20. Bölüm

15K 1.7K 528
                                    

Merhaba!

Instagram hesabım biyomda var. Takip etmeyi unutmayın.

•••

Hazar Dere...

Motorum ile Duygu'nun evinin önünde durduğumda yağmur çoğalmaya başlamıştı. Motoruma yaslanıp Duygu'ya aşağıya inmesi için bir mesaj attım ve beklemeye başladım. Onun apartmandan çıkmasını beklerken sokağın başında Sefa ile belirmesiyle yaslandığım motordan doğruldum ve onlara bakmaya başladım. Duygu, Sefa'ya sarıldı ve daha sonra eve girmek için yöneldiğinde ikisi de beni fark ettiler. Nereden geliyorlardı böyle? Duygu bana gülümseyerek yaklaşırken ben ise Sefa'ya kaşlarımı çatmış bir şekilde bakıyordum. Onunda benden farkı yoktu. Ellerini montunun cebine koydu ve arkasını dönerek uzaklaşmaya başladı. "Neden buradasın? Hem hava soğuk hasta olursun." dediğinde Duygu'ya bakmaya başladım.

"Buradan geçiyordum seni merak ettim." dediğimde güldü.

"Beni niye merak edesin ki?" diye sordu.

"Yani şey..." dedim ve ensemi kaşıdım. "Sonuçta arkadaşız biz. Niye merak etmeyeyim?"

"Haklısın. Bende bazen seni merak ediyorum." dediğinde kaşlarım havaya kalktı.

"Bazen?" diye sorduğumda kafasını salladı. Gülümsemeye çalıştım. "Onun ile niye bu saatte dışarıdaydın?"

"Sefa ile bir yerde karşılaştık ve o da beni eve bırakmak istedi." dediğinde kafamı salladım. 'Kesin öyledir.' "Sen buradan geçtiğine emin misin?"

Bir süre sustum ve gözlerine baktım. Kolumu tutarak konuşmaya başladım. "Çiçek solmak üzere galiba." dediğimde gülerek koluma bakmaya başladı. 'Niye gülüyon kızım?'

"Bir çiceğe bile bakamıyorsun. Önemli bir şey değil zaten. Sen birinden yardım alarak onu canlandırabilirsin." dediğinde gülümsemeye çalıştım. 'Senden yardım almaya gelmiştim aslında.'

"Aynen mutlaka biri vardır." diye mırıldandım. "Neyse ben gideyim. Sen eve gir."

Kafasını salladı ve hızla apartmana girdi. Arkasından bakarken elimi kolumdan çektim. "Çiçeğin kökü kırıldı, Duygu." diye fısıldadım. Daha sonra kaskımı taktım ve motoruma binerek sürmeye başladım.

'Çiçeğe iyi baktığımı söyleyecektim ama seni onunla görünce solmaya başladı. Başka birinden yardım almamı söyleyerek kökünü kırdın. Şimdi ne yapmalıyım? Kırılan kök eski haline gelsin diye toprak mı atmalıyım üzerine?' İsmi de güzeldi. Duygu Çiçeği... Sanki koluma çiçeğin kökleri batıyordu. 'Ne yaptığının farkında değildi. Yıkılmak üzere olan bir duvarın arasında çiçek bırakmıştı ve daha sonra onu kırmıştı. Eksik kalmıştım... Duygusuz kalmıştım...'

Motorumdan indim ve ıslak saçlarımı karıştırarak apartmana girdim. Hızla eve çıktım ve içeriye girdim. Kendimi kuruladıktan sonra yatağıma uzanarak elime telefonumu aldım. Üç mesaj vardı. Biri Şirin'den diğer ikisi ise Duygu'dandı.

Çiçeğim:

Eve vardın mı?

Umarım hasta olmazsın.

Dudaklarımda oluşan gülümseme ile hemen cevap yazmaya başladım.

Hazar:

Eve geldim

Bilemem. Belki hasta olurum.

Annem ve babam da çalışıyor.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin