Üçüncü Kitap-21. Bölüm

4K 398 191
                                    

Herkese Selam!

Bu sefer cidden çok kötü hasta oldum arkadaşlar! Tat ve koku almıyordum ama şu an iyiyim. Hiçbir şeyim kalmadı.

Muhteşem bir dizi keşfettim geçen gün. Gelsin hayat bildiği gibi. Tüm bölümlerini en baştan izledim. Ay lütfen o diziye bir şans verin. Mükemmel.

Ayrıca hangi dizileri izliyorsunuz?

Ben sadece tozluyaka ve GHBG izliyorum.

Ayrıca panoma diziler hakkında falan yazında konuşalım. Panom çok boş.

Bölüme geçmeden önce oylamayı unutmayın.

Kitabı hızla bitirmeye çalışacağım. Okul açılana kadar kesinlikle bitmesi gerekiyor.

Yeni bir kurgum, gerçi bir sürü var ama, onu yayınlayacağım daha sonra.

Kitap hakkında bazen duyuru yapıyorum o yüzden beni takip etmeyi unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar.

^^^^^

Emir, kendi sınıfına giderken bende bıkkınlıkla merdivenleri çıkıyordum. Keşke birinci katta olsaydı sınıfımız. Bazen çok yorucu gelebiliyordu ama alışmıştım artık. Sınıfa girdim ve kendi sırama oturdum.

"Bu benim sıram değil!" dedi Mert. "Nerede lan benim sıram?"

"Ne fark eder, Mert?!" diye sordu, Hazar. "Onda otur."

"Olmaz, şaheserim var o masada!"

Kendi sıramın üzerine baktığımda ismimin yazdığını gördüm. Sefa'nın sırasıydı. Sanırım sınıf temizlenirken yerleri değişmişti ve ben bu sırayı ona geri vermeyi düşünmüyordum.

Uykulu uykulu Sefa girdi sınıfa ve sırasına oturup hemen uyku mooduna geçiş yaptı. İnşallah sırasının değiştiğini fark etmezdi de bu sıra bende kalırdı.

"Of!" diyerek bir söylenme gelince dönüp arkama baktım. Sefa, yavaşça başını kaldırıyordu. Uykulu gözlerini sınıfta gezdirirken, "Şirinemi göremedim, gelmiş mi?" diye sordu. Gözlerini ovuşturup daha net görmeye çalışırken gülerek ona bakıyordum. Başımı yana eğip ona el sallarken gözleri beni buldu ve, "Ha, tamam." diye mırıldandıktan sonra bana öpücük yollayıp tekrar uyumak üzereydi ki sıraya baktığı anda hızla ayağa kalkıp ellerini cebine koydu. "Gençlik yirmi üç, sıram kimdeyse hemen teşrif etsin!"

Önüme dönüp kollarımı sıraya dayadım ve kafamıda kollarıma koydum. "Aga bizin sıralarında yeri değişmiş yav!"

"Sıramın hâlâ sınıfta olduğunu öğrendiğimi iyi oldu." dedi Sefa. "Üzerinde kocaman harflerle 'ŞİRİN' yazıyor. Size zahmet gören varsa, şutlasın bana!"

"Burada ki değil." dedi Umut. "Kendi sıramı buldum ama hiç 'Şirin' yazılı bir sıra göremedim!"

"Lan sıram yok mu?!" dedi telaşla. "Oğlum bak kan çıkar! O sırada hayatımın anlamının ismi yazıyor! Altın değerinde o sıra!"

Sınıfta hepsi gülerken bende gülmeye başlamıştım ki, biri iki kolumu tutup aynı anda havaya kaldırınca, kim olduğuna bakmak için kafamı geriye doğru eğdim. Murat, bana değil sırama bakarken konuşuyordu. "Amirim çalınan sırayı buldum!"

"Hey, ben çalmadım! Geldiğimde buradaydı!" Sefa, gelip önümdeki sırayı alırken kollarımı Murat'dan kurtarıp hemen sırayı tuttum. "Vermem bunu! Başka bul kendine!"

Sırayı çekiştirdi. "Bıraksana kızım! Üstünde 'Sefa' mı yazıyor sanki?"

"Ne alakası var?!" deyip bende çektim.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin