34-içim şişti

504 52 145
                                    

bolum atcam demistim uyuyakalmisim aq
ay 37. bolumu yazdim bir kaos bir kaos sok olursunuz
niye final yapmadin bile diyebilirsiniz (saka saka

<>

<heeseung>

gergin bir şekilde oturuyorken sunoo ve jungwon kıkırdayarak bana bakıyordu.

minho amca bizi ailecek yemeğe çağırmıştı ve şu an annem, babam, minho amca ve jisung amca karşımızda oturuyor; sunoo sunghoon'un yanında, ben onun yanında, benim yanımda da jungwon oturuyordu.

normalde evlerinde oturduğumuz yemek masası yerine, yer masasına oturmuştuk ve galiba bu sefer geleneksel gidecektik çünkü ben dizlerimin üstünde duruyordum. DİZLERİM ŞU AN ÇOK ACIYORDU.

"şimdi anlamadığım bir şey var... jungwon ve jay'de ya da sunoo ve riki'de böyle bir şey yapılmadı. bizi niye ailelerle yeni tanışıyormuşuz gibi böyle diktiniz?" sevgilim merakla konuştuğunda sorgulamaması için dirseğimi beline atmıştım.

bunu yapmama rağmen hala beni dinlememiş "hem benim dizlerim acıyor" demişti.

şu an sevgilimi haklı bulsam da bizi dinlememeye devam etmeleri elde olmadan komiğime gitmeye başlamıştı.

sunoo sinsice sırıtmış "aslında bizim ilişkilerimiz zaten bekleniyordu ve teknik olarak biz hep beraberdik ama yeni tanıştınız" demişti.

jungwon "şimdi abimin dediğini biraz daha açayım. sizi çok seviyoruz ama sonuçta yeni tanıştık" diyerek iyice sinirimi bozmuştu.

jungwon 'sizi çok seviyoruz' derken jisung amca havadan öpücük atmış sonra öksürüp yemeğe dönmüştü.

ortamın gerginliğine rağmen "kendinizi haklı çıkarmak için konuşmayın bunun sonrası da var" demiştim.

"ya anne gördün değil mi abim tehdit ediyor bizi" jungwon cırlarken felix göz devirmiş "artık yemek yiyip didişmeyi bıraksanız mı?" diyen changbin ile herkes önüne dönmüştü.

eskiden aralarının iyi olmadığını biliyordum ama birkaç gün önce sunghoon ile kavga ettiğim gün aralarını düzeltmişlerdi. tabii biz de aramızı düzeltmiştik. bunu öğrendikleri gibi yemek planlamışlardı ve yemeğe geldiğimiz ilk dakikalarda sunoo telefonunun sesini kapayana kadar susmamıştı.

dün dedikodu gruplarının olduğunu öğrenmiştim ki şu an jeongin amca ve seungmin amca kesinlikle sunoo ile jungwon'a ne olduğunu soruyorlardı.

her şey aslında buraya kadar iyiymiş... tabii minho amcanın nereden bulduğunu bilmediğim soju şişesini çıkartmış benim önüme de bardak koymuştu.

karşımda oturduğu için göz göze gelmemek için kafamı çok kaldırmasam da bardağıma koyduğu sojuyla beraber saygısızlık olmaması için bardağa elimi atmış doldurunca da kafama dikmiştim.

iyi ki alkol toleransım sunghoon'un gibi değildi.

"çok hızlı içme" sunghoon fısıldadığında onu onaylarcasına gözlerimi kırpmıştım.

"of bu böyle olmayacak" jisung amca sinirle söylendiğinde "içim şişti yok böyle bir şey sanki tanışmıyormuşuz gibi bu soju olayı neydi ya?" alnından öptüğüm amcam ya yürü be.

minho amca da "sadece içmek istemiştim hayatım ya ben de ne zaman biriniz bu durumu bozarsınız diye bekledim" demişti.

hepimiz rahatladığımız için gülerken "tamam gergin ortam kalkabilir ama senin bu rahatlayacağını göstermez" diye ekleyen minho amca ile ben az önce rahat oturmaya başlamışken tekrardan üstümdeki tişörtü düzeltip dizlerimin üstüne oturmuştum.

"sevgilim dizlerin ağrır" yakınıma gelmiş fısıldadığında "sorun yok rahat ol sen" diyerek en azından içinin rahatlamasını sağlamaya çalışmıştım.

"bu yemek bitsin yüzmeye gidelim" dediği şey ile gözlerimi büyültüp baktığımda gülümseyerek onaylamıştı.

"söz veriyorsun değil mi?" kafasını sallayıp ellerimizi kenetlediğinde söz damgası yapmıştık.

"ya siz çok tatlı oldunuz" annem gözlerinden kalp çıkarcasına konuştuğunda sunghoon kafasını eğip gülümsemişti.

"yerim utandı" jungwon ağzında yemek varken feels geçirdiğinde "tıkın da öyle konuş" demiştim.

"ne var ya haklıyım?"

"haklısın"

"haklıyım dedim abi-bi dakika ne? hak mı verdin bana?"

onu onayladığımda herkes gülerken jisung amca "konuşmayı bırakmaz yemeğinizi yemezseniz yemeklerimi beğenmediğinizi düşüneceğim o yüzden susun ve yemeğe dönün" demesiyle biz yemekleri överken en sonunda "hadi yemeğinizi yiyin artık" demesiyle hepimiz susup yemeğe dönmüştük.

yani jungwon sunoo'ya laf atana kadar sessiz bir şekilde yemek yemiştik.

ʙᴀᴅᴍɪɴᴛᴏɴ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Where stories live. Discover now