16. Bölüm

15.1K 1.8K 286
                                    

Merhaba! Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifle okuyun...

¤¤¤

Sokakta beraber yürüyorduk. Ozan, Berfin'in ıslanmış saçlarını kurutmaya çalışıyordu. Malum Emrah bize su dökmüştü. Hava zaten soğuktu. "Ee nereye gidiyoruz?" diye sordu Hazar.

"Bence sıcak bir çay içsek iyi olur." dedi Berfin. Bende kafamı sallayarak onu onayladığım da bir kafeye girdik. Çaylarımız gelince hemen içtim. İçmemle yanmam bir oldu.

"Allah, yandım!" dedim elimle ağzıma serinlik yaparken. Ozan'ın bana uzattığı suyu aldım ve hemen içtim. Berfin bana gülerken ona ters ters baktım. Yanıyorduk şurada. Neresi komik?! Kafeye giren Mert ve Melih bizi görüp yanımıza geldiler.

"Oo kankalarım da burada!" dedi Melih yanımıza otururken. "Ee bir çay ısmarlarsınız artık!"

Hazar, Melih'in karnına dirseğini geçirdi ve onlara da çay söyledi. "Niye ıslaksın sen Şirin'em?" dedi Mert, saçlarımı karıştırırken.

"Emrah ıslattı bizi." dedi Berfin.

"Kanka seni sevgilin kurulamış!" dedi Melih gülerken. Berfin ise ona yüzünü buruşturarak baktı.

"Çabuk için çayınızı! Motorum okulda kaldı!" dedi Ozan söylenerek. Hazar da yeni hatırlamış gibi Ozan'ı onayladı.

"Lan Ozan beni de at motoruna!" dedi Melih.

"Ben bineceğim bir kere!" dedi Berfin ona nispet yaparak.

"Ay yemedik sevgilini beh!" diye bağırdı Melih. Biz onlara kahkahalarla gülerken onlar atışmaya başlamışlardı bile. Ozan ise aralarında kalmış yeni gelin gibiydi.

"Şu an benim için kavga ettiğinizin farkında mısınız?" dedi Ozan.

"Kanka ben senin için kavga etmiyorum." dedi Melih.

"Seninde motorun var Melih!" dedi Berfin, gözlerini devirerek.

"Olsun benimki şu an yanımda değil ve motora binme sevdam depreşti." dedi Melih. "Eğer o motora ben binmezsem, Berfin ölür."

Melih boş bir tehdit savururken Ozan onu kafeden çıkarak kovalamaya başladı. Biz de çayların hesabını ödeyip çıktık kafeden. Ozan, Melih'i tutmuş yapay bir sinirle ona vururken, Melih de ona vuruyordu. Mert onlara doğru koşarak gitti. "A-ah evlatlarım beni rezil etmeyin sokağın ortasında! Dokuz ay karnımda taşıdım ben sizi!" diye bağırdı.

Etrafda ki insanlar onlara tuhaf tuhaf bakarken Hazar onlara doğru yaklaştı. "Dağılın lan!" diye bağırdı.

"Büyüksün abi!" dedi Melih. Hazar gülerek kolunu onun omuzuna attı. Biz de yanlarına giderek yola devam ettik.

Sonunda onlar motorlarını aldıklarında Melih ve Mert yanımızdan ayrıldılar. Ozan'ın motorunun arkasına bindi Berfin ve daha sonra gittiler. "Bırakayım mı seni?" diye sordu Hazar.

"Sağol ama gerek yok. Zaten okul dağılacak şimdi. Emir ile beraber gideriz. Sen bana evin konumunu at ben gelirim." dedim ve ona el sallayarak okulda ki banklardan birine oturdum.

¤¤¤

Binadan çıktım ve telefonumu açarak Hazar'ın gönderdiği konuma baktım. Uzak değildi fazla. Sokakta ilerlemeye başlamıştım ki Sefa'nın sesini duydum. "Belalı Şirin'em!" diye bağırdığında kafamı kaldırdım ve camdan bana bakan Sefa'ya baktım.

"Efendim Allah'ın belası!" dedim sinirle. Sokağın ortasında bağırıp beni rezil edecekti. Elini çıkartıp aşağıya bir şey fırlattı. Fırlattığı şey önce kafama daha sonra yere düştü. Yerde ki çikolatayı aldım ve tekrar ona baktım.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin