33-atlatamıyorum

496 53 243
                                    

bugun yarim gun diye sinav vardi
sinavim cok kotu gecti daha kotu gecemezdi ustune baya hastaydim buna ragmen pozitif hissediyorum o yuzden bugun birkac tane bolum aticam
ve yeni bir karar verdim fici 36da bitirmicem daha da uzaticam cunku ficten bikmisim da birakmisim vibei aliyordum
icime sinmemisti

<>

herkes yemek yerken sunghoon ve heeseung birbirine en uzak noktalara oturmuş ve yüzleri düşük bir şekilde yemek yiyorlardı.

onların halini gören chan "siz daha bugün sevgili olmadınız mı ya?" diyip ikiliye baktığında jake kıkırdamıştı.

"sunghoon bak cidden jay şaka yapmıştı."

az önce jay'in dediği sohee meselesine kafasını taktığını sanmıştı.

"ikizler siz yine ortalığı mı karıştırdınız" jeongin merakla ikiliye baktığında seungmin "beklerim" demişti.

"anne bize olan güvenin gözleri dolduruyo ama-"

"haklıyım değil mi?" seungmin kaşını kaldırıp baktığında jay onaylayacakken sunghoon "maalesef değilsin seungmin amca. bu konu biraz aramızda kusura bakmayın" demişti.

"benim bile tadım kaçtı. eğer bize anlatmayacaksanız buraya ya da etrafa yansıtmayın bu gerginliğinizi" hyunjin konuştuğunda "tamam amca" diyerek onaylayan sunghoon'a rağmen etraf hala gergindi.

"biz maç kazandık-tabii jay'in durumu belli değil ama bu kadar da sessiz olunacak durum ne? ben hyunjin amca kadar alttan almam sizi. konuşun." jungwon sinirle konuştuğunda sunghoon elini alnına atmıştı.

sunghoon geçiştirecekken heeseung dayanamayıp "beraber yüzmeyi teklif ettim" demişti.

bunun anlamını masada ikisi dışında sadece jisung ve minho biliyordu.

"ne demek bu?" changbin merakla baktığında sunghoon "eskiden yüzücüydüm" demişti.

"eskiden?" riki ilgisini çekmişti ki konuya dahil olmuştu.

"omzumdan sakatlanmıştım. düzelse de geri dönmedim" herkes sunghoon'un söyledikleriyle sessizleşmişti.

"rahatladığını ve mutlu olduğunu söylemişti bana. ben onu ilk defa havuzu izlerken gördüm. ilk defa o zaman, orada ondan etkilenmiştim. az önce de teklif ettiğimde-"

"kabul etmedim. lütfen kapatalım bu konuyu" dediği sıra jisung'tan hıçkırık kaçmıştı.

hızla kalktığında minho arkasından gidecekken felix onu engellemiş arkasından gitmişti.

<>

"benim yüzümden felix... benim yüzümden... bebeğimi kaybettim ama yanımda durmaya çalışan oğluma bile engel oldum hatta olmaya devam ediyorum. baksana heeseung'u ne kadar seviyor ama benim yüzümden araları bozuldu. ben sakatladım onu" içi çıkarcasına ağlarken içeriye hyunjin girmişti.

iyice minilmiş ikiliye bakarak iç çekmiş jisung'un yanına oturup ikisine sarılmıştı.

hyunjin jisung'un saçlarını okşarken "senin hatan olabilir ama geçti artık? iyileşeceksiniz. yardım da edeceğiz" diyerek onu rahatlatmak için jisung'un kafasını boynuna yaslamıştı.

jisung ağlamasa bile odada duyulan tek ses hıçkırığıydı.

"sunghoon ve minho'nun gelmesini istemez misin?" felix fısıltıyla ona sorduğunda jisung "ya eskisi gibi kavga edersek?" demesiyle hyunjin "artık eskide değiliz hadi asma suratını biz çıkalım konuşun tamam mı?"

jisung onları onayladığında ikisinin çıkması ile gözyaşlarını silmişti.

beceriksizce silmeye çalıştığı gözyaşlarını sunghoon silip annesine sıkıca sarılsa da gözyaşları geri akmaya başlamıştı.

"özür dilerim anne. atlatamıyorum bilmiyorum olmuyor"

"bebeğim asıl biz özür dileriz" diyerek minho da sarılmalarına katılmıştı.

"çok üzgünüm... her şeyinde engel olmaktansa yardımcı olmak isterdim. yarışları kazandığında beraber mutlu olmak isterdim." jisung sunghoon'un saçlarını okşarken zar zor konuşmuştu.

"şu an sevgilin olduğunda senin ne kadar büyüdüğünü ve seninle ne kadar az vakit geçirdiğimi fark etmektense diğerleri gibi tatlı atışmalara girmek isterdim" minho aslında çok ciddi olduğu bu konuyu eşi ve oğlu daha fazla üzülmesin diye kıkırdayarak söylemişti.

"çok geç değil baba?"

"evet bebeğim hiç geç değil"

<>

agladim yazarken sakasiz
duzenlerken bile agladim of

ʙᴀᴅᴍɪɴᴛᴏɴ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Where stories live. Discover now