5-cüce

766 72 172
                                    

bol bol yorum atar misiniz 🥺
artik eskisi kadar cok giremiyorum buraya ve bildirim gorunce asiri mutlu oluyorum

<>

<heeseung>

elimi enseme atıp "bir şey olmadı değil mi?" diyerek ona baktığımda kafasını kaldırmıştı.

göz göze gelmemizle belki bir tepki verir diye beklemiştim ama hiçbir şey demeden kulaklıklarını takıp merdivenlerden çıkmıştı.

ben arkasından bakarken sunoo "abi kaç dakikadır bekliyoruz hadisene bir dakika bavulun niye yerde bir şey mi oldu?" dediğinde reddedip bavulumu almıştım.

beni tanımamış mıydı? ama o kadar bakışmıştık nasıl o benim aklımdan çıkmıyorken o beni unutmuştu.

evet evet unutmuş olamazdı. o zaman neden tepki vermedi. şimdi yalan yok hoş çocuktu ama benim de az kalır yanım yoktu.

"sunoo?" bana döndüğünde "yavaş yürü bir şey sorucam" dememle koluma girmiş merakla gözlerini büyültmüştü.

"sence ilgi çekici değil miyim? tipim filan..."

"saçmalama hyung bizim takıma her ziyarete geldiğinde kızlar ya da erkeklerden seninle tanıştırmam için can atıyorlar. etrafımdan da gitmiyorlar salmıyorlar ki sadece voleybol takımı da değil ama... neden soruyorsun ki? bu konuda bizi ezikleyecek kadar fazla özgüvenlisin. bu benim tanıdığım seo heeseung değil. ne yaptın benim abime"

ona gülerken o kafasını omzuma koymuştu.

"şu an sorgulamıyorum ama eve gidince kaçamazsın hyung. biri ya da bir şey için olmasa bile bu düşünceye kapılmamalısın"

"tamam merak etme anne" dediğimde omzuma vurup "bir kere dalga geçme ya" diyip hızlıca yanımdan ayrılmıştı.

koşarken "babama bilerek bekletti diyeceğim görürsün bak" dediğinde omuz silkmiştim.

"boşuna koşarsın" diye arkasından bağırdığımda haklı olduğumu bildiği için durup yavaş yürümeye başlamıştı.

"aklıma bir şey geldi çabuk gel hadi" dediğinde yanına yaklaşmamla hızla fırlamıştı.

keyfimin yerine gelmesiyle babama bavulumu verip ön koltuğa geçmiştim.

"annem niye yok?" diyerek babama döndüğümde "size brownie hazırlamak için gelmedi" dediğinde jungwon mutlulukla çığlık atmıştı. ona dönüp laf atacağım sıra göz göze gelmemizle ona kırgın olduğumu hatırlayıp önüme dönmüştüm.

"hala barışmadınız mı siz?" babam kısa bir bakış atıp yola döndüğünde kollarımı önümde birleştirmiştim.

"benim düşüncelerimin önemi yok küçük oğluna sor onu" dediğimde jungwon "abi ya gerçekten öyle değil nolur ama-"

"bu konuşmayı jay'den de dinledim gerek yok" diyip kulaklığımı aramıştım.

bavula attığımı fark etmemle oflamışken sunoo "bir şey mi unuttun abi" dediğinde "hayır kulaklığımı bavuluma koyduğumu unutmuşum onu aradım"  dememle kafasını sallamıştı.

"baba" "efendim woniem" jungwon'un titreyen sesi ile gözlerimi kapamış arkama dönmemek için kendimi tutmuştum.

"şu pastanede durur musun? kek alacağım da..."

"annem brownie yapıyordu-" sunoo'nun sözünü kesip bağırmıştı.

"yürümek istiyorum abi" dediğinde babam iç çekip arabayı durdurmuştu.

babam arkasına dönüp "geç kalma tamam mı?" dediği sıra ben de inmiştim.

"merak etme baba geç kalmayız" diyip kapıyı kapattığımda gitmelerini beklemiştim.

jungwon onları umursamadan çoktan gittiği için arkasından koşup kolunu tutmuştum.

"bekleyemez miydin aptal?"

"senin sözünü dinlemediğim için konuşmamıza gerek yok diye düşünmüştüm abi"

bana bağırdıktan sonra kafasını eğdiğinde çenesinden tutup bana bakmasını sağlamıştım. 

"miniğim..." dudaklarını büzüp gözlerinden yaşlar aktığında tüm yaşları silmiştim.

"abi biliyorum kızgınsın ama-"

"hayır? sana asla kızgın olmadım. jungwon beni çok kırdın. uzun süre kötü bir abi miyim diye düşündüm. sunoo biliyordu ama ben bilmiyordum" iç çektiğimde o kafasını hızla beni reddetmek için sallamıştı.

"hayır abi ona söylemedim bile sadece sunoo abim anlamıştı..."

"dediğim gibi çok sorguladım seni ihmal ediyor muyum ya da acaba seni dinlemiyor muyum diye... başta öyle olduğumu düşünmedim ama sonra benden sakladığın için ne yaptım diye düşünmeye başla-"

"asla kötü bir abi değildin ki... sadece jay senin arkadaşındı. ikimiz de hemen söylemek istemedik kızarsın diye. ki fazla kıskanç olduğunu da biliyorduk"

"kıskandım doğru fakat bana bundan daha erken bahsetmeliydiniz. belki kıskanırdım ama bu kadar kırılmazdım."

"abi özür dilerim" bana attığı bakışlarla sorun olmadığını belli ederken kollarımı açmıştım. hızla sarıldığında sardığı ellerinden tekini ayırmış ve koluma girip bana bakmıştı.

"gidelim mi artık? seni özlemiş olabilirim ama annemin brownielerini de özledim"

burnunu sıktığımda yüzünü buruşturmasına sırıtmıştım.

"hadi bakalım cüce gidiyoruz"

"yah ben cüce değilim"

"öylesin?"

"değiliiiim"

"kısasın"

"tartışmicam seninle"

"bak kabul ettin ona göre"

"ne yapacaksın ki evde boyumla dalga geçersen babam seni döver biliyorsun değil mi?"

benden ayrılıp kahkaha atarak yürürken onu yakalamak için hızlanmıştım.

<>

normalde bolumu atmayacaktim cok sevilmedi diye ama bi ask sevmis onun icinn 🤍🤍
heewon kardesligi 🥹🥹 bittim bu bolum
umarim bi hata yoktur

ʙᴀᴅᴍɪɴᴛᴏɴ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Onde histórias criam vida. Descubra agora