İkinci Kitap-17. Bölüm

6.9K 883 279
                                    

Selamünaleyküm!

Keyifli okumalar...

^^^^^

Emir kolumu tutunca ona baktım. "Tugay abi değil mi o?" dediğinde gösterdiği yere baktım. Sefa da baktığım yere bakmaya başladı.

"Tugay kim lan?!" dedi Sefa.

Ayağa kalkıp ona yaklaştım. "Tugi?!"

"Şirine?!"

"Bende Sefa." dedi arkamdan gelmiş olan Sefa.

"Sen kimsin?" diye sordu Tugay, Sefa'ya bakarak.

"Benim idolüm, ablamın erkek arkadaşı." diyerek cevap verdi Emir.

"Ben Tugay. Memnun oldum Sefa." dedi Tugay ona elini uzatarak. İkisi el sıkıştıktan sonra Tugay bana bakmaya başladı.

"Ne işin var burada?" diye sordu Tugay.

"Aynısını bizde sana soruyoruz." dedim.

"Önce ben sordum. Sen cevap ver." dedi Tugay.

"Okulun maçı vardı. Maç bitti şimdi yemek yiyeceğiz." dedim.

"Bizde arkadaşlarla takılmaya geldik." dediğinde kaşlarımı kaldırdım.

"Teyzemin haberi var mı?" diye sordum.

"Neyden?"

"Arkadaşlarınla takılmak için Malatya'ya geldiğinden?" diyerek konuştum.

Kafasını kaşıyarak bana baktı. "Söylemezsen haberi olmaz." dediğinde omzuna vurdum.

"Yapma şunu kadına. Allah korusun başına bir şey gelse ve kadın senin burada olduğunu o zaman öğrense, çok üzülür." diyerek konuştum.

"Haklı." dedi Sefa. "Anneden gizli iş yapılmaz."

"Abi korkuyorsan ben konuşurum teyzemle." dedi Emir.

"Niye korkayım oğlum?!" dedi Tugay.

"Korkmasaydın haber verirdin." dedi Emir. "Çocuk musun sen? Üniversiteye gidiyorsun, kendine çeki düzen ver!"

Emir'in bu azarlı konuşmasından sonra Tugay ona ters ters baktı. "Bu yine çok konuşuyor. Git yemeğini ye." dedi Tugay.

"Neyse bizde gidelim." dedim Sefa'ya bakarak.

"Şşt." diyerek beni durdurdu Tugay. "O gavatı affetti mi teyzem?"

"Babama gavat deme." dedim.

"Babamıza gavat deme." dedi Sefa. Ona güldüm ve tekrar Tugay'a odaklandım.

"İki tarafında hatası var, babamı suçlama." dedim.

"Babasından yıllarca nefret eden kız mı bana bunu söylüyor?" Tugay'ın söylediği şey ile moralim bozulmuştu.

"Bilmeden kimseyi yargılamamak gerekiyormuş."

"İyi." dedi ve arkasını dönüp uzaklaştı.

"Salak." diyerek mırıldandım arkasından ve Sefa ile masaya ilerledik. Yemeklerimiz geldiğinde yemeye başladık. Saat bir olmuştu.

"Namazı burada kılıp gitsek?" dedi sorar gibi Ozan.

"Öyle yapacağız zaten." dedim. "Yoksa gecikir."

"O zaman hadi." dedi Duygu ve hepimiz ayaklandık. Hepimiz camiye ilerledik ve içeriye girdik. Ceylin bir köşede oturmuş bizi izlerken biz namaz kılmaya başladık.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin