helalleşmek istemişti, ne olursa olsun vedalaşmak istemişti. Verilmeyen el, göz göze bile gelememek... Veda da yıllardır yaşadıklarıyla benzer olacaktı demek. Cem sessizce, elinde valizi, sırtında çantası çıktı evden.

   Terminale Sevim teyzesinin büyük oğlu Levent götürecekti. Az görüşseler de bir O iyi davranırdı bir de Sevim Hanım. Kız kardeşinden olan biteni öğrenen Sevim Hanım Levent'e söylemiş, en azından bu kadarını yapmak istemişti. Levent valizi alıp bagaja koydu. Sevim hanım koşarak gelip sarıldı Cem'e "elimden fazlası gelmediği için affet oğlum, yolun açık olsun" dedi. Cem sarılışa karşılık veremedi, kalkmamıştı kolları. Sonunda kadın ayrılıp, saklama kabıyla peynirli börek koyduğu poşeti zorla eline tutuşturdu, bir yandan ağlıyordu kadın, ne karaydı bu çocuğun yazgısı.

    Levent "hadi" deyince geçtiler beraber arabaya. Terminale kadar çıt çıkmamıştı ikisinden de. Duran arabadan da çıkmaya yeltenmedi kimse. Dakikalar sonra Levent Cem'e döndü. Cem omuzları düşük başını kaldırmadan oturuyordu öylece.
"Korkuyor musun kardeşim, korkma, istemiyorsan gitme, benimle çalışır kahvenin arkasındaki odada kalırsın şimdilik, ilerde bakarız"dedi.
    
    Cem "gitmek zorundayım abi, teşekkür ederim, ba.... babamın hergün uğradığı kahvede çalışırsam yine durmaz konuşurlar, onlar konuştukça babam huzur vermez sana bana."

    Levent de biliyordu ama ne yapacaktı bu çocuk ne kendisini ne annesini bir kere bile aramamış dayısının yanında? Ya o da kötü davranırsa? Levent böyle düşüncelere dalmışken başını hiç kaldıramayan çocuk;

       "Korkuyorum abi, gitmek de kalmak da istemiyorum ama başka çarem yok" derken sonunda çenesi titremeye başlamış daha fazla kendini tutamayıp ağlamıştı içli içli. 'keşke bu kadar korkak olmasaydım da öldürebilseydim kendimi' diye geçiriyordu içinden.

     Levent uzanıp sarıldı sımsıkı,  Cem sarılamasa da kendini onun göğsüne gömüp ağlamıştı uzun uzun, sonunda biraz sakinleşince uzaklaştı Cem.

    Otobüsün kalkışına 5 dakika vardı . Levent "bekle arabada" deyip çıktı dışarı ve asker arkadaşı Turan'ı aradı. Kısaca durumu anlatıp yardım istedi. Askerden geleli dört yıl olsa da iletişimleri kopmamıştı, biraz sinirli ama sağlam adamdı Turan.

O DEĞİL   [ bxb ]Where stories live. Discover now