59. BÖLÜM (EVDEN KAÇIŞ)

7.4K 494 80
                                    

ASLI ATABEYLİ

Yemeğin üzerinden bir gün geçmişti ve benim için hem iyi hem kötü bir gündü. İyi olmasının sebebi Esila'yı daha yakından tanıma fırsatı bulmuştum ve sevmiştim. Bunu iyi olma sebebi ise son arkadaş edinme olayımdan sonra artık bu konuda biraz önyargılıydım. Ama şimdi Esila'ya karşı olan önyargılarım bir tık yıkılmıştı. Kötü yanı ise Asil'di. Daha doğrusu bende uyandırdığı hislerdi. Yemekte arada bir bana değen bakışları bile mideme kramp girmesini sağlayacak kadar heyecanlandırıyordu beni ya da gözlerimin içine bakıp gülümsediğinde ellerimin tir tir titremesi gibi. 

Şimdi ise saat gece 1'di ve ben evden kaçmak için hazırlanıyordum. Aslında tam evden kaçmak değildi çünkü babamın haberi vardı. Şuan Formula1 için İtalya'ya gitmeye hazırlanıyordum. Heyecandan karnım ağrıyordu. Kapım tıklatılınca yerimde hopladım.

"Kızım?" diye sesi geldi babamın kapı arkasından. Abimlerden biri olmadığını duyunca rahatladım.  "Gelebilirsin baba." dediğimde içeri girdi. "Hazır mısın?" dedi.

"Neredeyse." dedim bavulumu kapatırken. "Bak kızım çok dikkatli oluyorsunuz. Tamam mı? İzin verdim senle Erim'e ama lütfen beni pişman etmeyin. Zaten birkaç koruma olacak yanınızda ama siz yine de çok dikkatli olun." dedi babam.

"Tamam babacığım. Söz veriyorum çok dikkatli olacağım." dedim. "İyi, ver şimdi valizini taşıyayım. Erim geldi aşağıda arabada seni bekliyor. Size havalimanına kadar eşlik etmememde hala emin misin?" dedi.

"Evet baba. Orada en az 2 saat duracağız. Hem buradan havaalanı da  bir  saat sürüyor. Dönüşte bir saat desen anca sabah burada olursun bizimle havalimanında beklersen. Beklemezsen bile iki saat sürer en az." dedim.

"Hala neden bizim uçağı kullanmadığınızı anlamıyorum." dedi.

"Babacığım bu bizim için bir tecrübe olsun istiyoruz. Kolaya kaçmadan bir şeyleri kendimiz halledelim istiyoruz." dedim gülümseyerek.

"Öyle olsun bakalım." dedi. Babamla beraber aşağı indik. Evde çıt çıkmıyordu. Bizde olabildiğince sessiz olmaya çalışıyorduk. Bavulumu bagaja koyduktan sonra babamla vedalaşıp arabaya bindim. Babam kapıdan içeri kafasını uzattı. "İkinize de söylüyorum, birbirinize mukayyet olun. Dikkatli olun. Beni izin verdiğime pişman etmeyin." dedi babam.

"Tamam." dedim. "Sen merak etme amca ben çok dikkat edeceğim her şeye." dedi Erim. "Hadi yolunuz açık olsun." dedi babam. 

"Baba abimlerin peşimizden gelmesine engel olacaksın değil mi?" dedim gülerek.

"Olmaya çalışacağım." dedi oda gülerek. Sonra kapıyı kapattı ve araba harekete geçti. "Çok heyecanlıyım. İlk kez böyle bir şey yapacağım." dedim heyecanla.

"Merak etme, muhteşem bir tatil yapacağız." dedi Erim.

"Heyecandan hiç uyuyamadım. Uçağa binene kadar sanırım gerçekten gidebildiğimize inanmayacağım." dedim.

"Bende. Az daha abimlere yakalanıyordum gelirken. Gece gece bir baktım mutfakta yemek yiyorlar." dedi Erim.

"Ay onu bunu boş ver de abimlerin duyunca nasıl tepki vereceğini düşünsene." dediğimde ikimizde birkaç saniye bunu düşünüp aynı anda güldük. 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Hafiften aydınlanan gökyüzünü izlerken o kadar mutluydum ki... Havalimanında işlemler yaklaşık iki saat sürmüştü ve biz daha yeni uçmaya başlamıştık. Saat 4'ü biraz geçiyordu ve bizim 2 saatlik yolumuz vardı. Aslında Formula1 Bologna'da yapılacak  ama biz ilk Roma'yı gezmek istediğimiz için direkt oraya gitmeyecektik.

ÖZ AİLEMWhere stories live. Discover now