30-minho amca leveli

567 57 172
                                    

arkadaslar uzucu bi haberle gelicem
bir sey oldu -kotu bisi degil- ve benim su anlik telefonu burada vakit gecirmek icin kullanacagim tek zaman cuma gunu olacak
aslinda arada girip atabilirim cunku sizinle yorumlasmaya bayiliyorum
ve sorununuz olursa, sadece konuşmak isterseniz ya da eğlenmek isterseniz bana yazabilirsiniz dm arada bozuluyor yazdiysaniz bana duyuru yerinden dm bakar misin da diyebilirsiniz
oraya hemen gelirim
birde benim bir dediğimle diğer dediğim birbirini tutmaz yani burayi cabuk ozlerim diye arada girerim raad olun asklarim
bu yuzden cok bolumle bu seyi affettirmeye calisiyorum
bugunku bolumleri kacirmayin bu ucuncu bakinQLAJSLSLSLSLQLSKSLS
son 6 🥲

<>

jungwon heyecanla jay'in yanına geldiğinde "sevgilim ben bir şey gördüm" demişti.

"sen niye böyle heyecanlısın ne oldu?"

jungwon jay'i takımın yanında kenarıya çektiğinde "sunghoon hyung ile abim öpüşüyordu" demişti.

jay gözlerini büyültmüş "emin misin?" dediğinde jungwon kafasını sallamıştı.

"gerçekten eminim ya inanmıyor musun bana?"

"inanıyorum ama onların öpüşmelerine inanmıyorum"

"jungwon!" sunoo tribünden bağırdığında ikili tribüne dönmüşlerdi. sunoo elini çırparak gelmelerini söylediğinde ikili tribüne çıkmıştı.

"ne oldu abi?"

"ne konuşuyordunuz şaşkın bir şekilde" diyen felix ile jungwon jay'e bakmıştı.

"şey-"

"bir şey saklayacak ilişkimizin olmadığını biliyorsun jungwon doğruyu söyle" diyen jake ile jungwon oflamıştı.

"söylüyorum o zaman" diyerek jay'e baktığında "mecbursun bebeğim" demişti.

"minho amca ya da baba bayılmayın... neyse sunghoon hyung ile abim öpüşüyorlardı. işte bunu da söylettiniz ya" diyip kendi saçlarını karıştırmıştı. hepsi şaşırmış başka bir tepki veremiyordu.

<>

sunghoon heeseung'un susması için iki elini heeseung'un omzunun iki tarafına atmış ardından da dudaklarını buluşturmuştu.

jungwon sunghoon'u fotoğraf çekimi için çağıracakken abisi ile sunghoon'u öyle görünce sırıtarak geri dönmüş çekimin biraz ertelenmesini istemiş sunghoon'un yorgun olduğunu söylemişti.

o sırada sunghoon kollarını heeseung'un boynuna dolamış ve biraz geriye ittirmişti.

duvara yaslanan heeseung ellerini sunghoon'un bacaklarına atmış, ellerini şortunun içine doğru götürürken, sunghoon'u kucağına almıştı.

en sonunda ayrıldıklarında sunghoon nefeslenmek için heeseung'u olabilirmişçesine kendine çekmiş ve sarılmıştı.

"geç geldiğim için, seni beklettiğim için özür dilerim"

heeseung sunghoon'un saçlarını okşarken konuştuğunda sunghoon "seni çok seviyorum" demişti.

"bu sefer ayıksın değil mi?" diyerek gülen heeseung ile sunghoon sırıtarak "o öpüşmeden sonra sen ayık mısın bence asıl soru bu" demişti.

heeseung konuşamadan gelen sesler yüzünden sunghoon'u kucağından indirmişti.

yanından geçen busan takımındaki birkaç kişi göz devirerek ikisine bakmışken ikili onlar gittikten sonra omuz silkip bu saçma duruma kahkaha atmışlardı.

heeseung "içeriye gidelim artık" demesiyle sunghoon sahaya takımının yanına gitmiş heeseung tribüne geri çıkmıştı.

"abicim jungwon bir şeyler görmüş" sunoo heeseung'un koluna girdiğinde heeseung ona sorgularcasına bir bakış atmıştı.

sunoo "kiss kiss kiss baby~" diye sırıtırken heeseung kaşlarını çatmıştı.

sunoo'nun yakınına gelip "sen nerede-" "abi sence bizden bir şey kaçar mı?" diyip göz kırpmıştı.

"bir şey dediler mi?"

"yani herkes şaşkınlıktan şu an çekimlerin bitmesini bekliyor ama bir şey demezler gibi. sunghoon hyung bizi eskiden de tanıyormuş. seni kazandığın maçın gecesi olanları da azıcık söyledik. ideal tip mevzuları desen... neyse herkes sizin birbirinizi sevdiğinizi düşünüyorlar"

"lan bunları konuştuğunuzu bana niye anlatmıyorsunuz?" onun kolunu dürttüğümde omuz silkip "ben bu kadar çok hızlı olacağını bilmiyordum. tüm olanları badminton maçlarından sonra anlatacaktık" demişti.

"ikiniz bir oldunuz bitirdiniz beni ya. nasıl kardeşsiniz siz ben napıcam minho amca ile jisung amcanın yanında"

"hadi abi mızıldanma. çık artık tribüne çoktan gördüler seni" diye beni çekiştirdiğinde göz devirmiştim.

takım şu an maçı kazandığı için çekimdeydi. annem, amcamlar ve çocukların hepsi çekimleri izlerken minho amca ve babam kollarını birleştirmiş kaşları çatık bir şekilde sahaya bakıyorlardı.

"jay'e bak anne salak salak sırıtıyor. saçları da terden yapışmış" jake jay ile dalga geçerken seungmin amca "hala çok yakışıklı oğlum" demişti.

jake annesinin söylediği ile göz devirip "baba anneme bir şey söyle jay ile dalga geçemiyorum" diyerek chan amcanın kolunu dürterek mızıldamıştı.

riki hyunjin ile çekimden sonra hangi yemeği yiyeceklerine karar vermek için taş kağıt makas oynarken sunoo çoktan heeseung'un yanından gitmiş jisung, jeongin ve felix ile heeseung ve sunghoon hakkında dedikodu yapıyordu.

jisung, minho ve changbin'in halini görünce iç çekmişti. sunoo ise bunu fark edince konuya el atmaya karar vermişti.

"hadi ama minho amca sunghoon'un izlediğiniz ilk maçı değil miydi?" minho başta heeseung'a bakmış elini ensesine atmış gergin gergin bakan çocuk komiğine gitmişti. gülmesini engellemek için önüne dönmüş kaşlarını çatmayı kesmişti.

sunoo konuşmasının minho'da işe yaradığını görünce tatlılık seviyesini arttırmıştı.

"baba sen de kaşlarını çatma~ hem alnın kırışacak daha çok yaşlanacaksın hem de alışmadın mı artık ilk jungwon sonra ben"

"sunoo, minho amca levelinde iyiydin ama changbin amca levelinde batırdın gibi" jake gülerken zar zor konuştuğunda herkes kahkahalara boğulmuş riki ise sunoo'nun sinirli bakışlarından dolayı kahkaha atmamak için ellerini sunoo'nun omzuna atmıştı. diğerleri gülerken arada kendini tutamayacak olduğu gibi burnunu sunoo'nun saçlarına getiriyordu.

"of çekil be sen de oğlumun dibinden" changbin riki'ye dönüp konuşmuştu

"tamam babam normale dönmüş" heeseung sonunda rahatlayarak konuştuğunda changbinden "sen sus sonra konuşacağız seninle" cevabını almıştı.

ʙᴀᴅᴍɪɴᴛᴏɴ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin