18.BÖLÜM (ANNE,BABA)

34.7K 1.8K 212
                                    

(Multimedya: Kaan)

ASLI ATABEYLİ

Karakola gittiğimiz günün üstünden bir hafta geçmişti. Bu bir haftada çok değişen bir şey olmamıştı. Metehan bizim okula gelmişti. Çetemize bir kişi daha eklenmişti böylelikle.

 Onun dışında ailem hayatımda her gün daha fazla yer kaplar olmuştu, kalbimde olduğu gibi. Demir abimle beraber film izleyip abur cuburun dibine vurmayı, Ayaz abimle kitaplar hakkında konuşmayı, Kaan abimin yanımda öbür abimlerim de uyusa her gece gelip saçlarımı okşayıp üzerimi örtmesini,  ne zaman Araz abimin yanına otursam beni kucağına alıp bir bebek gibi sarıp sarmalamasını seviyorum. Bunu neden yaptığını sorduğumda ben doğduğumda kucağına almak istemiş ama küçük olduğu için vermemişler. Onun için şimdi doya doya kucağına aldığını söylemişti.

Yanımda uyuyan Demir abimin yanaklarını çekip onu uyandırmaya başladım. Bu bir haftada olan şeylerden biriyse her gün yanımda birinin uyumasıydı. Hatta bir ara Ayaz abim sırf aralarında kavga çıkmasın diye çizelge yapmayı önermişti. Yanımda uyumak için yaptığı kavgaları görseniz gülmekten ölürdünüz. Onların bu halleri benim her geçen gün yaralarımı biraz daha sarıyordu çünkü bana kendimi değerli hissettiriyorlardı. Artık gerçekten bir ailem olduğunu hissediyordum.

Ama hala anne babama, anne baba diye seslenmemiştim çünkü bu iki kavram benim için cehennem gibi bir kavramdı bu yüzden onlara bu iki sözcüğü söylemeye cesaret edemiyordum. Sanırım zamanı gelmişti. Biliyordum fark ettirmemeye çalışsalar da onlara böyle seslenmemi istiyorlardı içten içe. Onların benim için yaptığı bunca şeyden sonra sanırım bende onları mutlu etmeliydim.

Demir abim gözlerini açınca kocaman gülümsedim. O da bana bakıp gülümsemeye başladı. ''Günaydın meleğim.'' ''Günaydın abim.'' dedim. Bugün hafta sonuydu onun için erken kalkma gibi bir derdimiz yoktu.

''Hadi kalkıp kahvaltıya inelim.'' dedi onu onaylayıp banyoya ilerledim. Kapının kapanma sesi gelince gittiğini anladım. Banyoda işlerimi halledip pijamalarımı çıkarmaya gereksinim duymadan aşağı indim. Onlarda alışmışlardı artık bu halime.     

''Günaydın kızım.'' dedi annem her zamanki sıcak gülümsemesiyle.

''Günaydın annem.'' dedim bende onun gibi gülümseyerek. Hepsi şok olmuş bir şekilde bana bakmaya başladılar.

''Kızım sen beni kabul mu ettin? Duydunuz mu kızım bana anne dedi. Söyleyin İhsan'a bir koca dana keseceğim. Kızım bana anne dedi.'' dedi bana sarılarak. Bense şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Sırf anne dedim diye dana mı kesecekti yani. Bu kadar çok mu istiyordu yani.

Babama baktığım da gülümseyerek bizi izliyordu ama bakışlarında biraz kırgınlık vardı. Bende hafif sırıtıp ''Baba anneme bir şey söylesene koca hayvanı kestirecek.'' dedim.

Babam saniyesinde yanıma gelip sarıldı ve bağırdı. ''Anlaşılan danalar iki oldu İhsan.'' dedi. Bense şok olmuş bir şekilde onlara bakıyordum. 

Bizim bu şekilde üçlü sarılmamıza bir çift kol daha. Sonra bir tane daha ve bir tane daha derken abimlerin hepsi de bize katılmışlardı.  

Biraz sarıldıktan sonra hepimiz yüzümüzdeki gülümsemeyle masa yerleşmiştik. Annemle babam beni aralarına alıp ellerine ne gelirse ağzıma tepmeye başladılar. 

Sonunda dayanamayıp ''Allah aşkına durun. Birazdan yediklerimi geri çıkaracağım şimdi.'' dedim.

''Tamam kızım doyduysan yeme. Birde odana çıkıp hazırlan annen ile ben, senle beraber bir gün geçirmek istiyoruz.'' dedi babam. Haklılardı onlarla çok fazla zaman geçiremiyordum. Onları onaylayıp odama çıktım.

ÖZ AİLEMWhere stories live. Discover now