53. Bölüm

9.2K 1.3K 367
                                    

Şirin Berma...

Sabah şiddetli yağmur yağmaya başlamıştı. Sefa telefonlarıma cevap vermeyince Emir ve ben onu beklemeden okula gelmiştik. Sınıfa girdiğimde Sefa sırasında oturmuş kafasını sıraya yaslamıştı yine. Montumu asıp şemsiyemi peteğin yanına koydum ve Sefa'nın baş ucuna gittim. "Günaydın." diyerek konuştum.

"Sana da." dedi gözlerini dahi açmadan.

"Telefonlarımı neden açmadın?" diye sordum.

"Sessizde."

"Peki okula gelirken neden beni beklemedin?"

"Artık teyzemde kalmıyorum."

"Nasıl?" dedim ellerimi sıraya dayayarak. "Eve geri mi döndün?"

"Evet. Bunda şaşıracak ne var?" dedi ve kafasını diğer tarafa çevirdi.

"Bir şey yok. Okula beraber gelmek güzeldi." dedim. Ondan ses çıkmayınca yerime oturdum. O anda sınıfa Irmak girdi ve önce bana daha sonra Sefa'ya baktı.

Sefa'nın yanına gidip saçlarına dokununca kaşlarımı çattım. Sefa aniden kafasını kaldırıp şaşkınca Irmak'a baktı. "Sen mi dokunuyordun ya?" dedi Sefa sinirle.

"Evet." dedi Irmak. "Kim sanıyordun ki?"

Sefa'nın bakışları bana dönünce hızla önüme döndüm. "Kızım bak cidden seni sevmiyorum. Bizim aramızda bir şeyler olamaz." Onu üzmemeye çalışarak konuşuyordu. "Sen böyle yapınca senden etkilenmem. Hem beni yorma, hem de kendini üzme."

Irmak, üzgünce sınıftan çıktı. Sanırım gerçekten Sefa'yı seviyordu. Sefa, bir süre bana bakıp sinirle saçlarını karıştırdı ve Irmak'ın peşinden giderek sınıftan ayrıldı.

Sefa Ayves...

Irmak'ı üzmek istemeden konuşmuştum ama o yine üzülmüştü. Her ne kadar onu sevmesem de o resmen zorluyordu. 

"Irmak bekle!" diyerek ona seslendim ama o bana bakmadan yoluna devam etti. Kolunu tutup durdurdum ve kendime doğru çevirdim. 

"Şirin de sana aynısını söyleseydi, hoşuna gider miydi?" dediğinde şaşkınca ona baktım. "Söylesene."

"Ne alaka?"

"Onu sevdiğini biliyorum." dedi. "Onun ismini bile benimsemişsin."

"Senin bana davrandığın gibi Şirin'e davranmıyorum. O yüzden o hiç bana böyle şeyler söylemiyor. Kırılıp, üzülmüyorum."

Bir süre bana baktıktan sonra bir anda bana sarılınca ne yapacağımı bilemedim. Ellerim havada kalmışken bir süre öylece karşıya baktım. Irmak benden geri çekilip hızla yanımdan ayrıldı. Saçlarımı karıştırıp tekrar sınıfa döndüm. Arkamdan da Serpil Hoca girdi.

"Günaydın çocuklarım." dedi hoca neşeyle.

"Günaydın öğretmenimiz." dedi Sıla.

"Deli misin kızım?" dedi Berfin.

"Ne alaka? Şu an cidden ne alaka?" dedi Duygu.

"Ne güzel hocaya karşılık veriyor işte." dedi Murat.

"Uzatmayalım." dedi hoca. "İkinci ders minibüsümüz gelecek gideceğiz. Size not kağıdı dağıtacağım ona çalışın."

Hepimiz yerimize oturduk ve Serpil Hoca hepimize not kağıdı dağıttı. Bir süre kağıda bakıp kafamı sıraya yasladım.

Şirin Berma...

Hocanın verdiği not kağıdına çalışırken bir an dönüp arkama baktım. Nedense tam tahmin ettiğim gibi Sefa yine uyuyordu. Acaba Irmak ile ne konuşmuşlardı? Neyse sonra sorardım nasılsa.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin