3-herkes gergo

886 87 39
                                    

ayy okundugu icin (20 kisi <33 cok mutluyum gercekten
bazi sebeplerden dolayi yavas yukleyecegimi soylemistim zaten ama elimden geldigince uzun yazicam
iyi okumalar <333

<>

<heeseung>

babam siparişi açarken annem de çubukları uzatmıştı.

"çoktan hallettim yurt işinizi. bu pazartesi çalışmaya başlayacağım bu yüzden de pazartesiye kadar odanızı toplayın. ağır eşyaları annenize taşıtmak istemiyorum" babamın dediğini yarım yamalak dinlesem de kafamı sallamıştım.

zaten sos ile erişteyi karıştırırken dünyadan kopmuş gibiydim. tabii aslına bakılırsa havuzun başındaki çocuğun ruh hali beni dünyadan koparmıştı.

saatlerdir o çocuğun ben gittikten sonra ne yaptığını merak etmiştim. keşke adını ya da hangi sporu yaptığını öğrenseydim.

"abi bir sorun mu var? çok dalgınsım" diye bana bakan sunoo ile kafamı sallayarak reddetmiştim.

"hayır sadece bugün çok çalışmam gerekti." dediğimde hepsi bu duruma alışmış olacaktı ki yemeklerine devam etmişlerdi.

o sırada jungwon boğazını temizleyip konuşmaya girmişti.

"aslında size bir süredir bir şey söylemek istiyorum. görüntülü konuşurken söylecektim ama şu an hep beraberiz sonuçta"

annem "anlat bebeğim hepimiz uzun süre beraber olmayabiliriz hepinizin maçları başlıyor" dediğinde kafa sallayarak onaylamıştım.

"nöbetlerimden dolayı ne zaman boş olurum bilmiyorum. ben varken iyi oldu bu" demişti babam.

jungwon ise "şu an konu ile alakasız ama daha fazla bekletmek istemiyorum. size söylemem gerekiyor. anne baba ben sizi biriyle tanıştırabilir miyim?" diyen jungwon ile çoktan öksürmeye başlamıştım.

sunoo ise bana su uzatırken onun da benden farkı yoktu ama o gülmemek için kendini sıktığı için kızarmış gibiydi.

annem jungwon yanında oturduğu için direkt ona dönmüştü. çöpçatanlık ruhu bir başkaydı tabii.

"kimi getireceksin? bu kadar ciddiyse bana niye anlatmadın? kırılırım bak seo jungwon"

"üçünüz de böyle konularda aynısınız gerçekten" diyip sunoo jungwon ve anneme bakmıştım.

babam ise dedikodu olunca büründükleri kişiliklerine laf ettiğimi anlamış bir şekilde beni onaylamıştı.

"anne~ bahsetmediğim için özür dilerim sadece ciddi olmasını bekledim. evet benim için erken belki ama gerçekten çok seviyorum" diyen jungwon ile annemin gülümsemesi büyümüştü.

"miniğim aşık olmuş~ bir an önce davet et o zaman hemen tanışmak istiyorum" diyen annemle sunoo da gülümsemişti.

ben ise neden bana anlatmadığını sorguluyordum. sunoo biliyordu belliydi.

"biraz kırıldım galiba bir tek ben bilmiyormuşum galiba" dediğimde sunoo sırıtarak omuz silkmişti. ben onunla uğraşırken jungwon hala beni takmayıp babamın gözünün içine bakıyordu.

"tamam bakma öyle benim için bir sorun yok. tabii belli bir seviyeye kadar" dediğinde ben kahkaha atmıştım.

"o değil gerçekten kim? bizim okuldan mı?" dediğimde jungwon kafasını sallamıştı. sunoo dudağını ısırarak bana baktığında daha da merak etmiştim.

"aslında hepiniz yakından tanıyorsunuz. aynı spordayız. çiftlerde benim eşim bir yıld-"

"LAN JAY-PİÇ KURUSU"

"ya hyung~" jungwon kolumu tutup mızıldandığında annem kaşlarını çatıp bağırmıştı.

"SEO HEESEUNG AĞZINDAN ÇIKANLARA DİKKAT ET"

"ben sizinle uğraşamayacağım artık" kafasını iki taraf sallayan babam ile sunoo göz devirerek yemeğine devam etmişti.

"herkes gergo"

<>

eveet jaywonla sacma sapan ve hizli bir giriş yaptim
oturtucaz umarim ya olcak usta olcak

ʙᴀᴅᴍɪɴᴛᴏɴ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Where stories live. Discover now