LİSE SAKİNLERİ SERİSİ

30. Bölüm

Merhabaaaa!

Yeni bölümle geldim sdajdfd

İyi okumalar.

Instagram hesabım biyomda var. Takip etmeyi unutmayın.
----

Sınıfa hızla girdiğimiz de hoca sırasında oturmuş sessizce sınıfa bakıyordu. Hocaya bir şey demeden hepimiz yerlerimize oturduk. "Geciktiniz ama sıkıntı değil." dedi hoca ve ayağa kalktı. "Sizi izledim gençler." dedi hoca. "Yardım ederken bayağı istekliydiniz. Yardım etmeyi seviyorsunuz."

"Sağ olun hocam." dedi Murat.

"Derse geçelim mi?"

"Geçelim geçelim." dedi Mert. "Zaten din dersi hafta da bir kere var."

"Tamam tamam." dedi hoca gülerek. "Söyle bakalım, Şirin. Otuz iki farz?"

Hemen ayağa kalktım ve saymaya başladım. "İmanın şartları, İslam'ın şartları, Namazın farzları, Abdestin farzları, Guslün farzları ve Teyemmümün farzları." diyerek geri yerime oturdum. Hoca genelde kitapta konuları işlemek yerine bize bir şeyler sorup daha sonra sorduğu şeyi iyice derinlere inip anlatıyordu.

"Aferin." dedi hoca. "Söyle bakalım Sefa. Neden müslümansın? Neden dinin İslam?"

Arkamı dönerek ayağa kalkmış olan Sefa'ya baktım. "Kur'an'da bile diyor, biz size akıl verdik diye. Hazreti İbrahim buna büyük bir örnek bence. Sonuçta onunda annesi ve babası putları temizliyordu ama o aklını kullanarak Rabbini buldu."

"Pekala. Teşekkür ederim, Sefa." dedi hoca ona gülümseyerek. "Peki Sıla kalk bakalım."

"Kalktım hocam." dedi Sıla.

"Yalan ne kadar günahtır?"

"Hocam yalan Allah'ın düşmanıdır." dedi Sıla. "İzninizle bir şey anlatmak isterim."

"Tabi."

"Hazreti Muhammed'e (s.a.v.) sormuşlar; senin ümmetin içki içer mi, sesini çıkarmamış. Kumar oynar mı, yine ses yok. Peki yalan söyler mi, diye sordukları anda oturduğu yerden hışımla kalkıp 'Asla!' demiş. 'Benim ümmetim asla yalan söylemez, demiş. Yalanın çok kötü bir şey olduğunu böyle açıklamak istedim."

"Tebrik ederim, Sıla." dedi hoca. "Güzeldi."

~~~

Berfin Şimşek...

Okul çıkışı Ozan ile beraber çarşıya doğru ilerliyorduk. Kendine alması gereken şeyler olduğunu söylemişti ve bende onunla beraber gitmek istemiştim. "Acıktım."

"Tamam, işimi hâlledeyim. Yemek de yeriz." dediğinde kafamı salladım.

Bir mağazaya girdik. Sweetlerin olduğu reyona girdiğimizde kendine bir şeyler bakmaya başladı. Güzel sweetler vardı ve bende almak istemiştim. Beğendiğim sweetleri askıdan alıp koluma koyarken Ozan'ın bakışlarını hissettim üzerimde.

"Ne yapıyorsun?"

"Hoşuma gittiler. Bende deneyeceğim." dediğimde kafasını salladı ve kendide benim gibi yapmaya başladı.

Kabinlere doğru ilerledik. "Yalnız erkek reyonu olduğu için burada giyinmen doğru olmaz." dedi çalışan adam.

"Şu anda kimse yok ama." dediğimde kafasını yana yatırınca kabinlerden birine girdim.

Ozan ile aynı anda kabinden çıkıp aynaya bakmaya başladık. "Üstündeki yazının anlamı ne acaba?" dedim, Ozan'ın üzerindekine bakarak.

"Bilmem." dedi ve bana doğru yaklaşıp sweetin kapüşonunu kapattı. İplerini de çekince kapüşonun ağzı daralmıştı ve artık onu göremiyordum.