İkinci Kitap-51. Bölüm

5.4K 598 664
                                    

Herkese merhabalar!

Son bölüm için hazır mıyız?

Valla sonu çok heyecanlı oldu hatta direkt devamını yazmak istedim ama bir kere son dedik artık oakaowowoaoak

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Keyifli okumalar..

•••••

Organ Mafyası.

Organ Mafyası.

Organ Mafyası.

Organ Mafyası.

Karşımda ki duvara öylece bakarken beynimin içinde yankılanan kelimeler sinirimi bozmaya başlamıştı. Elimdeki günlüğü yatağımın üzerine bırakıp telefonumu elime aldım.

Ne yapmam gerekiyordu?

Helin, yaşıyor olabilir miydi?

Günlükte yazan organ mafyası ile bizi kaçıran organ mafyası aynı mıydı?

Helin'in Fotoğrafını bulmalıydım ama nereden? Sefa da var mıdır acaba diye düşünürken aklıma Hazar gelmişti. Varsa onda vardı. Ama ne diyerek isteyecektim ki? Direkt fotoğrafı istesem sebebini soracaktı illaki. Şu an yardım isteyebileceğim tek kişi vardı.

Rehberime girip hemen Duygu'yu aradım. Bir süre sonra cevaplayınca konuşmaya başladım. "Duygu! Hemen parkta buluşmalıyız!" dedim telaşla.

"Tamam." diyerek onaylayınca yatağımdan kalkıp odamdan çıktım. Sebebini sormadan hemen kabul etmişti. İşte bu yüzden Duygu!

Montumu giyinip anneme haber verdikten sonra hemen evden çıktım ve parka doğru ilerledim. Duygu karşı sokaktan gelirken ikimizde parkın ortasında bir araya geldik.

"Ne oldu?" diye sordu merakla.

"Bana acilen Helin'in fotoğrafını bulmalıyız." dediğimde kaşlarını çattı ama telaşlı olduğumu fark ettiği için yine sorgulamadan elimi tuttu ve hızla yürümeye başladı.

Bir süre sonra Hazar'ın evinin önünde durduğumuzda ikimizde sokağın ortasında durup yukarıya doğru baktık. "Nasıl alacağız?" diye sordum.

"Önce yanına gitmeliyiz. Sen onunla konuşurken ben Helin'in odasına girip fotoğraf bulmaya çalışırım." dedi Duygu.

"Ama saat on iki olmak üzere. Ailesi kızar." dediğimde cebinden telefonunu çıkardı ve Hazar ile olan mesajlarına girdi.

"Yanılmıyorsam..." dedi ve mesajlarda üste doğru çıktı. "Anne ve babası şehir dışında."

Mesajları bana doğru çevirdiğinde memnuniyetle gülümsedim. İkimiz beraber hemen yukarı çıkıp zili çaldık. "Uyumuş mudur?" diye sordum.

"Yaklaşık beş dakika önce mesaj attı." dedi sırıtarak Duygu. O anda kapı açılınca şaşkınca bize bakan Hazar'a gülümsedim.

"Hayırdır?"dedi Hazar. "Bu saatte ne iş?"

Göz kırparak sorduğu soruya Duygu cevap verdi. "Şirin seninle konuşmak istiyormuş." dediğinde Duygu, gözlerimi irice açıp ona baktım. Duygu dirseği ile karnıma vurunca kafamı salladım.

"Geçin bakalım." dedi Hazar ve bize yol verdi.

İçeri geçip oturduğumuzda Hazar da peşimizden geldi. "Hoş geldiniz." dedi gülümseyerek. "Ben bize sıcak çikolata yapayım."

O odadan çıkarken hemen Duygu'nun koluna vurdum omzumla. "Ne konuşacağım?" dedim.

"Sefa hakkında bir şeyler sor." dedi. "Ama Helin konusunu açma. Bu aralar onun ismini duyunca çok sinirleniyor!"

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin