29-mal mal bakma

489 57 89
                                    

hafta sonu ozel bi bolum daha onceki bolumu kacirmayinn

<>

<heeseung>

"sunghoon ilk defa bu kadar az farkla önde" jisung amca tedirgince sahaya bakarken ben de gerilmiştim.

"hatta zar zor fark yaratıyor" diyen minho amcayla sunoo "sağ ol amca ya çok rahatlattın bizi" demişti.

seti aldığında rahatlayarak geri yerime oturduğumda koçu ona havlu ve suyu uzatmıştı.

"lee sunghoon... lee sunghoon... lee sunghoon..." araya girmemizle tezahürat arttığında dudaklarımı dişleyerek ona bakmıştım.

"ne oldu ki birden" sunoo bana baktığında hepsi bunu fark etmişti.

"inanın bilmiyorum. sadece öncesinde içtiğinde hep yalnız hissediyorum herkes kazanacağımı sanıyor bu yükü kaldıramıyorum gibisinden şeyler söylemişti. bundan dolayı maç öncesi biraz konuştuk ve bana iyi olduğunu söyledi."

"emin miyiz peki iyi olduğundan?" jay konuştuğunda jisung amca "eminim ki değildir... bizim tribünde izlediğimiz ilk maçı" demişti.

ben bunu zaten biliyordum ve galiba babam, annem ve amcamlar da biliyordu. bu yüzden tek şaşıran çocuklardı.

"nasıl yani?" jungwon merakla jisung ve minho amcaya döndüğünde minho amca "size bahsettiğimiz şey buydu çocuklar" demişti.

"ne demek bu? neyden bahsettiniz"

"sizin gibi birbirine bağlı olan ailelerden değiliz. sunghoon da hayatı boyunca hep yalnızdı. bizim kavgalarımızdan kurtulmak için spor yapmaya başladı. bu yüzden bizim tribünde izlediğimiz ilk maçı..." dediğinde "bana buna benzer bir şey anlatmıştı." demiştim.

hepimizin modu düşmüşken ben sunghoon'a dönmüştüm. soğumamak için hareket ediyorken ara çoktan bitmişti. bana bakmasıyla ona gülümseyerek bakmam ile kafasını sallayıp odaklanmıştı.

bundan sonraki setleri kendi gibi oynadığında rahatlamıştım. başta bozulan odağı tekrardan düzelmişti.

tüm takım kazanmasıyla aşağıya indiğinde amcamlar hala durgunlardı.

seungmin amca, chan amca, jake ve annem sevinirken; riki, babam ve hyunjin amca maç kritiği yapıyorlardı. sunoo önümde jeongin amca ile karşı takım hakkında dedikodu yapmaya başladıklarında jisung amca dolu gözleriyle ve minho amcaya sarılıyordu.

hepsi bir şey ile uğraştığı için ben de sahaya inmiştim. kapıda onu beklediğimi fark ettiğinde yanıma gelmişti.

kollarımı açtığımda sarıldığında kısa sürede ayrılmıştı.

"terliyim" omuz silkip gülümseyerek "kazanamayacaksın diye çok korktum" dedim.

"aklıma bir şey takılmıştı da sonra konuşalım. sen ne söyleyeceksin?"

"seni çok sevdiğimi... ilk öpücüğümüzü hatırlamasan da beni mutlu ettiğini... tüm yaralarını sarıp her zaman yanında olmak istediğimi söyleyecektim" dememle gözleri büyümüştü. tam konuşacakken onu engellemiştim.

"seni sevmiyorum gibi bir bahaneyle gelemezsin. sen hatırlamasan da seni çok seviyorum dedin bana" demiştim.

sunghoon söylediğimle kıkırdamış "salak sus da konuşmama izin ver. hatırlıyorum..." demişti.

merakla ona bakarak konuştuğumda "neyi?" demem ile göz devirmişti.

"o sarhoş geceyi, seni öptüğümü, söylediklerimi..."

"ne?"

"mal mal bakma öyle. az önceki söz damgası..." dediğinde "ne yani bir söz vermemiz mi gerekiyordu senin hatırlaman için? o kadar boşuna mı üzdün beni-"

<>

nasi da mukemmel bi yerde kestim ama

ʙᴀᴅᴍɪɴᴛᴏɴ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Where stories live. Discover now