36-bensiz olacağını kim söyledi

497 46 209
                                    

dedim 41e kadar yazdim niye atmim

<>

sunoo gergin bir şekilde voleybol sahasına girdiğinde riki'yi benchte yalnız otururken görmüştü. saçları terlediği için ıslanmış nefes nefese kalmıştı. riki yere baktığı için sunoo'yu fark etmemişken sunoo yanına oturarak kendini fark ettirmişti.

"sevgilim?"

riki merakla sunoo'ya baktığında sunoo ondan gelen yumuşak bir tonda olan hitapla rahatlamıştı.

"ben jake'ten her şeyi öğrendim"

"ne?"

"neden bana soğuk davrandığını ve buraya gelmemi istemediğini"

"nasıl?"

"mesajlarda gelmemi istemedin..." sunoo parmaklarıyla oynamaya başladığında riki her şeyi anlamıştı.

"sevgilim... özür dilerim. senin böyle düşüneceğini bilmiyordum. sadece o an sinirliydim ve sana patlamak istememiştim. öylesi daha kötü olacaktı. çok kırılmadın değil mi?"

sunoo gülümseyerek kırılmadığını belirtmişti ve anın büyüsüne kapılarak riki'nin yüzüne dalmıştı ama sonra aklına gelenle eski gerginliği geri gelmiş her şeyden çok merak ettiği soruyu sormuştu.

"inanmadın değil mi? hyunsoo'nun dediklerine inanmadın değil mi?"

"sunoo-"

"bak asla doğru değil onlar. ben seni bırakabilir miyim sence? tamam sen daha çok yaptıklarınla sevdiğini gösteriyorsun ama ben de seni çok seviyorum. sen benim hayatımsın. başlangıcında şu an ve sonuna kadar yanımda oldun, oluyorsun ve olacaksın. sen beni bırakırsan ben dayanamam. hem neden sunoo? sevgilim demeliydin-"

"sunoo-sevgilim."

"hm"

"seni çok seviyorum ve senin de beni benim kadar çok sevdiğine inanıyorum"

"yani inanmadın?"

"inanabilir miyim sence?"

sunoo riki'nin boynuna sarıldığında riki de sunoo'nun boynuna öpücük kondurmuştu.

içeriye giren diğerlerini görmeleri ile jake'in "ulu orta sevişiyorlar ay mükemmel" diyerek dalga geçmesiyle ayrılmışlardı.

"naptın maçı?" jay merakla baktığında riki "han dondurma ve su alıyor şu an" diyerek gülmüştü.

gülümseyen riki'yi sırıtarak izleyen sunoo ile jungwon "abi yandı abii" demişti.

riki hemen sevgilisine döndüğünde sunoo anlamadığını belirterek jungwon'a bakarak "ne?" demişti.

"evin yandı evin diyorum abi" dediğinde riki sunoo'nun dudağına öpücük kondurmuştu.

bu sırada içeriye han ve arkasından takım girdiğinde han maçı diğerlerine anlatıyordu.

herkes yan yanayken jake bunu fırsat bilerek "bu gidişle riki hepimizden önce ulusal takıma girer" diyerek gözlerini hyunsoo'ya dikmişti.

hyunsoo tepki vermeden eşyalarını alıp salondan çıktığında sunoo ve jake çak yapmışlardı.

"siz çok fenasınız. ne derse desin takım arkadaşımız" han gülerek laf attığında üçlü omuz silkmişti.

"hadi ben gerginlikten çok yoruldum bugün gidelim" jungwon mızıldandığında jay hemen jungwon'un belinde olan elini sıklaştırıp "biz giderdik önceden söyleseydin ya"

"bilmem beraber gidelim istedim. aralarının bozulmadığını görmek istedim" jungwon omuz silkip konuştuğunda riki elini alnına atmıştı.

"siz çok abartıyorsunuz. aramız bozulmaz bizim" riki hepsine gülerken jay hepsinin toplanmasını bekliyordu.

zaten aralarındaki en mantıklı davranan kişi olarak onları toplama görevini hep o üstleniyordu.

<>

"sunghoon hadi ama" heeseung soyunma odasında yanıma geldiğinde üstümde olan geniş tişörtten içeriye doğru ellerini belime yerleştirdiğinde belimi okşamıştı.

ürpermem ile ellerimi kollarını atıp sıktığımda kıkırdamıştı.

"hadi gidelim beklemekten sıkıldım"

"ben seni yıllardır bekliyorum iki dakika bekleyemedin mi?"

"iki dakika beklerim sorun değil ama yarım saattir oturuyoruz. ben alışkınım ama biliyorum üşüdün artık" dediğinde gözlerimi vücudunda gezdirmiştim.

kafamı omzuna koyduğumda kollarımı da belinde birleştirip ona sarılmıştım.

"olmuyor özür dilerim"

"tamam sorun değil. ilk günkü gibi havuzun başında oturalım o zaman? ya da beni izle olmaz mı?" kafamı sallayıp onayladığımda ellerimizi kenetlemişti.

takımının daha yeni antrenmanları bittiği için boş salon aşırı sessizdi.

"ilk gün senin burada olacağını bildiğim için gelmiştim ve burası..."

"ilk günkü gibi değil mi?" beni gülümseyerek tamamladığında aynı şekilde karşılık vermiştim.

heeseung direkt merdivenden inip suya girdiğinde ben de havuzun başına oturmuştum.

havuza girip çıktığında bacaklarımın arasına doğru gelip saçlarını geriye atmıştı.

"şu an gözüme çok çekici geliyorsun biliyorsun değil mi?"

"o yüzden bunu teklif ettim desem?" kıkırdayıp ellerimi yanaklarına atıp ona doğru eğildiğimde dudaklarımızı birleştirmiştim.

bir süre sonra beni belimden tutarak havuza çektiğinde elde olmadan dudaklarımızı ayırmıştım.

"ne yapıyorsun?"

"korkmadan yüzebileceğini sana kanıtlamaya çalışıyorum."

"sensiz bir daha buna katlanamam biliyorsun değil mi?"

"bensiz olacağını kim söyledi?"

<>

eveeet cakma final LQSNSJSKSNSKSMQLWKDKJD
dedigim gibi aslinda final boyleydi ama icime sinmedi devam ediyoruz tabii ki de
daha ne kaoslar yazdim aboo

ʙᴀᴅᴍɪɴᴛᴏɴ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu