Üçüncü Kitap - 8. Bölüm

4.3K 523 235
                                    

Herkese merhaba!

Nasılsınız?

Ben iyi gibiyim.

Oylamayı unutmayın

Keyifli okumalar.

^^^^^^

İkisine de şaşkınca bakmaya devam ederken kızların ve Emir'in de içeri girdiğini fark ettim. Sefa, sesli bir nefes alıp, alayla güldükten sonra onu tutan elleri hafiften ittirip sıradan aşağıya indi. "Ne oluyor?" diyerek benden önce konuştu Selin.

"Sence?" dedi gergince Mert.

Selin gözlerini devirerek tekrar konuştu. "Neden kavga ediyorlar?"

"Helin yüzünden." dedi Kadir. "Gelip saçma sapan atıp tuttu. Melih sinirlenince, hiç olmadık yerde Sefa da sinirlendi, ki onun her şeye çabuk sinirlendiğini biliyorsunuz. Kavga oldu birden bire."

Yazar Anlatımıyla...

Şirin ve arkadaşları çardağa doğru ilerlerken Emir de, Helin ve Yağmur'u takip ederek yukarı çıktı. Emir, olanlardan Sefa'ya bahsetmeye gidiyordu ama o iki kızın nereye gittiğini bilmiyordu. 12/A'nın katına geldiklerinde, Emir, onların da oraya gideceğini anlamıştı. İkiside Emir'den önce girdi sınıfa.

"Sefa!" diyerek telaşla içeri girdi Helin. "Kantinde neler oldu bilemezsin."

"Bilmek de istemiyorum zaten." dedi Sefa, başını telefondan kaldırıp alayla sırıtırken.

"Şirin hakkında."

Sefa elinde ki telefonu sıraya bırakıp hızla ayağa kalktı ve Helin'i dikkatle dinlemeye başladı. "Biz kantine girdik yemek yemek için. Birden bire bana sataştı falan. Mevzu çıkaracağım dedi. Aynı keko arkadaşınız gibi davranıyordu." Melih, keko kelimesini duyunca başını koyup, telefonla oynadığı sıradan kafasını kaldırdı. "Bende, sende o çocuğa benzedin, dedim. Bana karşı Melih'i korudu. Bayağı bir çıkıştı. Resmen Melih için bizimle kavga etti. Sonra neden böyle yaptığını sordum. Melih'e karşı hisleri olduğunu söyledi. Bende, sana söyleyeceğim için korktu ve şu an çardakta endişeyle oturuyor."

Emrah, hemen camdan dışarı, çardağa, baktığında Şirin'i üzgün ve sinirli bir şekilde görünce diğerlerine baktı. "Çardakta."

Sefa, kaşlarını kaldırmış Melih'e bakarken, Melih elini sinirle sıraya vurdu ve ayağa kalktı. "Ne diyorsun kızım sen?!" diye bağırdı. "Saçma sapan konuşup beni sinir etme! Çık şu sınıftan!"

"Sakin ol!" dedi Murat.

"Ne sakin olacağım oğlum?!" diye bağırdı ve Sefa'ya baktığında, Sefa'nın ona tuhaf bir şekilde baktığını gördü. "Ne bakıyorsun öyle?"

"Bilmem." dedi Sefa, ellerini cebine koyarak.

"Sefa! Ciddi olmadığını söyle!" dedi Melih.

"Bir şey demedim." dedi Sefa. "Şirin, hastahanedeyken her gece onun yanına gidip kalmıyor muydun? Babalarınız da arkadaş! Birbirinize gidip geliyorsunuz! Şirin neyse de, sende ondan hoşlanmış olamaz mısın acaba? Onu merak ettim. Yoksa benim, Şirin'in beni gerçekten sevdiğine inancım tam!"

Sefa'nın konuşmasından sonra Melih daha çok öfkelenip, Sefa'nın üzerine doğru yürüyünce, Murat ve Kadir onu hemen tuttular. "Ne oldu? Haklı olduğumu bildiğin için beni mi döveceksin?" dediğinde Sefa, Melih daha çok sinirlenip, diğerlerinin elinden kurtulmak isteyince Emrah, Umut ve Ozan da onu tuttu.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin