Üçüncü Kitap-29. Bölüm

2.6K 297 106
                                    

Merhabaaaa!

Dün ki bölümde diğer bölüm bugün gelsin diye dua eden vardı. Kabul oldu valla. Hiç yazasım yoktu ama içimden bir ses yazmamı istedi.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar.

^^^^^^^

"Şirin!"

"Şirinem!"

"How! Şirine!"

Gözlerimi yavaşça aralayıp doğrulmaya çalıştım ama kolumun ağrısı ile inleyip tekrar başımı koydum.

"Kolunun üstünde uyudun diye uyuşmuş olmalı!" dedi Hazar.

"Kızım öğle arasına kadar uyudun! Kalkasana artık!"

"Sefa'yı da geçti bu!"

"Sefa'yı kimse geçemez!"

"Kızım kalksana!"

"Kalkmış ya!"

"Öldün sandık bir anda!"

"Horluyordu, nasıl ölmüş olabilir?"

"Ben horlamam!" dedim kafamı kaldırarak. Yüzümü buruşturup kolumu ovmaya başlamışken bana yardım eden Feyza'ya baktım.

"Cidden öğle arası mı şu an?!" diye sordum.

"Evet." dedi yemek yiyen, Sıla.

Başımdan herkes çekilip sınıftan ayrılırken kolumu ovmaya devam ediyordum. Başımı sağa sola yatırıp kendime gelmeye çalıştım. Kollarımı kaldırıp esnerken geriye doğru uzanmıştım ve hâlâ uyuyan Sefa'yı görmüştüm.

"Bunun neden hiçbir yeri ağrımıyor o kadar uyumaya?"

Kendi kendime fısıldadıktan sonra önüme döndüm ve ayağa kalktım. Kapıya doğru giderken esnemeye devam ediyordum. Nasıl uyumuştum ben ya?

Lavaboya girip kıyafetlerimi düzelttikten sonra yüzümü yıkayıp saçlarımı düzelttim ve lavabodan çıkıp sınıfa ilerlemeye başladım.

Sınıfa doğru gelen Ayberk'i gördüğümde bana şaşkınca bakmaya başladı. "Sen gelmiş miydin?"

Omzuna vurup güldüm. Kolunu omzuma atıp sınıfa girince uyanmış, dirseklerini sıranın arka kısmına yaslamış bir şekilde etrafa bakan Sefa'nın gözleri bizi buldu. Ayberk, kolunu çekip çantasından telefonunu çıkarınca bende çantamdan paramı aldım.

Sefa'nın gözlerini üzerimde hissettiğimde göz ucuyla ona baktım. Gözleri kızarmıştı ve hâlâ uyku sersemiydi. Sınıfın önüne gelen Emir'i içeri çağırdığımda yanıma geldi.

"Anne ve baba evde olmayacakmış bugün. Samet'i de Nejla ablaya bırakmışlar. Onu oradan almayı unutmayalım. Haberin olsun, belki ben gelmem seninle çıkışta."

"Nereye gideceksin?"

"Arkadaşlarla maç yapacağız."

"Nerede?" diye sordum.

Gözlerini devirerek cevap verdi. "Okulda yapacağız. Karşı sınıfla."

Bıkkınlıkla verdiği cevaptan sonra kafamı salladım. Sınıftan çıktıktan sonra Ayberk'in yanına yaklaştım. "Yemek yedin mi?"

"Yedim." dedi telefondan başını kaldırmadan.

"Tek mi gideceğim yani ben?" dedim kapıya doğru yavaşça giderken.

"Bende açım." dedi Sefa ve esneyerek ayağa kalktı. Ellerini cebine koyup bana doğru gelmeye başladı. "İki dakika bekle, yüzümü yıkayayım."

Sesimi çıkarmadan bekleyince sınıfın karşısındaki lavaboya girip saniyeler sonra geri döndü. Az önce, uyuduğu için, dağınık olan saçlarını alnına yatırmıştı. Bu hâline bitiyordum işte.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin